Turgay Ciner'in karanlık işleri yeni değil: Kağıt kaçakçılığından Mercedes soruşturmasına... | FETÖ ile kirli temas: Emrinizdeyim
Turgay Ciner hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü kara para ve örgütlü suç soruşturması kapsamında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, Ciner'in bazı şirketlerine kayyum atandı. Kara para meselesi Turgay Ciner'in ilk vukuatı değil... 1988'de kağıt ve Mercedes kaçakçılığı, kumarhaneler kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal bağlantısı ve FETÖ ile yakın ilişkileriyle gündeme geldi. 1990’lı yılların ortalarından itibaren FETÖ'nün çevresinde görülen Ciner'in Beykoz'da bir villayı örgüte tahsis ettiği gündeme gelmiş, FETÖ bağlantılı avukatlarla çalışmış ve Gülen’e "emrinizdeyim" mesajını iletmişti. Ayrıca 25 Aralık iddianamesinde yer alan telefon görüşmeleri ve FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş’ın Ciner’i korumaya çalışması da grift ilişkileri göz önüne seriyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Holding merkezli yürüttüğü kapsamlı kara para ve örgütlü suç soruşturması, iş dünyasının en tartışmalı isimlerinden biri olan Turgay Ciner'e uzandı.
Ciner hakkında yurt dışında bulunması nedeniyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı, şirketlerine kayyum atandı.
Soruşturmanın merkezinde, Ciner Grubu'na bağlı Park Holding, AFC İthalat İhracat, Zeyfa İthalat İhracat ve Silopi Elektrik Üretim yer alıyor. Savcılık, bu şirketlerde yapılan para hareketlerini mercek altına aldı. Özellikle Ciner Medya'nın Can Holding'e satışı sırasında yaklaşık 350 milyon doların bavullarla bankalara taşındığı iddiası, dosyanın en çarpıcı ayrıntısı oldu. MASAK raporlarına giren bu bilgi, paranın kaynağı ve akışına dair ciddi şüpheleri gündeme taşıdı.
CİNER'İN İLK SKANDALI DEĞİL
Bu gelişme Ciner'in iş dünyasındaki ilk skandalı değil. Ciner'in isminin daha önce de benzer dosyalarda anıldığı biliniyor.
KAĞIT KAÇAKÇILIĞINDAN MERCEDES KAÇAKÇILIĞINA...
Henüz genç yaşlarında kağıt kaçakçılığı suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Ciner, 1998 yılında "kara para aklama" iddialarıyla gözaltına alınmıştı.
Aradan sadece beş gün geçtikten sonra bu kez Mercedes kaçakçılığı soruşturmasında Park Holding yöneticileriyle birlikte gözaltına alınmış, hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Turgay Ciner
KUMARHANELER KRALI ÖMER LÜTFÜ TOPAL BAĞI
2000'li yıllarda medya sektörüne giren Ciner'in servetinin kaynağına dair iddialar ise daha da dikkat çekiciydi. Susurluk skandalının kilit isimlerinden, "kumarhaneler kralı" olarak bilinen Ömer Lütfü Topal ile bağlantıları gündeme geldi. Ciner'in finansal gücünü büyük ölçüde Topal üzerinden sağladığı iddiası uzun süre konuşuldu.
İşte Ciner'in karanlık geçmişi ve dikkat çeken FETÖ bağı...
Turgay Ciner, 1956'da Artvin'in Hopa ilçesinde doğdu. Çay ocaklarında çıraklıkla başlayan yolculuğu, otomotiv ithalatı ve sanayi yatırımlarıyla büyük bir servete dönüştü. Ciner'in adı yalnızca ticari işlerle değil; kaçakçılık, uyuşturucu ticareti ve mafya bağlantıları iddialarıyla da anıldı.
1980'lerin ortasında Almanya'dan Mercedes ithalatına başlayan Ciner, 1995 ve 1998'de "teşekkül halinde kaçakçılık" suçlamasıyla yargılandı. Susurluk Raporu'nda yer alan bilgilere göre, "Oflu Osman"ın dağıtım şebekesiyle bağlantılı olduğu ve Almanya-İngiltere hattında uyuşturucu ticareti yaptığı iddiaları gündeme geldi.
Aile bağları da tartışma konusu oldu. Yakın akrabaları Nizamettin, Yener ve Yılmaz Ciner'in uyuşturucu ve sigara kaçakçılığı suçlamalarıyla polis kayıtlarında yer aldığı, Hasan kod adlı Hüsamettin Ciner'in ise DHKP-C'nin Kocaeli sorumlusu olduğu kayıtlara geçti.
