'Dev-Sol'cuydum, Ülkücü oldum'

Giriş Tarihi 17 Ağustos 2010, 00:00 Güncelleme 17 Ağustos 2010, 15:11
’Dev-Sol’cuydum, Ülkücü oldum’

İÇİNDEKİLER

12 Eylül 1980 İhtilali'nin ardından asker ve polis kimi yakalarsa gözaltına alıyordu.
Gözaltına alınanlar, İstanbul Selimiye Kışlası'nda yan yana dizildiler. Herkes, soldan sağa isimlerini bağırmaya başladı. MHP'nin üst düzey yöneticilerinden Namık Kemal Zeybek de oradaydı:
- Namık Kemal Zeybek,
- Ahmet ………
- Hayrullah ………
Sıra "Arabacı Bülent"e geldiğinde nöbetçi başçavuş "dur" dedi:
- Ulan Bülent, sen daha önce de buraya gelmedin mi?
Bülent, "Evet komutanım" diye bağırdı:
- Beni daha önce de buraya getirdiler. Ancak, o zaman MHP'li değildim. Başka bir davadan gelmiştim.
- Ulan sen Dev-Sol'cu değil miydin?
- Evet komutanım, Dev-Sol'dan gelmiştim.
Başçavuş dahil, herkes şaşırmıştı. Bu nasıl bir işti? O günün MHP'li Bülent'i, kısa bir süre önce Dev-Sol'cu oluyordu!
Başçavuş olayın üzerinde daha fazla durmadı.
İşin aslı sonradan anlaşıldı. Bülent, "arabacılık" yaparak hayatını sürdürüyordu.
Safça bir çocuktu. İstanbul'da at arabası ile yük taşıyordu. Atının adı da Samuray'dı.
Bir gece Dev-Sol'cular parkın duvarlarına yazı yazarlarken yanlarına gitti. Bir yandan ne yaptıklarını izliyor, diğer taraftan duvardaki yazıyı okumaya çalışıyordu:
- Fa-şiz-me Ö-lüm.
Tam o sırada polisler geldi. Yazı yazanlar kaçtılar, Bülent yakalandı. "Dev Sol militanı" sıfatıyla İstanbul'daki Selimiye Kışlası'na götürüldü. Daha sonra işin aslı anlaşılınca serbest bırakıldı. Yediği dayak da yanına kar kaldı!
Bülent, 11 Eylül 1980 günü de MHP'nin Eyüp İlçe Teşkilatı'na gitti.
Arabaya koştuğu Samuray'ını elektrik direğine bağlayıp kapıdan içeri girdi. İçerideki hararetli sohbet ilgisini çektiği için geç saatlere kadar orada kaldı.
Sohbetin sonunda MHP'liler kendisine iyilik yapmak istediler. Bülent'e yatması için yer gösterdiler. O gece ihtilal olunca da bütün MHP'lilerle birlikte alınıp, emniyete götürüldü.
Bülent, iki gözü iki çeşme ağlıyordu:
- Samuray orada kaldı polis ağabeyler.
N'olur onu da alalım. Samuray'ı götürürler. Sonra ben ne yaparım?
Polisler, O'nun saf olduğunu anlayınca "tamam" dediler:
- Samuray'ı biz alıp sana getiririz.
Aynı günün akşamı "polis amcaları" Bülent'e et yemeği verdiler. Bülent, yemeğini yedikten sonra yine Samuray'ı sordu. Polisler de "getirdik ya" dediler:
- Kapının önünde kestik, yemek yaptık. Sen de onu afiyetle yedin.
Bülent o kadar saftı ki, kendisine şaka yapıldığına anlayamadı. O gece sabaha kadar hıçkırarak ağladı:
- Samuray… Samuray… Polis amcalar, ona nasıl kıydınız? Samuray'ımı neden kestiniz? Gitti benim
güzel Samuray'ım…
"AÇILIM DİYEN HERKES TEK TEK ÖLDÜRÜLDÜ" HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

"İSA VE MUSTAFA'YI MUHSİN YAZICIOĞLU KAÇIRDI" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!

"ASKERLER COPLARKEN HIÇKIRARAK AĞLIYORDU" HABERİ İÇİN TIKLAYIN

"ERKEKLİĞİNDEN OLDUN, AMA SENİ ZEVKTEN MAHRUK ETMEYECEĞİZ" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!


"ÜLKÜCÜ VE SOLCU GENÇLER BİLE BİRBİRİNE GİRDİ" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!