Çelişkiler

Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit’in FETÖ okullarına destek olmadığını tarikatlara karşı olduğunu iddia etti. Oysa Rahşan hanım, bir süre önce, “Bülent, tarikatların Allah’a ulaşmak olduğunu düşünürdü” demişti

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 16 Ağustos 2016 Güncelleme 16 Ağustos 2016, 01:51
Çelişkiler

İÇİNDEKİLER

Merhum başbakanlardan Bülent Ecevit'in Fetullahçı Terör Örgütü'nün lideri Fetullah Gülen'e verdiği destek nedeniyle eleştirilmesi, eşi Rahşan Ecevit'in açıklama yapmasına neden oldu. Rahşan Ecevit, "Son zamanlarda Bülent Ecevit ile gerçek olmayan söylentilerin kamuoyunda dolaştığı gözlenmektedir. Bülent Ecevit'in tarikatçılığa ve devlet içinde yasal olmayan her türlü yapılanmaya karşı olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir" dedi. Peki Rahşan Ecevit, teröristbaşı Fetullah Gülen'le ilgili hangi açıklamaları yapmıştı?

EĞİTİM ÜZERİNE KONUŞTULAR
Tarikat yol demektir, herkesin Allah'a ulaşmak için bir yol arama hakkı vardır elbette. Bülent'in tarikatlar konusunda düşünceleri hiçbir zaman değişmedi.
Gülen ve çevresindekiler bizimle hep görüşmek istedi. Bir gün evde kapı çaldı, bir açtık. karşımızdaki kişi Fetullah Gülen.
Şaşkınlıktan elimi uzattım. Gülen de elini çekmedi. Şaşırdığını gördüm Büyük ihtimalle Fetullah Gülen'in elini sıkan ilk kadın bendim.
Randevusuz geldiği için ancak kapı aralığında birkaç cümle edilebildi.
Bülent onun okullarını çok beğeniyordu.

TERÖRİSTBAŞINA ÖVGÜ
Bülent Ecevit'in Gülen Cemaati ile ilgili övgüleri oldukça dikkat çekiciydi: Hem Türkiye'de hem Türkiye dışında toplam yaklaşık 250 kadar eğitim kurumu, ki bunun 140-150'si başka ülkelerde. Şimdi bunlara kuşku ile bakılıyor. Oysa bu dışardaki okulları ziyaret eden herkes burada dini eğitim verilmediğini, laikliğe aykırı bir öğrenim sistemi bulunmadığını, zaten bulunsa izin verilmez o devletler tarafından, Atatürkün resimlerinin bulunduğu, istiklal marşımızın söylendiği görülmeli. Herkes kabul ediyor. Yine herkes şunu kabul ediyor ki eğer bu topluluğun gayretleri, özellikle eğitim alanındaki gayretleri olmasaydı Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri ve Azerbaycan kolaylıkla İran köktenciliğinin etkisi altına, nüfuz alanı içine girebilirdi, Suudi Arabistan'ın etki alanı içine girebilirdi. Bunları önlemiş bulunuyoruz. Gülen Osmanlı'nın başaramadığını başarmış.