Brüt 33 bin TL'yi geçti! 2026 asgari ücreti uzmanlar A Haber'de değerlendirdi: "İşverenler ellerini taşın altına gerçekten koysun"
1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret belli oldu. Buna göre net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret ise 33 bin 30 lira olarak belirlendi. Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş ve Mali Müşavir İsmet Çetinkaya A Haber canlı yayınında rakamların arka planını ve belirleme sürecini tüm detaylarıyla anlattı. Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdem, asgari ücretin bir "geçim ücreti" olarak algılanmasının yanlış olduğunu belirterek, "Bu en az verilecek ücret, "bunun üzerinde maaş verin" diye belirlenen bir ücret. O yüzden böyle algılarsak doğru olur." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun kararını hükümet ve işveren heyetlerinin katılımıyla Bakanlıkta düzenlediği toplantıyla açıkladı.
1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlendi.
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayınında yeni asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Ekran görüntüsü)
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayında yeni asgari ücret hakkında açıklamalarda bulundu.
2025 enflasyonunun yüzde 30-31 bandında gerçekleşmesinin beklendiğini belirten Erdem, 2026 hedef enflasyonunun ise yüzde 19-20 aralığında revize edildiğini hatırlattı. Erdem,
"İşte bu yılın enflasyonu aşağı yukarı %30-31 civarında çıkacak gibi görünüyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi önümüzdeki yılki hedef enflasyonla birlikte asgari ücret değerlendiriliyor. Neticede önümüzdeki yılki hedef enflasyonda %20'ler civarında bir beklenti var. Yani %19-20 civarında. İlk Orta Vadeli Program'da 17'ydi ama o revize edildi.
Dolayısıyla baktığın zaman ikisinin ortalaması 25-26'lık bir rakama tekabül ediyordu. Ben bunun üzerinde olabileceğini söylemiştim. Hatta benim biraz daha iyimser olup %28-30 bandında bir artış olabileceğini de düşünmüştüm. 28'i nereden çıkarttığımı söyleyeyim; az önce de konuştuk, bütçeye vergi karşılığı bir para konuluyor. Yani asgari ücretten biliyorsun vergi alınmıyor. Bütün maaşlardaki asgari ücret kadar kısımdan da vergi alınmıyor. Devlet bunu karşılıyor. Bunu karşıladığı rakamı 2025'e %28 arttırarak koymuştu.
A Haber'de de çok anlattık, ilk kez de A Haber'den duyurmuştuk zaten bu durumu. Şöyle; 1 trilyon 90 küsur milyar liralık bir kaynak ayrıldı vergiler için. Dolayısıyla bütçeyi hazırlayanlar bir öngörüde bulunmuşlar. Hani tabii ki komisyonun iradesini bilmiyorlar ama bir öngörüde bulunmuşlar. %28'lik, hani 1 puanlık da fazla bir bütçeye kaynak koymuşlar. Dolayısıyla şimdi %27'lik bir artış oldu. Hayırlı olsun. Hani beklentim %30 civarındaydı, 28'i biraz aşarız, bu yılki enflasyonu karşılarız diye. O zaman 28.735 lira civarında bir para olacaktı. Yani 700 liralık bir yanılmam var ama 28.075 lira şu anda. Aşağı yukarı bir hesaplama da yaptım onu da söyleyeyim; brüt asgari ücret de 33.000 lirayı geçmiş oldu." dedi.
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayınında yeni asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Ekran görüntüsü)
"BAKMAMIZ GEREKEN RAKAM BRÜT OLAN RAKAM"
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdem, asgari ücretin bir "geçim ücreti" olarak algılanmasının yanlış olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Yani biz aslında burada bakmamız gereken rakam brüt olan rakam. Çünkü bu gösterge rakamı bir endeks; buna göre bütün hesaplamalar yapılıyor. Az önce söyledim, hep sonda söyleyeceğimi başta söylüyorum; bu bir geçim ücreti değil. Yani bununla geçinin diye belirlenen bir ücret değil. Bu en az verilecek ücret, "bunun üzerinde maaş verin" diye belirlenen bir ücret. O yüzden böyle algılarsak doğru olur.
