Kılıçdaroğlu'nun 6'lı masasına karşı İmamoğlu 4'lü masa kurdu! Ertuğrul Özkök, Aytunç Erkin, Soner Yalçın...

2023 seçimleri yaklaşırken Kılıçdaroğlu adaylığını pekiştirmek adına 6'lı masayı topladı, İmamoğlu'na karşı ittifak hamlesini yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan çalışma yemeğinde bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'nun hamlesine muhalefet cephesinden 2023 için en büyük rakibi olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan misilleme geldi. İmamoğlu, medya operasyonlarıyla bilinen Ertuğrul Özkök, Aytunç Erkin ve Soner Yalçın'ı toplayarak kendi masasını kurdu, Kılıçdaroğlu'na karşı medya ayağını konsolide etti.

Giriş Tarihi 17 Şubat 2022, 10:38 Güncelleme 17 Şubat 2022, 11:17
Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masasına karşı İmamoğlu 4’lü masa kurdu! Ertuğrul Özkök, Aytunç Erkin, Soner Yalçın...

İÇİNDEKİLER

6 partinin lideri, 2023 seçimleri için adaylığa soyunan Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde "güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması" kapsamında Çankaya Belediyesi'nin Ahlatlıbel Tesisleri'nde bir araya geldi.

Sır görüşmeye ilişkin detaylı bilgi paylaşılmazken, masada 2023 seçimlerinin ve adaylık tartışmalarının olduğu kuşkusuz.



CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir yandan seçim çalışmalarına hız verirken, parti içindeki en büyük takibi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da misillemesini yaptı.



İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun 6'lı ahlatlıbel zirvesine nispetle kendi cephesini topladı. Masada operasyoncu gazeteciler Ertuğrul Özkök, Aytunç Erkin ve Soner Yalçın vardı.



Ertuğrul Özkök, bolca İmamoğlu güzellemesi yaptığı köşesinde yemeğe ilişkin notlar paylaştı. Özkök'ün yazısından dikkat çeken kısımlar şöyle:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile böyle bir sohbeti son defa Beylikdüzü'nde yapmıştım.

O sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı.

Çok güzel ve sıcak fotoğraflar çekmiştik.

O günden sonra başka bazı yerlerde karşılaştık ama hepsi ya bir davet, ya büyük bir yemekteydi.

ALTILI MASADAN SONRA İLK SOHBET
Dün akşam Etiler'de bir kebapçıda bir araya geldik. Baş başa sayılabilecek küçükten de küçük bir grup diyebilirsiniz.

Ben kravatsızdım, başkan da gelir gelmez kravatını attı ve eldivensiz, önyargısız güzel bir sohbet yaptık.

Tabii bu yemek Ankara'da yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine damga vurabilecek altılı buluşmanın ertesine rastladığı için bir gazeteci için de şans sayılabilirdi.

Önce biraz yemeğin havasını anlatayım.

İMAMOĞLU SANKİ RAHATLAMIŞ GİBİ
İmamoğlu çok rahat bir havada görünüyor. Her zamanki gibi kendinden emin. Çok rahat konuşuyor ama ağzından kritik bir tartışmaya yol açacak tek kelime kaçırmıyor.

Açık bir insan.

Belediye başkanı olduğundan beri yaşadıklarını çok insani bir üslupla anlatıyor.

HERKESİN MERAK ETTİĞİ İLK SORU
Tabii herkesin merak ettiği ilk soru şu:

Cumhurbaşkanlığı için kendini aday olarak görüyor mu?

Tek kelime etmiyor. Bu işi çok istediğine dair hiçbir işaret vermiyor.

KEMALCİLER VE EKREMCİLER'İN MEDYA SAVAŞI
2023 için birbirlerine karşı yoğun bir savaş veren Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun en büyük çatışma alanı medya. Her iki isim de yandaş gazetecilerini konsolide ederek seçimlere medya desteğiyle birlikte girmek istiyor. Fondaş medya cephesinde de saflar netleşirken medya savaşı her geçen gün daha da kızışıyor.

Sabah yazarı Mahmut Övür, geçtiğimiz günlerde konuya dikkat çekeren "Kemalciler ve Ekremciler'in medya savaşını" yazmıştı.

