
2011 yılında yatırımlar nominal olarak 18.9 artış gösterdi. Yatırımların nominal olarak artması, Türkiye ekonomisine olan güvenin devam etiğinin göstergesidir. Yatırımlarda en büyük artış altın hesaplarına yapıldı. Bankaların altın işlemlerindeki artışa paralel olarak kıymetli maden hesabı, Aralık 2010 dönemine göre yüzde 491.7 arttı. Altından sonra en çok tercih edilen yatırım aracı özel sektör tahvil ve bonoları oldu. Burada da, yüzde 408.8 artış kaydedildi. Repo işlem hacmi yüzde 55.9 artarken, hisse senedine talep, Aralık 2010'a göre yurt içi yüzde 5.6 azaldı.

Türk halkı yatırımlarının yüzde 54.4'ünü TL mevduatta, yüzde 21.2'sini döviz tevdiat hesabında, geri kalan yüzde 24.4'ü de diğer yatırım araçlarında değerlendiriyor. Vatandaşın risk iştahını düşük seviyelerde tuttuğu, TL'ye olan güvenlerinin devam ettiği görülüyor. Türk halkı kamu kesiminin yatırımları da ağırlıklı olarak TL mevduat hesabında tuttu. Döviz, hisse senedi ile tahvil ve bono yatırımları aynı kaldı.

Yatırım araçlarının nominal getirilerine bakıldığında; en fazla getiri yüzde 44.8 ile külçe altında görüldü. Külçe altını sırasıyla yüzde 22.9 getiriyle Amerikan doları, yüzde 7.4 getiri oranıyla mevduat izledi. Yatırım araçlarının reel getirileri değerlendirildiğinde; altın ve doların yatırımcısına pozitif getiri sağladığı ancak nominal olarak pozitif getiri sağlayan mevduat faizinin yatırımcısına değer kaybettirdiği görüldü (-% 2.8). Bu dönemde İMKB 100 Endeksi hem nominal olarak hem de reel olarak negatif getiri sağladı. Bir önceki dönemde euro ve sterline göre TL'de yatırım yapan yatırımcılar kazançlı iken, bu dönemde Japon yenine yatırım yapanların yüzde 29.6, dolara yatırım yapanların yüzde 24, İngiliz sterlinine yatırım yapanların yüzde 23.2 ve euroya yatırım yapanların yüzde 19.7 oranında yıllık nominal getiri elde ettiği görüldü.