Alparslan, mahiyetindeki din âlimlerinin de tavsiyesiyle muharebeyi cuma günü yapmaya karar verdi. "Ölürsem, üzerime giydiğim bu beyaz elbise kefenim olsun" diyen Sultan, askerlerine şöyle hitap etti:"Ben, muhtesipler gibi sabırlıyım ve kendini tehlikelere atan kimselerin yaptıkları gibi, gazilerin başında savaşacağım. Eğer Allah beni başarıya ulaştırırsa –Ondan da beklediğim budur- bu güzel bir sonuç olacaktır; eğer durum bunun tersi olursa oğlum Melikşâh'ı dinlemenizi, ona itaat etmenizi ve onu yerime geçirmenizi sizlere vasiyet ediyorum."
"Ey askerlerim ve kumandanlarım! Daha ne zamana kadar biz azınlıkta, düşman çoğunlukta olmak üzere, böyle bekleyeceğiz? Ben bizzat Müslümanların minberlerde bizim için dua etmekte oldukları bu saatte düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç hâsıl olacaktır, aksi takdirde şehit olarak cennete gideriz.Beni izlemek isteyenler gelsinler, geri dönmek isteyenler ise serbestçe geri dönebilirler. Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben de sizlerden biriyim ve sizinle birlikte savaşacağım. Biz, Müslümanların eskiden beri yapageldikleri bir gaza yapıyoruz."
Selçukluların "Turan" taktiğinin en başarılı örneğini uyguladığı savaşın ardından, Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti.Bu savaşta bir ilke imza atan Alparslan, Bizans İmparatoru Romen Diyojen'i esir aldı. Daha sonra ise yüksek bir fidye karşılığında serbest bıraktı.
Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu topraklarından ayrılan Sultan Alparslan, Türkistan üzerine yürüdü. Bunun nedeni ise Karahanlı hükümdarı olan damadı Nasr Han'dan kötü haberler gelmesiydi. Karahanlı Hükümdarı Şemsülmülk Nasr Han, Hârizm ve Tohâristan melikleri olan Sultan Alparslan'ın oğulları ile devamlı savaş halindeydi ve Selçuklulardan toprak almaya çalışıyordu.Sultan Alparslan 200.000 kişilik ordusuyla Mâverâünnehir topraklarına ilerlerken önemli bir direnişle karşılaşmadı.
Karahanlı topraklarında ilerlerken Barzem Kalesi, bir süre direndi. Sultan ise kaleyi günlerce muhasara altında tuttu.Daha fazla direnemeyen Barzem Kalesi Komutanı Yûsuf Hârizmî, teslim olma bahanesiyle huzura kabulünü diledi.
Yûsuf Hârizmî, huzura çıkınca eğildi, fakat ona yaklaştığı sırada aniden sultanın üzerine atıldı ve çizmeleri içinde saklamış olduğu iki bıçağı çekerek Alparslan'ı ağır yaraladı.Sultanın adamları ileri atılıp Yûsuf Hârizmî'yi olduğu yerde öldürseler de Alparslan, çok ağır bir şekilde yaralanmıştı.Bu olaydan dört gün sonra henüz kırklı yaşlarında olan Sultan Alparslan şehit oldu. Cenazesi bugün Türkmenistan'da bulunan Merv şehrine götürülüp defnedildi ama sonraki yıllarda mezarı kayboldu.