A’raf suresinin Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı! A’raf suresinin fazileti nedir? A’raf suresi kaç ayet?

Araf suresinin faziletleri dünyadaki ve ahiretteki yaşam güzelliklerle dolmasına vesile olmasıdır. Allah okuyanları nimetleriyle ödüllendirir. Sure Allah’a imanın göstergesidir. Bolluk ve bereket dolu bir yaşam sunulur.

Giriş Tarihi 24 Mayıs 2022, 17:21 Güncelleme 24 Mayıs 2022, 17:51
A’raf suresinin Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı! A’raf suresinin fazileti nedir? A’raf suresi kaç ayet?

İÇİNDEKİLER

Araf suresi cennet ve cehennem kavramlarıyla ilgili suredir. Kuran'da 7. sure olarak da bilinir. Araf suresinin bahsettiği konu imanın önemidir. Surede Allah'a imanın dünya ve ahiret yaşamı için önemli olduğu anlatılır.

A'raf Suresi Kaç Ayet?
Araf suresinin ayet sayısı toplamda 206 ayetten oluşur.

A'raf Suresi Nasıl Okunur?
Araf suresinin Arapça okunuşu şöyledir:
• Elif, lâm, mîm, sâd.
• Kitâbun unzile ileyke fe lâ yekun fî sadrike haracun minhu li tunzire bihî ve zikrâ lil mu'minîn(mu'minîne).
• Ittebiû mâ unzile ileykum min rabbikum ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâe, kalîlen mâ tezekkerûn(tezekkerûne).
• Ve kem min karyetin ehleknâhâ fe câehâ be'sunâ beyâten ev hum kâilûn(kâilûne).
• Fe mâ kâne da'vâhum iz câehum be'sunâ illâ en kâlû innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).

• Fe le nes'elennellezîne ursile ileyhim ve le nes'elennel murselîn(murselîne).
• Fe le nekussanne aleyhim bi ilmin ve mâ kunnâ gâibîn(gâibîne).
• Vel veznu yevme izinil hakk(hakku), fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
• Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum bimâ kânû bi âyâtinâ yazlimûn(yazlimûne).
• Ve lekad mekkennâkum fîl ardı ve cealnâ lekum fîhâ maâyiş (maâyişe), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
• Ve lekad halaknâkum summe savvernâkum summe kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), lem yekun mines sâcidîn(sâcidîne).
• Kâle mâ meneake ellâ tescude iz emertuke, kâle ene hayrun minhu, halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin).
• Kâle fehbit minhâ fe mâ yekûnu leke en tetekebbere fîhâ fahruc inneke mines sâgirîn(sâgirîne).
• Kâle enzırnî ilâ yevmi yub'asûn(yub'asûne).
• Kâle inneke minel munzarîn(munzarîne).

• Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme).
• Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum şâkirîn(şâkirîne).
• Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum le emleenne cehenneme minkum ecmaîn(ecmaîne).
• Ve yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete fe kulâ min haysu şi'tumâ ve lâ takrabâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).
• Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev'âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).

A'raf Suresinin Türkçe Anlamı Nedir?
Araf suresinin Türkçe meali şöyledir:
• Elif. Lâm. Mîm. Sâd.
• (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.
• Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
• Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.

• Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey olmadı.
• Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!
• Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz, onlardan uzak değiliz.
• Gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
• Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.
• Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
• Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye emrettik. İblis'in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı.
• Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.

• Allah: Öyle ise, "İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu.
• İblis: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi.
• Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
• İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.
• "Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi.
• Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım!
• (Allah buyurdu ki): Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.
• Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi.