ABD, Menderes'e ihanet etti

Gazeteci Andrew Tully kitabında, ABD'nin Türkiye'deki darbeden bir hafta önce haberi olduğunu, Menderes'e bildirmediğini anlattı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 08 Ekim 2018 Güncelleme 08 Ekim 2018, 02:12
ABD, Menderes’e ihanet etti

İÇİNDEKİLER

ABD'li gazeteci-yazar Andrew Tully, 1962'de yazdığı "CIA: The Inside Story" adlı kitabında, 27 Mayıs darbesini anlattı. Tully, Menderes ve 27 Mayıs 1960'ı anlatırken özetle şöyle demekteydi. "Uluslararası politika açısından Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar, tam da Wahington'ın istediği ikiliydi. Popüler bir güçleri vardı ve ülkenin kurucusu Atatürk'ün kurmaylarına da sempatik geliyorlardı. Komünizme karşı da çok şiddetli bir muhaliftiler. Üstelik orduları çok büyüktü ve disiplinliydi. Kore'ye asker göndermişler ve NATO'nun ileri karakolu durumunda ABD üslerinin topraklarında konuşlanmasına izin vermişlerdi.

Ne var ki Menderes'in muhaliflere olan tutumu ve ordunun saygı duyduğu İnönü'ye karşı tutumu, ülkede gerginlik yaratmıştı. Üstelik ekonomik durum çok kötüydü. CIA, Washington'u ülkede darbe olabileceği konusunda çok önceden uyarmaya başlamıştı. Darbeden bir hafta önce de haberdar oldular. CIA ve ABD, Menderes'i darbeden haberdar etmeyerek bir dostuna ihanet etti. Sadece cuntanın başına Cemal Gürsel'in geçeceğini tahmin edemediler çünkü onu politika dışı birisi olarak görüyorlardı."

Tully yaşadığı dönem itibarıyla ABD'nin darbeler karşısındaki tavrını tam göremediği için Türkiye'de serbest seçimle gelen bir hükümeti darbeyle devirmeyi, üstelik de müttefiki olan yönetim ve kişileri korumamayı ihanet olarak görüyordu. Oysa ABD'nin sadece menfaatleri vardı ve hiçbir zaman da demokrasi diye tutarlı bir ilkesi olmadı. En kanlı ve baskıcı rejimleri bile çekinmeden desteklediğini hepimiz biliyoruz. Üstelik tarihte İran örneği var. CIA, İran'da 19 Ağustos 1953'te askeri darbeyle görevden uzaklaştırılan Başbakan Muhammed Musaddık'ın devrilmesindeki sorumluluğunu 50 yıl sonra kabul etti.

2013'te açıklanan belgelerde, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'in darbeyi gerçekleştirmek için uyguladığı planını ayrıntıları da yer aldı. CIA, Musaddık'ı devirmek için halk arasında kampanya yaptıklarını, Şah Muhammed Rıza Pehlevi'yi ikna ettiklerini, milletvekillerine rüşvet verdiklerini, güvenlik güçlerini organize ettiklerini ve gösteriler düzenlediklerini kabul etti. Şah Pehlevi, ABD'nin kuklası durumundaydı ve doğal olarak da kulağı delikti. Şah, 1971'nin ilk günlerinden Dışişleri Bakanı Çağlayangil'i çok ivedi olarak, resmi kanalları kullanmadan Tahran'a davet etti. Bu alışılmadık davet yöntem üzerine şaşıran Çağlayangil, İran'a uçtu. Pehlevi kendisini karşıladıktan hemen sonra "Birkaç ay içinde ordu size darbe yapacak" dedi. 12 Mart 1971'de verilen muhtıradan bahsediyordu ve haklı çıktı. İran Gizli Servisi de zaten CIA'nin bir şubesi gibi çalışıyordu. 27 Mayıs'ı destekleyen ve daha sonra da 9 Mart 1971'de darbe yapmayı planlayan Doğan Avcıoğlu, darbe ve CIA arasındaki ilişkiyi şöyle yazar: "27 Mayıs tablosunu tamamlamak için, Amerika ile olan ilişkileri de hesaba katmak gerektir. ABD istihbarat servislerinin bir askeri müdahaleyi kaçınılmaz saydıkları anlaşılmaktadır. CIA 27 Mayıs hazırlıklarından haberdar olduğu halde, bundan Menderes Hükümeti'ni haberdar etmemiştir."

ABD'de yapılan yayınlarda 27 Mayıs hareketi şöyle değerlendirilmektedir: 'CIA, ihtilalden aylarca evvel, Washington'a raporlar göndermiştir: 'Menderes'in günleri sayılıdır.


27 Mayıs 1960 DARBENİN PERDE ARKASI-1

YARIN: CIA TÜRKİYE'DE