Şuurumu kaybettim

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 06 Ocak 2013 Güncelleme 06 Ocak 2013, 00:00
Şuurumu kaybettim

İÇİNDEKİLER

Evet başlıktan anlaşılması üzerine şuurumu kaybettim ve hükümsüzdür. Peki bu şuur ne demektir. Şöyle söyleyeyim kelime anlamını anlatıyım size.
Şuur; bir varlığın içinde bulunduğu gerçeklik noktasıdır. Anlama kabiliyeti, idrak etme becerisi, görebilme yetisi hep o an içindeki şuur seviyesine bağlıdır. Ama öncelikle bu şuur yukardaki ile pek bağdaşmaz. Yani şuurumuzu bilinçli kaybetmekteyiz. Yani şuursuzus.
Ama benim anlatmak istediğim şuursuzluk tamamen farklı. Ne dediğini, ne yaptığını bilmeyen, bilemeyen, kuvvetle muhtemel bilmeyi hiç istememiş, bazen kendi toz pembeliği içinde, etrafındakileri kararttığını göremeyen insan şekli. Şuursuz insan ne olursa olsun olayları anında ya da belirli bir süreç içerisinde unutma eğilimindedir ki sorumluluk taşımasın, kendisine hiç bir şey mal edilmesin ister. Ruhunu bilincine ezdirmekten çekinmeyen, fazla cesur, çok korkak, garip kişinin tanımı. Kimi zaman, yoğun aşka maruz kalanlar için de kullanılan bir sıfat.
Peki bu şuursuzluğa nasıl kapıldım.
Hayatın insanlar için çok önemli kısmı para - aşk ve politika kapsıyor. Genel insan milettinin oturduğunuzda ya sevgilisi ile sorunlarını ya da parasal sıkıntılarını ile fakir edebiyatına girdiklerini görürsünüz. Ama ben üçünde de başarılı olamayınca bir yöntem bulmalıydım. Taaki facebook sayfalarından birine denk gelinceye kadar. www.facebook.com/Suursuzlar isimli mizah sayfasının felsefesi tamamen bana uyuyordu.
Gül, rahat ol, eğlen görmezden gel. Ekip çok eğlenceli bir ekip Burç Ay Baltacı (Canısı) Hakan Ferit Hoşgör (Dede) Emre Kolay (Janti Bir Abiniz) Hüseyin Çakıbey (Hüseyin Ç.) Ve bu arkadaşların felsefesi bana uyduğu için artık ben de bir şuursuzum. Size de tavsiye ederim. Evet arkadaşlar şuurumu kaybettim zaten bir hükümü yoktu bulunsanız atın çöpe gitsin.

* * *
MİNİ FIKRA

Hastanede bir erkek bebek doğar. Bebeğin hiçbir fiziksel kusuru yoktur ama bir sorunu vardır; doğduğu andan beri sürekli kahkahalarla gülmektedir... Anne ve babası şaşkın şaşkın bakarlar. Hemşireler ve doktor da bir anlam veremezler. Bebek katıla katıla gülmektedir, gözlerinden yaşlar gelmektedir. Derken pediatriden biri gelir ve parmaklarının tam olup olmadığını görmek için bebeğin sımsıkı yumruk olmuş avucunu açar. Bebeğin neden bu kadar güldüğü ortaya çıkar...
Bebeğin avucunda bir doğum kontrol hapı vardır.


LÜTFİ ALBAYRAK