HAVAŞ İHALESİ VE ÖMER LÜTFÜ TOPAL MESELESİ
1995'te "Kumarhaneler Kralı" Ömer Lütfü Topal'ın talip olduğu HAVAŞ ihalesine Park Holding üzerinden giren Ciner, 36 milyon dolara yüzde 60 hisseyi aldı. Topal'ın 100 milyon dolarlık teklifine rağmen Interpol belgeleri devreye sokularak ihaleden el çektirildi.
Topal cinayeti sonrası dikkatler Ciner'e çevrildi. Turizmci Ersin Ortaç, Bodrum'daki arazisini almak isteyen Ciner tarafından tehdit edildiğini öne sürdü. Ortaç, iki ay sonra villasının önünde vuruldu. İfadesinde, Topal cinayetinde Ciner'in aktif rol aldığını ve İş Bankası Taksim Şubesi Müdürü Ünal Armağan üzerinden milyonlarca doların kontrol edildiğini iddia etti.
Ersin Ortaç'ın ifadesinin dikkat çeken bölümleri şöyle:
"Beni vurdurtan Turgay Ciner, Topal'ın öldürülmesinde aktif rol almıştır. Topal'ın çok büyük miktardaki parası bir bankanın Taksim Şubesi Müdürü Ünal Armağan'ın kasasındaydı. Bu para Armağan ve Ciner tarafından çalıştırılıyordu. Armağan banka müdürlüğünün dışında tefecilik yapıyordu. Şu an yatalak durumunda olan Armağan'ın İsviçre'de şifreli hesapta 50 milyon doları var. Bu durum Armağan'ın yakınlarınca çok iyi bilinmekte. Kendisi Ciner ve adamlarınca evinden alınıp meçhul bir yere götürüldü."
Ersin Ortaç'ın azmettirici olarak Turgay Ciner'i suçladığı yaralama olayına, Akın Birdal suikasti azmettiricisi ve yasadışı "Türk İntikam Tugayı'nın" lideri Semih Tufan Gülaltay'ın da adı karışmıştı.
BÜROKRASİ VE ORDU İLE YAKINLIK
Ciner'in yükselişinde siyasi dostluklar öne çıktı. Hüsamettin Özkan, Mesut ve Turgut Yılmaz, Çevik Bir, Ünal Korukçu gibi isimlerle yakınlığı biliniyordu. 28 Şubat sürecinde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi'nin HAVAŞ yönetimine girmesi, "asker-siyaset-iş dünyası üçgeni"nin sembolü oldu.
Bu yakınlık ihalelerde de kendini gösterdi. Çayırhan Termik Santrali, Beypazarı Trona madenleri ve Hopa Limanı gibi kritik özelleştirmeler Ciner'in eline geçti.
MAFYA, BANKALAR VE İHALE AĞLARI
1990'ların sonunda Ciner'in adı sık sık karanlık ilişkilerle anıldı. Tefeci Nesim Malki'nin borç defterinde 23 milyon dolar borçlu olduğu iddia edildi. CEYTAŞ iplik fabrikasında çıkan krizler, darp olayları ve karşılıksız çek davaları gündeme geldi. Aynı dönemde Dinç Bilgin'den devralınan Sabah hisseleri, Etibank ve Sümerbank skandallarıyla birleşince Ciner'in medya hamleleri "finans oyunları" olarak yorumlandı. SPK, 2002'de borsadaki işlemleri nedeniyle Ciner'e 31,2 milyar lira ceza kesti.
MEDYA HAMLESİ
1998'de Dinç Bilgin'le ortak olarak Sabah grubuna giren Ciner, kısa sürede ATV ve Habertürk'ün de sahibi oldu. Ancak medya yatırımları da gölgeli tartışmalar yarattı. Daha sonra medyaya sadece Habertürk ile devam eden Ciner 28 Şubat sonrası askeri vesayete yakın durmakla eleştirildi. 2010'larda ise Gezi olayları ve FETÖ kumpaslarında hükümet karşıtı yayınlarla gündeme geldi.
Ciner'in Habertürk'ü Gezi kalkışmasına destek veren yayınlara imza attı
Habertürk eski yöneticilerinden Oğuz Usluer ve Abdullah Kılıç, FETÖ'nün medya yapılanması davasında tutuklandı.
Turgay Ciner'in medyadaki operasyon ayağınını da Habertürk'ü Can Holding'e sattıran Kenan Tekdağ ve geçtiğimiz yıllarda Habertürk ille yollarını ayıran Fatih Altaylı'nın uzun bir süre yönettiği biliniyor.
CİNER'İN FETÖ BAĞI!
Ciner ile ilgili en önemli meselelerden biri ise FETÖ bağlantısı oldu. 1990'lı yılların ortalarından itibaren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in çevresinde görülen Ciner, dönemin siyasetçilerine ve yargı mensuplarına "Cebimde Fetullah Hoca'nın mektubuyla geziyorum" diyerek güç gösterisinde bulunduğu iddia ediliyordu
Ciner'in Beykoz'da FETÖ'ye villa tahsis ettiği de zaman zaman gündeme gelirken Ciner'in, FETÖ'cülere "Buraları hizmetin malıdır, büyüğümüz hakkında kimse olumsuz tek satır yazamaz" sözünü verdiği, Gülen'in de buna memnuniyetle karşılık verdiği 17-25 Aralık sürecinde gündeme geldi.
Ciner, Medeniyetler Arası Diyalog Kongresiʺne sponsor olarak açıkça destek verdi.
Bu karanlık bağlantılar sadece manevi destekle sınırlı kalmadı. Ciner, 1997'de FETÖ'nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği "Medeniyetler Arası Diyalog Kongresi"ne sponsor olarak açıkça destek verdi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen
CİNER'İN FETÖ'CÜ AVUKATLARI
Dahası, Ciner'in bir dönem hukuk danışmanlığını yürüten isimlerden Tayfun Aktaş'ın FETÖ ile göbek bağı biliniyor. Aktaş, Ciner'in dışında FETÖ'cü firari savcı Zekeriya Öz'ün avukatlığını yapıyor ve Öz için iş insanlarını tehdit ediyordu. Yine örgütün kilit isimlerinden Akın İpek'in avukatı olan Baran Baycan'ın da Ciner'in avukatları arasında yer alması, ilişkilerin ne denli girift ve derin olduğunu gözler önüne serdi.
TURGAY CİNER İLE FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN TELEFON KONUŞMASI
Ciner'in FETÖ ile bağına en net kanıtlardan biri ise elebaşı Gülen ile yaptığı telefon görüşmesiydi... 25 Aralık iddianamesinde FETÖ'cü polis amirleri tarafından silinmek istenen ancak geri dönüşüm programıyla getirilen görüşmede Gülen'in, "Yeğenin gelmişti, görüştük" sözlerine karşılık Ciner'in "Ben de en kısa zamanda ziyaretinize geleceğim. Bir emriniz olursa beklerim" yanıtı, ilişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Turgay Ciner arasında geçen telefon görüşmesinin tapesinde şu ifadeler yer alıyor
Turgay Ciner: Alo
X Şahıs: Alo
Turgay Ciner: Efendim
X Şahıs: Hı Turgay abi
Turgay Ciner: Evet
X Şahıs: Abi Amerika'dan hocamın ordan arıyorum abi müsait seniz vereyim müsait misiniz
Turgay Ciner: Müsaidim çok müsaidim
Fetullah Gülen: Efendim Turgay bey
Turgay Ciner: Efendim çok geçmişler olsun, Allah şifalar versin
Fetullah Gülen: Teşekkür ederim teşekkür ederim sağolun, Allah razı olsun zahmet ettiniz
Turgay Ciner: Ben ama ben ben ıı zamanınız orda uygun değildir diye arayamadım efendim çok çok üzüldüm
Fetullah Gülen: Sağolun
Turgay Ciner: Allah acil şifalar versin
Fetullah Gülen: Teşekkür ederim sağ olun Allah size de afiyet ihsan eylesin Allah ömür versin geçen ben baktım da yeğenin gelmişti görüştük burda kaldılar burda bir gün Allah ….
Turgay Ciner: Allah Allah razı olsun bende en kısa zaman da ziyaretinize geleceğim efendim
Fetullah Gülen: … şeref verirsiniz Allah razı olsun gelin tabi
Turgay Ciner: Allah Allah acil şifalar versin efendim bi emriniz olursa bekliyorum
Fetullah Gülen: İyi seneler
Öte yandan 25 Aralık'ta kumpas iddianamesinde firari savcı Muammer Akkaş'ın Turgay Ciner'i koruduğu da elde edilen bilgiler arasında yer almıştı.
İddianamede, "17 Aralık operasyonunun oluşturduğu tepki ve hükûmetin reflekslerini görünce Muammer Akkaş tarafından dosyada bulunan bir takım ibarelerin çıkartılmasına, Turgay Ciner hakkındaki kısmın tamamen çıkartılmasına karar verilmiş ve bu yönde çalışmalar yapılmıştır" denilmişti.