Bir üstada sormuştum zamanında "Üstad, aşık olunca ne yapmayalım da salak durumuna düşmeyelim, bir tavsiye ver" diye; "Salaklığın hasını yapmışsınız yoldaşlar, ayrıntıları netceniz" demişti, hiç unutmam...
Sırf onu görebilme ihtimali yüzünden mal gibi saatlerce iş/okul çıkışı eve dönüş güzergahında beklemek, karşılaşınca tesadüfen karşılaşmış gibi ayak yapmak, ama onu da kötü oyunculuğun yüzünden becerememek, onu beklediğini iyice belli edip saçmalayıp, çuvallamak gibi salaklıklar.
Unutkanlık.. Ondan başka her şeyi unutursun. Yemek yemeyi, uyumayı, su içmeyi, tuvalete gitmeyi bile unutursun sınava girmeyi bile bazen..
Aşık olunan kişi sanki sürekli evin pencresinden baktığını sanıp yapılan bütün hareketlere dikkat dersin. Mesela küfür etmemek, burun karıştırmamak, çıplak dolaşmamak gibi.
Yıllardır yüzüne gülmediğin karşı komşunun yüzüne gülerek bir merhaba dersin. Aslında bu salaklık gibi gözükmüyor olabilir ama öğrenci olduğunuz ve eve giren çıkanın bol olduğu zaman diliminde karşı komşunuz sizi polise ihbar ediyor, sizden rahatsız olduğunu söylüyorsa o zaman başka.
Eldeki çöp poşetiyle dolmuşa binip, dahası bununla yetinmeyip işin yedinci katına çıkarsın.
Eğer erkeksen tıraş köpüğünü diş fırçasına sıkarsn.
Aşık olduğunu gizlemeye çalışırsın.
Onu tınlamıyorum havası yaratırsın. Ya da saçma sapan birşeyler sormak için zırt pırt ararsın. Tabi karşıdakinin "Yeter be" demeyecegini umarak..
Aslında en büyük salaklığımız belkide karşındaki kişiyi mükemmel sanmak. O büyülü dönem boyunca aşık olduğunuz kişi sizin için mükemmeldir.
Aşık olunan kişi mükemmel sanılmaz esasen, mükemmel bellenir. O, bütün eksikleriyle o kadar mükemmeldir ki yerine dört dörtlük mükemmel birini getirin değistirmezsiniz. Mantıkla aşık olabilseymişiz, uygun gördüğümüzde tüm kalbimizi birine yerinden sökseymişiz hayat ne kadar kolay olurmuş. Aşkı bu kadar mantık dışı belki de harika kılan da budur zaten.
Aşk bütün kusurları örter, yarımları tam yapar; bir sureligine o mukemmeldir, mukemmelinizdir.
Keşke hic uyanmasak..
* * *
ALKIŞLIYORUM
İki delikanlı evde içip sarhoş olmuşlardır. Muhabbet aynen şöyle gelişir.
- Abi sarhoşluk mükemmel bi duygu yaaa.. Böle sanki midem dışıma çıkıcak gibin oluo biliyon mu, böle sanki roketle fırlatılmış gibiyim... Oooh - Üstüme kustun aptal oğlu aptal ondandır.
* * *
BİR FIKRA
Temel'le bir adam parkta oturuyormuş. Temel de sigara içiyormuş. Adam dumandan rahatsız olmuş. Dönmüş Temel'e ve sormuş. - Kaç yıldır sigara içiyorsun? Temel cevap vermiş; - 30 yıl? Adam başlamış nasihata: - Bak 30 yılda sigaraya verdiğin parayı biriktirsen şu karşıdaki lüks villa ve önünde duran son model araba senin olabilirdi. Temel dönmüş ve sormuş: - Sen sigara içiy musun? Adam cevaplamış: - Ben hiç sigara içmedim. Temel tekrar sormuş: - Peçi şu villa ve lüks araba senin mu? - Hayır ! Temel eklemiş: - Fazla konuşma o zaman? Onlar penum...
LÜTFİ ALBAYRAK