BANK EKSPRES BATIYOR
Mahkeme, 23 Ekim 2008 Müflis işadamı Korkmaz Yiğit'in iflasına karar verdi. Alacaklılar listesine en büyük kaydı TMSF yaptı. Bank Ekspres'e el konulmasından dolayı alacaklı bulunan TMSF, bu alacağının 3 milyar 442 milyon 92 bin TL olduğunu belirtti. İkinci büyük alacaklı, vergi alacağı bulunan Maliye Bakanlığı oldu. Maliye, 32 milyon 742 bin TL alacak kaydı yaptırırdı. TMSF, borçlarını ödemeyince gruba ait Anka İnşaat ile Yeni İstanbul İnşaat şirketine de el koydu.
Korkmaz Yiğit, Kanal E televizyonunu 27 milyon dolara Hakan Çizem'den satın aldı. Genç TV'yi Raks firmasından 41 milyon dolara, Yeni Yüzyıl gazetesini Dinç Bilgin'den 75 milyon dolara, Kanal 6 televizyonunu Mehmet Kurt'tan 110 milyon dolara aldı. Yiğit 1998 Ekim ayında da Milliyet'in çoğunluk hisselerinin sahibi oldu. Milliyet Gazetecilik A.Ş. ve AD Yayıncılık A.Ş.'nin toplam 310 milyon dolar değer biçilen hisselerinin çoğunluğu Korkmaz Yiğit grubuna devredildi. Korkmaz Yiğit medyaya nasıl girdiğini anlatıyor: "Bank Ekspres'i aldıktan sonra Çörtük, 'Sana gazete lazım' dedi. Radikal ve Posta için 150 milyon dolar istendi, bu arada Yeni Yüzyıl'ı 75 milyon dolara aldım. Bu arada Milliyet söz konusu oldu, bunu söylediğim zaman Başbakan sevindi. 'Mutlaka olması gerekir' dedi. Başbakan, 'Taner'e de haber ver' dedi. Haber verdiğimde ise, Taner kızdı, 'Niye benim haberim olmadı' diye..."
8 Ekim 1998'de Milliyet gazetesinin yüzde 75.6 hissesinin Korkmaz Yiğit'e satışında anlaşmaya varıldı.
Milliyet'le birlikte MİLHA ve AD Yayıncılık hisselerinin devrinde de uzlaşıldı. Milliyet'in çalışanları, özellikle yazarları satışa büyük tepki gösterdi. TBMM Medya Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplantısı sonrasında Aydın Doğan bir soru üzerine; "Milliyet'i satmakla hata ettim. Ama ben isteseydim, Korkmaz Yiğit'in bana verdiği 90 milyon doların tamamını vermezdim. Çünkü anlaşmamız vardı" diyor.
YILMAZ'IN PLANI
Korkmaz Yiğit'in medyaya yönelmesinin nedeni aslında bir süre sonra açıklık kazandı. Mesut Yılmaz iki büyük medya kuruluşunun biraz küçülmesini istiyordu, bunun için iki banka sahibi Korkmaz Yiğit iyi bir isimdi. Merhum Stratejist Erhan Göksel bir röportajda, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın gazete satın aldırma işine nasıl girdiğini anlatıyor: "Mesut Yılmaz'ın yapmak istedikleri siyasi geleceğine ayak bağı oldu. Önce medya içinden kendine patron ve yönetici düzeyinde dostluklar sağladı.
