İşte Başkan Erdoğan'ın BM Genel Kurulu kürsüsünde gösterdiği fotoğraflar! Gazze'deki vahşeti böyle gözler önüne serdi: "İnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmemiştir"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya seslendi.Konuşmasının büyük bölümünde Gazze'deki insani drama yer veren Başkan Erdoğan elindeki fotoğraflarla Gazze'deki vahşeti bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail'in Gazze'deki soykırımını fotoğraflarla dünya kamuoyuna anlatan Başkan Erdoğan, "Dünyanın her yerinde bir çocuğun eline küçük bir diken batsa, anne babaların yüreği yanıyor; ama Gazze'de, çocukların elleri, kolları, bacakları anestezi yapılmadan ampute ediliyor. İnsanlık tarihi, son bir asırda, böyle bir vahşet görmemiştir." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşmada dünyanın gözleri önünde süren Gazze dramını gündeme taşıdı.
İşte Başkan Erdoğan'ın BM Genel Kurulu kürsüsünde gösterdiği fotoğraflar! Gazze'deki vahşeti böyle gözler önüne serdi: ʺİnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmemiştirʺ
VAHŞETİ ELİNDEKİ FOTOĞRAFLARLA GÖSTERDİ
Hitabında, önceki yıllarda katıldığı toplantılarda olduğu gibi bu yıl da dünyanın dikkatini Gazze'de yaşanan soykırıma çeken Erdoğan, İsrail'in yaptığı soykırımı fotoğrafları ile belgeledi.
İşte Başkan Erdoğan'ın BM Genel Kurulu kürsüsünde gösterdiği fotoğraflar! Gazze'deki vahşeti böyle gözler önüne serdi: ʺİnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmemiştirʺ
Gazze'de ölen sivillerin sayısının 65 bini geçtiğini belirten Erdoğan, Ali Jadallah tarafından 22 Temmuz 2025'te çekilen, "Gazze'de açlıkla mücadele eden Filistinlilere, yemek dağıtıldı" başlıklı fotoğrafı gösterdi.
Başkan Erdoğan, "Lütfen hepimiz, elimizi vicdanımıza koyup cevap verelim. 2025 yılında şöyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi? Fakat, Gazze'de insanlık için bu utanç manzarası, 23 aydır her gün tekerrür ediyor." dedi.
İşte Başkan Erdoğan'ın BM Genel Kurulu kürsüsünde gösterdiği fotoğraflar! Gazze'deki vahşeti böyle gözler önüne serdi: ʺİnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmemiştirʺ
"BU İNSANLIĞIN DİP NOKTASIDIR"
İkinci olarak, Abdallah F.s. Alattar tarafından çekilen ve 26 Temmuz 2025'te yayımlanan, "Gazze'de açlık ve yetersiz beslenme can almaya devam ediyor" başlıklı fotoğrafı gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Burada, Amerika'da, Avrupa'da, dünyanın her yerinde, bir çocuğun eline küçük bir diken batsa, anne babaların yüreği yanıyor; ama Gazze'de, çocukların elleri, kolları, bacakları anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık tarihi, son bir asırda, böyle bir vahşet görmemiştir. Her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor. Gazze'deki soykırım medya, sosyal medya aracılığıyla her an canlı olarak yayınlanıyor.
İsrail, şu ana kadar Gazze'de ulusal ve uluslararası basında çalışan 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü, Gazze'ye tüm girişleri yasakladı. Ama yine de soykırımı gizleyemedi. Filistin topraklarında devam eden soykırıma her fırsatta dikkatleri çeken Genel Sekreter Sayın Guterres'i gönülden destekliyorum, cesareti için kendisini bir kez daha tebrik ediyorum. Ancak, Birleşmiş Milletler Gazze'de kendi çalışanlarını dahi maalesef koruyamamıştır. Gazze'de insanlara yardım için koşturan 500 kişi öldürülmüştür. Bunların 326'sı BM personelidir."
İşte Başkan Erdoğan'ın BM Genel Kurulu kürsüsünde gösterdiği fotoğraflar! Gazze'deki vahşeti böyle gözler önüne serdi: ʺİnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmemiştirʺ
"BUNUN ADI 'CANLIYA DÜŞMANLIK, HAYATA DÜŞMANLIK' DEĞİL MİDİR?"
Konuşmasında, Dawoud Abo Alkas tarafından 31 Mayıs 2024'te çekilen "İsrail askerleri, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya'da ağır yıkım bırakarak çekildi" başlıklı fotoğrafa da yer veren Erdoğan, Gazze'deki yıkımı gözler önüne seren fotoğrafla ilgili şunları söyledi:
"Şimdi size soruyorum, elimdeki şu fotoğrafın güvenlik arayışıyla ne ilgisi var? Bunun adı 'canlıya düşmanlık, hayata düşmanlık' değil midir? Bu kürsüden açık açık ifade ediyorum: Gazze'de bir savaş yoktur. Gazze'de iki taraftan söz edilemez. Gazze'de, bir yanda elinde en modern, en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta ise masum siviller, masum çocuklar vardır. Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgal, tehcir, sürgün, soykırım, daha doğrusu bir toplu-kıyım politikasıdır."