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayınında yeni asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Ekran görüntüsü)
BU BİR GÖSTERGE RAKAMI
Şimdi bana bir sürü mesaj geliyor: "Bununla geçinilir mi?" Cevap: Hayır, geçinilmez. Elbette ama bu "bununla geçinin" diye belirlenen bir ücret değil. Yani mesela Türk-İş bir araştırma yapıyor; 4 kişilik ailenin geçim ücreti. Bu bir araştırma, orada çıkan rakam evet doğru. İşte bekar bir işçinin mutfak masrafı; doğru. Ama bu öyle bir rakam değil.
Bu bir gösterge rakamı. Tekrar edeyim; en az maaş bu olmalı, bunun üzerinde maaş verin diyor. 100'e yakın değişkenin parametresi aslında bu. Mesela işsizlik maaşı buna göre belirleniyor. Yarın esnaf bunu bekliyor. Niye bekliyor? Çünkü bu rakama göre Bağ-Kur primi ödüyor. Ev hanımı bunu bekliyor. Niye bekliyor? Buna göre isteğe bağlı sigorta ödüyor. İşte ne bileyim, stajyer arkadaşım bunu bekliyor çünkü buna göre maaş alıyor. Bütün borçlanmalar buna göre belirleniyor. 65 yaşındaki amcam bunu bekliyor çünkü 65 yaş aylığı almak için belirlenecek gelir kriteri buna göre belirleniyor gibi gibi gibi... Baktık biz, 100'e yakın kalem."
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayınında yeni asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Ekran görüntüsü)
ELDEN VERİLEREK GİZLİ KAYIT DIŞILIKLAR VAR
"Asgari ücretten gelir ve damga vergisinin tamamen kaldırıldığını hatırlatan Erdem, bunun tarihi bir reform olduğunu vurguladı:
Geri kalanı elden veriliyor. Maalesef bizde böyle bir gizli kayıt dışılık var ama bütün çalışanları etkiliyor. Şimdi 22.000 lira alan bir işçiyi düşün. Bunun da ustabaşı 28.000 lira alıyordu. Şimdi bu işçinin maaşı 28.000 lira oldu, ustankinki 28.000 lirada kalmayacak. O da artacak. Dolayısıyla bütün çalışanların maaşı artacak bu noktada. Şöyle, 25 rakamı şuradan çıkıyordu aslında; bu yılın enflasyonu %30, önümüzdeki yılın beklenen enflasyonu 20, işte ikisinin ortalaması 25. Böyle hesap yapılıyordu, geçen sene de buna benzer bir hesap yapılmıştı. Ama ben işte o 2 puan, 3 puanlık "elinizi taşın altına koyun" talimatından sonra geldiğini düşünüyorum.
orada bir 0.5 puanlık bir dokunuş olmuş. Hatta %27'nin de bir tık üstünde, %27.1 vesaire öyle bir rakam çıkıyor tam %27 çıkmıyor. Şimdi hızlı hesapladım, arkadaşlar bakarlarsa sevinirim. Tabii burada iki türlü düşünmek lazım Hikmet bunu. Tamam, biz çalışan olarak hep alacağımız paraya bakıyoruz ama bir de işveren tarafı var. Bunu verecek işverene maliyeti de yine 35 bin lirayı geçecek öyle gözüküyor; vergi olmamasına rağmen ki devletin vergi katkısı var biliyorsun. Hani bu vergi meselesi de bir devrimdir, hani ben bunu söylemek istiyorum. Sen hatırlar mısın bilmem, ben hani gençliğimden çocukluğumdan hatırlıyorum duvarlara yazılırdı bu "asgari ücretten vergi alınmasın" diye bir slogandı ve bu devrimi AK Parti gerçekleştirdi. Şu anda vergi alınmıyor, gelir vergisi ve damga vergisi asgari ücretten alınmıyor."
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem, A Haber canlı yayınında yeni asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Ekran görüntüsü)
ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİNDE DEVLET HAKEMLİK YAPIYOR
"Hiç, sıfır vergiyle ödeniyor asgari ücret. Devletin bir katkısı oluyor, mesela geçen sene 1000 liraydı bu sene 1250 lira mı 1270 lira mı tam duyamadım o sonu ama ya 1250 ya 1270. Her bir işçi için işletmelere vereceği para bu. İşletme dürüstse, eğer istihdamını koruyorsa ve borcunu zamanında ödüyorsa primlerini, bu katkıdan faydalanıyor. Bu biliyorsun 500 lirayla başladı, 750 oldu, 1250'ye çıktıysa da şimdi... Yani dolayısıyla 28.075 liranın 1250 lirasını devlet karşılıyor, vergi hariç diyorum.
