MEZARLIK DAHA UCUZ
İddiaya göre Mastra köyündeki mezarlığın kuzeyinde uygun alan olmasına rağmen, şirket daha az maliyetli olması için köyün mezarlık alanında siyanür arıtma barajını yapmak istedi. Kanuna açıkça aykırı bu duruma köylülerin büyük kısmı karşı çıkmasına rağmen geçen yıl mezarlıklara kepçelerle girildi. Naaşlar başka yere taşınırken, bölgedeki köylülerin çektiği fotoğraflarda kemiklerin torbalara doldurulduğu görüldü.

İZİNSİZ TAŞIDILAR
Olayın üzerine köylüler Koza Grubu'na dava açarak suç duyurusunda bulundu. Bir mağdur, yaptığı açıklamada kendi aile büyüklerinin naaşlarının kepçe ile rızası dışında taşındığını belirterek, "Babaannemin, dedemin, kardeşlerimin mezarı benim bilgim dışında söküldü. Mahkemeye gidince koza Altın yetkilileri 'dini vecibelere uygun taşıdık' diyerek beni aradı. Kepçe ile izinsiz mezar taşımak dine uygun olur mu?" diye feryat etti. Olay gününde Jandarma'ya yapılan ihbarlara karşın "İzinleri var" cevabı ile olaya müdahale etmediği belirtildi. Mastra Köyü muhtarı Alim Dabağ da olayları doğruladı.
MADEN KAPANDI
Şirket köylülerden gelen tepkiler ve açılan davalar üzerine bölgedeki siyanür arıtma barajını bitiremedi. Ancak köy mezarlığı tahrip edilmiş oldu. Mastra Altın Madeni faaliyetleri, ruhsat ve ÇED izinlerinin süresinin dolması nedeniyle Aralık ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından durdurulmuştu.
BİR KÖY ÇÜRÜDÜ
Geçtiğimiz ay Mastra Madeni'nde kullanılan siyanürün çevredeki derelere akıtıldığı iddia edilmişti. Köylüler "Patatesler çürüdü. Elma, armut, çiçek tutmuyor. Suyumuz tertemizdi, şimdi içmeye tiksiniyoruz" açıklaması yapmıştı.
MEHMET NAYIR