Can Holding operasyonundan bir gün önce Ciner'in borsa hisselerinde hareketlilik! Operasyon sızdırıldı mı?

Can Holding’e başlatılan kara para soruşturmasının Ciner Holding’e de sıçramasının ardından her gün yeni bir detay ortaya çıkıyor. Turgay Ciner hakkında yakalama kararı çıkarılırken ev hapsindeki Kenan Tekdağ’a ise 350 milyon doların kaynağı soruldu. Konuyla ilgili takvim.com.tr’ye değerlendirmede bulunan Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran Can Holding soruşturmasının Rezan Epözdemir’in tutuklanması ve Borsa operasyonlarıyla bağlantılı olduğunu açıklarken operasyondan hemen önce Ciner’in borsa hisselerindeki hareketlilik dikkatlerden kaçmadı. Peki Ciner’e operasyonu kim sızdırdı? İşte detaylar...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Can Holding operasyonundan bir gün önce Ciner'in borsa hisselerinde hareketlilik! Operasyon sızdırıldı mı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Holding'e başlattığı kara para soruşturması iş dünyasının en tartışmalı isimlerinden biri olan Turgay Ciner'e uzandı.

Turgay Ciner, hakkında yurt dışında olduğu için yakalama kararı çıkarılırken şirketlerine kayyum atandı.

Soruşturmanın merkezinde, Ciner Grubu'na bağlı Park Holding, AFC İthalat İhracat, Zeyfa İthalat İhracat ve Silopi Elektrik Üretim yer alıyor. Savcılık, bu şirketlerde yapılan para hareketlerini mercek altına aldı. Özellikle Ciner Medya'nın Can Holding'e satışı sırasında yaklaşık 350 milyon doların bavullarla bankalara taşındığı iddiası, dosyanın en çarpıcı ayrıntısı oldu. MASAK raporlarına giren bu bilgi, paranın kaynağı ve akışına dair ciddi şüpheleri gündeme taşıdı.

Mehmet Kenan Tekdağ (Takvim Foto Arşiv)Mehmet Kenan Tekdağ (Takvim Foto Arşiv)

KENAN TEKDAĞ'A EV HAPSİ
Can Holding soruşturması kapsamında ev hapsi kararı verilen Kenan Tekdağ'ın ise ifadeleri ortaya çıktı.

Satış işlemlerini yürüten Tekdağ, "350 milyon dolar" hakkındaki soruya "Kaynağını bilmiyorum" derken Ticaret Sicil Gazetesi'ne herhangi bir ilan verilmediği tespit edildi.

CİNER SİSTEMİ ANATOMİSİ! 17/25 Aralık darbe girişiminin merkez üssü

"3 OPERASYON BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ"

Konuyla ilgili takvim.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran, "Aslında Turgay Ciner hakkında Can Holding soruşturması kapsamında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkması önemli bir gelişme. Şimdi Ağustos ayına geri dönelim. Ağustos ayında Rezan Epözdemir gözaltına alındı ve tutuklandı. Rezan Epözdemir'in tutuklanmasıyla, Can Holding soruşturması ve Nihat Özçelik, borsa soruşturmasını birbirinden ayrı tutmak doğru değil. Türkiye'de yargı ve medya üzerinden ülke siyasetine yönelik operasyon düzenlediği iddia edilen bir gruba soruşturma başlatıldı" dedi.

Takvim Foto ArşivTakvim Foto Arşiv

YARGI-RÜŞVET-MEDYA

Gayrı meşru ilişkilerin söz konusu operasyonlarla ortaya çıkacağını dile getiren Kenan Kıran "Kenan Tekdağ, Turgay Ciner, Rezan Epözdemir ve borsa soruşturması muhtemelen yargı-medya üzerindeki rüşvetle yargı kararı çıkartan medyada buna onay veren ve yargı mensuplarının bu gayrı meşru ilişkileri üzerinden alan açan kişi ve kişileri ortaya çıkartacaktır. Türkiye'nin bir bakıma yargı üzerinde rüşvetle karar alan medyadaki bu bağlantılarını ortaya çıkaracak bir soruşturma olarak düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Can Holding (Takvim Foto Arşiv)Can Holding (Takvim Foto Arşiv)

YÜKSEKTEN SATIP UCUZDAN TOPLADI

Peki Ciner Holding'e operasyon sızdırıldı mı?

Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, operasyondan hemen önce Cuma günü borsada yaşanan hareketliliğe dikkat çekti.

Güngör, "Belli ki birileri operasyonu öğrendi, borsada yüksekten malı satıp ucuzdan topladı" dedi.

İşte Güngör'ün o yazısı:

an Holding operasyonuyla pandoranın kapağının açılacağı belliydi. Çünkü, ortada bir satış ve onun kara hikâyesi vardı. Niye kara diyorum? Belli ki, iş dünyasının "para almadan satış yapmaz" dedikleri Turgay Ciner, Can'larla 'al gülüm, ver gülüm' tarzında bir alışverişe girişmişti. Ve nihayetinde de kaçakçılıktan elde edilen kara parayla yapılan 'alış-veriş'ini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan kaçıramayacaktı.
Biliyorsunuz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding soruşturması kapsamında Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can'ın tutuklanmasının ardından Turgay Ciner hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. Başsavcılığın açıklamasında, Can Holding A.Ş.'nin 22 Aralık 2024 tarihli Pay Alım-Satım Sözleşmesi ile Turgay Ciner'in sahibi olduğu ve Ciner Grubu çatısı altında faaliyet gösteren medya kuruluşlarını satın aldığı hatırlatıldı. Söz konusu satın alma ve devir işlemlerinde, örgüt faaliyeti kapsamında suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamaya yönelik kuvvetli şüphe ve tespitlerin bulunduğu öne sürüldü.


10 yıldır Londra'da yaşayan, malı/mülkü İngiltere'ye kaydıran, Türkiye'de birçok yatırımını satan Ciner'e henüz ulaşılamadı. Oğlu ve yöneticileri gözaltına alındı. Park Holding ve bağlı şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı yönetim kayyumu olarak atandı.
Peki hafta sonu yaşanan operasyon öncesi ne oldu?
Gelin cuma günü yaşananlara bakalım…
Piyasa değeri 80 milyon dolar seviyesinde bulunan, halka açıklık oranı yüzde 32 olan Ciner'in kontrolündeki Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (PRKME) hisselerinde Cuma günü olağan dışı hareketler vardı.
Neden olağan dışı diyorum?
Çünkü, Turgay Ciner'e ait Park Elektrik'in Borsa İstanbul'daki verilerinin tarihsel ortalamalarına bakıyorsunuz. Misal, son 3 aylık verilerine… Hissede ortalama günlük işlem hacmi 1.3 milyon adetlerle sınırlı. Hatta son 1 ayın ortalama günlük hacmi 600 bin adet. Cuma günü ise tahtada 16 milyon 760 bin lot işlem yapılmış. Hacim 448 milyon TL olmuş. Cuma günü satış yapanlardan biri elbette BofA… 1 milyon lot satmış. İşlem hacminin yüzde 20'sini yapmış.

Takvim Foto ArşivTakvim Foto Arşiv
Hatırlayın, cuma sabahı güne 26.46 TL'den başlayan Park Elektrik hisseleri 29.10 TL'yi görmüştü. Kapanışta 25.32 TL'ye gerilemişti. Günlük düşüş yüzde 4.3 olmuştu. Gün içerisinde yüzde 9.9 yükselip daha sonra yüzde 13 düşmüştü.
Bu veriler neyi gösteriyor?
Belli ki, birileri operasyonu önceden öğrendi, borsada yüksekten malı satıp ucuzdan topladı.
Bunu Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) incelemesi gerekiyor.
Kim bunlar? Savcılık operasyonlarını önceden haber alıp borsada operasyon yapanlar kamuoyuna açıklanmayacak mı?
Defalarca dile getirdim. Bir kez daha yazayım. SPK, borsadaki manipülasyonlar konusunda yavaş hareket ediyor. Bence SPK Kanunu'nda bir değişiklik yapılıp, borsada piyasa bozucu durumlarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları'na resen soruşturma yetkisi tanınmalı…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