Günümüzde her 10 hamileden 1'inin 'riskli' grupta yer aldığı belirtiliyor. Risk oluşturan etkenlerin bazıları hamilelik sürecinde ortaya çıkarken, bir kısmı ise hamilelik öncesinde zaten mevcut oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, riskli hamileliğe yol açan bazı etkenleri anlatıyor. Önemli öneriler ve uyarılarda bulunuyor:
- Bebeğin plasentası ile ilgili sorunlar: Bazı anne adaylarında bebeğin plasentası rahmin içine değil alt kısmına yerleşiyor ve doğum kanalını kapatıyor. Bu durumun en önemli bulgusu ağrısız vajinal kanama oluyor. Kanamanın kontrol edilemediği durumlarda doğumun sezeryan ile acil olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor.
- Çoğul hamilelik: Bu durumda gebelik zehirlenmesi, bebekte gelişim geriliği, doğumsal anomaliler ve erken doğum gibi riskler sık görülüyor. Bu riskler anne adayının sigara alışkanlığı, bazı ilaçların kullanımı ve sistemik hastalıkların varlığında daha da artabiliyor. Düzenli kontroller sayesinde yüzde 90 başarı sağlanıyor.
- Geç veya erken yaş hamilelikleri: Özellikle 40 yaş sonrası hamileliklerde hipertansiyon, gebelik diyabeti, erken doğum, anne karnında bebek kaybı gibi tablolar daha sık yaşanıyor. 15-19 yaş arasında anne adayının vücudunun tam gelişmemiş olması ve yetersiz beslenme gibi etkenler ciddi risk oluşturuyor.
- Gebelik zehirlenmesi: Sebebi belli olmayan bu hastalık çok ciddi sorunlardan, hatta gebeliğe bağlı anne ölümlerinin yüzde 14'ünden sorumlu oluyor. Ayrıca bebekte erken doğuma bağlı prematürite, gelişme geriliği ve oksijen azalması nedeniyle nörolojik sorunlara yol açabiliyor.
- Diyabet: Hamilelikte kan şekerinin kontrol altında olmadığı tablolarda doğumsal anomaliler daha çok görülmektedir. Hamilelik döneminde diyabet nedeniyle oluşan gözdeki bozukluk daha da kötüleşebilir. Böbrek problemleri olan kadınlarda yüksek tansiyon ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gelişebilmektedir.
- Kan uyuşmazlığı: Annenin kan grubu Rh negatif, babanın kan grubu Rh pozitif olduğunda bebeğin kan grubu Rh pozitif olabiliyor. Anne ve bebeğin kan grupları farklı olacağı için kan uyuşmazlığı gelişebiliyor. Bu tablo ise bebekte ciddi sorunlara yol açabiliyor.
- Bebekte gelişim geriliği: Buna bağlı olarak; organlarda sakatlık, doğumsal anomaliler, çocukluk döneminde düşük zeka, öğrenme ve davranış bozuklukları görülebiliyor.