Vergi de az önce söyledim 1 trilyon 96 milyar liralık bir kaynak, devlet almaktan vazgeçiyor. Yani 1 trilyon lira almaktan vazgeçiyor, bunu brütten çalışıyorsa işçiye, netten çalışıyorsa işverene destek veriyor. Sadece bu teşvik değil; işveren eğer istihdamını koruyor ve ilave istihdam sağlıyorsa "sen işçi al" diyor, "bütün masrafı bende". Devletin böyle katkıları da var, o yüzden hani işverenler artık hani biraz ellerini taşın altına gerçekten koysunlar.
Az önce de söyledim, biz Ocak 2025'te 22 bin lira verdik, 12 ay geçti Aralık 2025'te de 22 bin lira verdik ama o işverenin ürettiği ürün ve hizmetlerin fiyatı bu 12 ayda değişti. Yani kendilerini enflasyona karşı korudular, şimdi çalışanlarını koruma zamanı diyorum ben. O yüzden de 28.075 lira en az vereceğiniz rakam, "bunu verin" demiyor devlet, bunun üstünde verin... Evet, o ifadeyi düzeltelim; asgari ücreti devlet belirlemiyor, devlet hakemlik yapıyor."

"A HABER EKRANLARINDA SÖYLEDİK"
Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş ise A Haber ekranlarında defalarca yüzde 25'in altında beklemediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"İşveren kesimi maliyet hesabı yaparak rekabet şu bu falan %20'lerde bir asgari ücret düşüncesi vardı. Bu konuda da aslında katıydı. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın devreye girmesiyle birlikte elini taşın altına koymuş oldu ve hükümet de vermiş olduğu asgari ücret desteğini 1000 liradan 1270 liraya çıkararak bu rakama ulaştık. Zaten rakam aslında beklediğimiz bir rakamdı. %25 ile %30 arası diyorduk. Tam da ortada bir rakam oldu.
Asgari ücret kanununa göre işverenler asgari ücret ödemek zorunda değildir. Doğrudur. Tam tersi hükümetin geldiğimiz noktada özellikle kayıt dışı istihdam boyutuyla baktığımız zaman aklımıza ne geliyor? Sigortalı mı çalışıyorsun, sigortasız mı çalışıyorsun? Hükümet bununla ilgili almış olduğu tedbirlere baktığımız zaman kayıt dışı istihdamda %50'lerden %26'lı rakamlara kadar düşürdük. Ancak burada özellikle altını çizmek istediğim başka bir husus şudur: Asgari ücret bazlı kaçak sigortalılık ve bu bütçeye çok önemli bir yük getiriyor. Vatandaşın emekliliğini düşürüyor. Yani çok sayıda aslında işveren ne yapıyor? Ücreti asgari ücretin üzerinde olmasına rağmen ücretleri asgari ücret üzerinden SGK'ya Gelir İdaresi Başkanlığı'na bildiriyor.
Az önce de ifade ettiğimiz üzere sadece fırsatçılık sadece marketlerde fırsatçılık yok. Sadece emlakçılarda fırsatçılık yok. Çalışan işçilerin haklarının gasp edilmesi anlamında ücret bazlı bir fırsatçılık da var. Yani yasa ne diyor burada? En minik ücreti belirleyin. Asgari ücretin altında bir ücret ödemeyin deniliyor. Tamam. Gerçek anlamda aslında ödemiş olduğu ücrete baktığımız zaman yani yeni yeni asgari ücrete göre konuşacak olursak 40.000 lira, 45.000 lira, 60.000 lira, 70.000 TL ancak bunun sadece asgari ücret boyutunu devlete bildiriyor. SGK'ya bildiriyor.