Övür'ün yazısı şu şekilde:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görmezden gelse de, daha doğrusu görülmesini istemese de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile arasındaki kavga giderek büyüyor.
Kılıçdaroğlu, her ne kadar, "Başkanlar görevini yapsın" veya "İstanbul'u kaybetmeyi göze alamayız" dese de İmamoğlu dinlemiyor ve bildiğini okumaya devam ediyor. Sadece o da değil, onu destekleyenler de öyle yapıyor. Bu açıdan özellikle medyada büyük bir kavga yaşanıyor.
Bu kavga öyle gizli saklı da değil, adını da bizzat kendileri koydu:
"Kemalciler-Ekremciler..."
Bu fotoğrafı en net biçimde, muhalefeti destekleyen kimi içeriden kimi dışarıdan fonlanan "solcu-laik" medyada görüyoruz.
Gazeteci Murat Sabuncu, "Endişem var" diyerek şöyle bir tespit yapıyor:
"Parti içinde cumhurbaşkanlığı adaylığı için Kemalciler-Ekremciler diye bir ayrım olmaya, hatta büyümeye başladı. Genel merkezde, il örgütlerinde, belediyelerde..."
Gazeteci kaygısını da şöyle özetliyor: "Kemal Bey aday olur genel başkanlıktan ayrılırsa genel başkanlık yarışı başlar ve cumhurbaşkanlığı seçimi riske girer."
Kısaca, Kemal Bey'e "Aday olma" diyor.
Gördüğünüz gibi artık "Medyamız yok" diye ağlaşmıyorlar, medya üzerinden kavga ediyorlar.
Bu konuda Ekremciler'in, Kemalciler'e fark attığını da söylemeliyim.
Çünkü İBB alındıktan sonra İmamoğlu, medyayı ele geçirmek ve yeni medya mecraları oluşturmak için harekete geçti, hatta şehrin arıtma sistemiyle, depreme hazırlıkla uğraşmak yerine İstanbul'un kaynaklarını pervasızca tanıtım ve medya için kullandı.
AK Parti İBB Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'nun feryadının nedeni de buydu:
"Reklama para var ama dönüşüme yok..."
Bu bir strateji... Bu stratejiyi de İmamoğlu'nun medya ekibi Murat Ongun, Şükrü Küçükşahin ve Soner Yalçın yürütüyor.
Ekip, İmamoğlu'nun desteklenmesini her şeyden daha önde tutuyor. Bunun için de televizyonlara, gazetelere, haber sitelerine, sosyal medya mecralarına inanılmaz kaynak aktarılıyor.
Aslında Kılıçdaroğlu da Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan ve Halk TV üzerinden benzer bir strateji izledi. Hatta ciddi paralar harcandığını bizzat Kılıçdaroğlu'nun avukatı (CHP'den ayrılıp Muharrem İnce'nin partisine gitti) Mustafa Kemal Çiçek açıklamıştı:
"Son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kime, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak, siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir."
Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu çabası işe yaramadı ki bugünlerde fondaş medya büyük oranda onu değil, İmamoğlu'nu destekliyor.
Sözcü, Fox TV, Tele 1, Odatv, daha ilginci Halk TV ve programcıları açık açık İmamoğlu'nun aday olmasını istiyor. Tabii bunlara Zülfü Livaneli gibi açık destek veren sanatçıları da eklemek gerekiyor.
Kılıçdaroğlu'na ise kısmen KRT televizyonu ve Barış Yarkadaş gibi bir iki gazeteci dışında pek destek veren yok.
Bu ikili arasında şimdi ciddi bir Cumhuriyet Gazetesi kavgası da yaşanıyor. Gerçi İmamoğlu oraya da destek veriyor ama gazete henüz açık tavır koymuş değil. Ancak Mine Kırıkkanat gibi Kılıçdaroğlu'na "Dosyası var" diye aba altından sopa gösteren yazarları da giderek artıyor.
Medya kavgasını İmamoğlu'nun kazandığı çok açık... Ama karşısında hafife alınmayacak, CHP gibi köklü bir partinin genetiğini bozan, güçlü aktörlerini bile devre dışı bırakan bir Kılıçdaroğlu var. Küresel güç merkezleri devreye girmezse onu atlatmak hiç kolay olmayacak.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN