15 Temmuz gecesi gemide ilginç ayrıntı

İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmada tutuksuz sanıklardan Altan E. darbe gecesinde cep telefonlarının toplatıldığını anlattı.

Giriş Tarihi :06 Mart 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :06 Mart 2017 , 19:36
15 Temmuz gecesi gemide ilginç ayrıntı

İÇİNDEKİLER

İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütünün ( FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuksuz sanıklardan Altan E, "TCG Tayfun" gemisinde astsubay olarak görev yaptığını anlattı. Haziran 2016'da insansız hava araçlarının dolaştığı ihbarı üzerine gemi personelinin acil toplandığını, tehlikenin geçmesinin ardından normal seyirlerine döndüklerini belirten Altan E, daha önce de ocak ayında buna benzer şekilde toplandıklarını söyledi.

Darbe teşebbüsünün yaşandığı gün ise ailesiyle Çiğli'deki bir alışveriş merkezindeyken bir astsubayın aramasıyla acil toplanma emrinin verildiğini öğrendiğini ifade eden Altan E, saat 22.05'te gemiye vardığında seyir için hazırlıkların yapıldığını, geminin kısa sürede seyre kalktığını kaydetti.

PERSONELİN CEP TELEFONLARI TOPLATILMIŞ
Başka suçtan tutuklu "TCG Tayfun" gemisi komutanı Binbaşı Fatih Öztoprak'ın emri doğrultusunda askeri personelin cep telefonlarının toplandığını, geminin belli bir koordinatta gidip gelerek seyir halinde olması yönünde emirler duyduğunu bildiren Altan E, şöyle konuştu:

"Cep telefonlarının toplatılması nedeniyle darbe girişiminden haberim yoktu. Son zamanlarda gemilere yönelik terör saldırısı olabileceği ve askeri personel servis araçlarının örgüt mensuplarınca takip edildiği yönünde ihbarlar alıyorduk. Buna istinaden çoğu zaman servis saatleri değişiyor hatta bazen servisler iptal ediliyordu. Bu durum karşısında servise binerken tedirginlik yaşıyorduk. Ben de bu seyrin, olası bir terör saldırısına bir önlem olduğunu düşündüm. Limana döndüğümüzde darbe girişiminin olduğunu televizyondan öğrendik. O gece nöbetçi değildim. Yaptığım tek görev, cep telefonlarının toplatılmasıydı."

FETÖ ya da diğer terör örgütleriyle bağlantısının olmadığını, örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u kullanmadığını, kapatılan Bank Asyada hesap açmadığını öne süren sanık Altan E, beraat talebinde bulundu.

Tutuksuz sanık İbrahim Ş. ise "TCG Doğan" gemisinde astsubay olarak görev yaptığını, acil toplanma emrinin ardından meslektaşlarının araması nedeniyle telefonunun şarjının bittiğini iddia etti. İbrahim Ş, darbe girişiminin olduğunu Başbakan Binali Yıldırım'ın televizyondan açıklamalarıyla öğrendiklerini ancak geminin neden seyre çıktığına anlam vermediğini öne sürdü.

Seyir halindeyken tutuksuz sanık "TCG Doğan" gemisi komutanı Binbaşı Murat K'nin kendisine "Hükümetin yanındayız. Yasal olmayan emirlere uymayacağız. Amiral de buna benzer emir verse uymayacağız. Gerekirse 3-5 gün burada bekler, emniyetimizi alırız." dediğini anlatan İbrahim Ş, komutanın bu tutumu karşısında 16 Temmuz sabahına kadar denizde beklediğini dile getirdi.

"TCG Tayfun" gemisinde görevli tutuksuz sanıklardan astsubaylar Ali K, Gökhan Ç, Gökhan S. ile uzman çavuşlar Emre Ö, Yunus D. ve "TCG Volkan" gemisinde görevli tutuksuz sanık üsteğmen Gökhan G, yaptıkları savunmada iddiaları reddederek, beraatlerini istedi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

İDDİANAME
İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.