Sonra medyayı yönlendirmeye kalktı. Mesut Yılmaz, kartlarını iş yaptığı kişilerle çok açık oynardı. İktidar olmak yetmiyordu. Muktedir olmak için medya gerekmekteydi. Mesut Yılmaz, 1988 sonuna doğru Türkbank'ın satışı ilişkilerinin ortalığa dökülmesi sonucunda yıkıldı. Asıl önemli olan bu ilişkilerde gece yarısı toplantılarından ortaya dökülen pazarlıklarda Mesut Bey, Aydın Doğan'ı ikna etmeyi başarmış; Korkmaz Yiğit'e, Milliyet Gazetesi'ni ve ayrıca bir kanalı satın aldırmıştı. Bir büyük müteahhite de yine TV kurdurmuştu." Göksel, Mesut Yılmaz'ın Almanya'da gizli görüşmeler yaptığına işaret ediyor: "Yılmaz 2002'de yeni bir atak yapacaktı. Plan Aydın Doğan'ın Hürriyet'in Almanya Matbaası'nın açılışı vesilesiyle herkes bir araya gelmişken Frankfurt'ta hazırlandı: Bahçeli'nin MHP'sini koalisyondan atıp, Ecevit'i de Hüsamettin Özkan'la devirip, Derviş'i de alacaklar, eski düşman Tansu Çiller'in DYP'si ile devam edeceklerdi." O dönemde hükümet ortağı olan Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz'ın bu temaslarını öğrendi. Erken seçim isteyerek, oyunu bozdu.
MASAK'DAKİ RAPOR
Korkmaz Yiğit'in her türlü ilişkilerini araştırmak üzere Eylül 1998'de görevlendirilen Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) Hesap Uzmanları Kurulu Başkan Yardımcısı Serkan Özyurt, şu bilgileri veriyor: "Mesut Yılmaz, Aydın Doğan ve Dinç Bilgin'den büyük bir rahatsızlık duyuyor ve yeni bir medya patronu bulmak istiyor, bunun için de Korkmaz Yiğit'i uygun kişi olarak görüyor.
Diyor ki, 'Ben seni yeni medya patronu yapmak istiyorum, git radyo, televizyon ne bulursan al.' Korkmaz Yiğit, Yeni Yüzyıl Gazetesi'ni alıyor. Ama "Mesut Yılmaz, (sen bununla mı medya patronu olacaksın, git Hürriyeti al, Milliyet'i al) şeklinde Korkmaz Yiğit'i fırçalar. Gücüm buna yetiyor sözüne karşılık ise 'Küçük düşünme, biz hallederiz' şeklinde bir ifade kullanıyor..."
'OFİSİNİ HAZIRLADIK'
Türkbank ihalesi ve Korkmaz Yiğit'le ilişkisi olan kesimlerin çerçevesi daha da genişlemişti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli Güven Erkaya da bunlardan biridir. Erkaya ile Korkmaz Yiğit'in 20 yıldır dost oldukları ortaya çıkmıştı. Güven Erkaya, emekli olunca Yiğit'in şirketine danışman oluvermiş. Korkmaz Yiğit, bu ilişkiyi şöyle anlatıyor: "Güven Erkaya bana göre gelmiş geçmiş en iyi askerlerden biriydi. 28 Şubat'ın kahramanıydı. Emekli olduktan sonra vatana hizmet etmesi için ben ona sadece bir zemin hazırladım. Ofis verdim." Güven Erkaya'nın daire sahibi olduğu Kibele Konutları'nın müteahhidi Korkmaz Yiğit'ti. Korkmaz Yiğit, Kibele Konutları henüz inşaat halindeyken, Güven Erkaya'da görevdeyken, Erkaya'nın bir daire aldığını doğruluyor.
KİBELE'DEN DAİRE ALDI
Güven Erkaya'ya emekliliğinin ardından Kibele'de büro açtığını söyleyen Korkmaz Yiğit, "Emekli olduktan sonra bizim yaptığımız binalardan bir tanesini ofis olarak kullanması için tahsis ettik" diyor. Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, Meclis'e bilgi verirken, şunları söyledi: "Mesut Yılmaz'a Korkmaz Yiğit'i Oramiral Güven Erkaya tavsiye etmiştir. Korkmaz Yiğit, Erkaya Paşa'ya emekli olduktan sonra ofis ve şoför vermiştir."