Bir kere asgari ücret desteğine baktığınız zaman ne kadarlık bir orana denk geliyor? Tam %27. Hükümet asgari ücret desteğini artırabileceği maksimum rakam bu. Bunun etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu son derece etkili. İkincisi asgari ücreti belirlerken yasa ne diyor? Yasa enflasyonu baz almak zorunda sen demiyor. Yani mesela emeklilerin biz zammını yaparken yasa ne diyor? 6 aylık enflasyonu baz almak zorundasın diyor SSK'lı, Bağkurlular için. Bizim mevcut asgari ücretin belirlenme kriterlerine baktığımız zaman ülkenin durumu diyor. Ülkenin ekonomik durumu ve çalışanların ücretlerin ekonomik ve geçinme endekslerine bakın deniliyor. Yani geçim şartlarına bakın deniliyor ve burada da anladığım kadarıyla özellikle dolar bazında bakın şimdi şunu söyleyeyim, yurt dışı bazlı rekabet, ihracat, istihdamın korunması, işsizliğin önlenmesi bütün bunları dikkate aldı hükümet. Diğer yandan işverenlerin de sonuna kadar zorlayarak böyle bir rakamın ortaya çıktığını söyleyebiliriz."

Mali Müşavir İsmet Çetinkaya ise şu değerlendirmelerde bulundu:
Evet rakam beklentiler noktasında gerçekleşmiş oldu. Şahsi olarak %25 rakamı ben telaffuz ediyordum. %27'lik bir asgari ücret oldu. Yani genel beklenti 27500'de 28000 liralar arasında idi. Beklenen enflasyon üzerinden bir artış yapılmış gibi gözüküyor. Geçen sene evet literatürümüze eklenmişti. Hedeflenen, gerçekleşen hangi enflasyon üzerinden yapılması gerektiği. Elbette ki gönül ister ki her zaman alım gücü üzerinden yapılması gerektiğinden yanayım. Ama bu bir asgari ücrettir. Bunu şu anda şöyle değerlendirmek lazım genel olarak. Asgari ücret sadece çalışan alacağı ücreti değil seksen tane farklı kalemi etkileyen bir endekstir.
Bu tabii ki işçiye ödenmesi gereken bir ücret. Yani daha doğrusu geçim ücreti olarak değerlendirmemek lazım. Yani devletimizin uygulamış olduğu minimum ücrettir. Yani bunun altında bir çalışanı, bir işçiyi çalıştıramazsınız demektir bu. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın aslında geçen hafta yapmış olduğu TİSK genel toplantısında yapmış olduğu konuşmayı dikkate almak lazım. Orada ne dedi? "İşveren taşın altına elini koymalı" dedi. Yani bu asgari ücret olarak yorumlandı ama ben şu şekilde yorumluyorum açıkçası. Sayın Cumhurbaşkanımız orada şuraya atıfta yaptı. Evet asgari ücreti Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor ve minimum ücret olarak belirliyor. "Bu sizin ödeyebileceğiniz minimum ücrettir." "Siz bu ücretleri daha fazlasını ödeyebilecek gücünüz var, bunları işçilerinize çalışanlarınıza ödeyebilirsiniz. Ödemekte de gayret edin." minvalinde yorumluyorum ben açıkçası bunu. Bu tabii ki sadece asgari ücretli değil bu asgari ücret evet 28075 lira olarak açıklandı ama bunun yanında çalışanlara yan haklar da verilebilir. Geçim ücreti olarak bunu kesinlikle değerlendirmeyelim. Bu bir endekstir. Evet son yıllarda asgari ücret ya da asgari ücrete yakın ücretler alan vatandaşlarımızın sayısı arttı maalesef ki. Bu önümüzdeki yıldan itibaren inşallah asgari ücretle çalışan sayımız azalır.
BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET
Bölgesel asgari ücreti destekleyenlerdenim. Sadece alınacak ücretlerden değil, ülkenin kalkınması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz, şayet bölgesel asgari ücret gelirse şu anda 28075 lira. Bunu örnek verelim, metropol şehirlerde İstanbul gibi büyük şehirlerde uygulansın. Daha az gelişmiş, iş hayatına ihtiyacı olan bölgelerde daha düşük bir asgari ücret belirlenirse ya da şu anki 28000 lira orada uygulanıp metropol şehirlerde daha yüksek uygulanırsa bu sefer işveren şöyle düşünecek. Metropol şehirlerde maliyeti yüksek daha Anadolu'ya yönelir vaziyete gelecek. Yani fabrikalarını oraya atmış olacak ve İstanbul gibi metropol şehirlerde biraz daha boşalmış olacak. Belki o zaman konut ihtiyacına bile ihtiyacımız kalmayacak.
