'Kralın Huzurevi' başlıklı yazım büyük ses getirdi. Bir zamanların eğlence imparatoru Günay Tuncel'in kendisine ait olan
'Şişli Günay'ı borçları yüzünden devrettiğini ve daha sonra ise Beşiktaş'taki Çırağan Otel'de kaldığını yazmıştım. Çırağan deyince hemen şaşalı, lüks bir yer aklınıza gelmesin. Çırağan Sarayı'nın tam karşısında ara sokakta bir yer... İsmi Çırağan Otel… Günay'ı devrettikten sonra arkadaşına ait bu otelde hem müdürlük yapan hem de konaklayan Tuncel, dostu öldükten sonra buradan da ayrılmak zorunda kalmıştı. Bir emekli maaşıyla geçinen
Günay Tuncel'in, Trakya taraflarında bir huzurevinde kaldığını söylemiştim. Bu yazı yayınlandıktan sonra yer yerinden oynadı. Telefonlarım hiç susmadı. Herkes
Günay Tuncel'e ulaşmak için beni aradı. Fakat telefonlarını kapatmış, kaldığı yerden de ayrılmıştı. Belki kızmıştı, belki de küsmüştü. O kendi kabuğuna çekilmiş, bir imparatordu. Ne olursa olsun yıkılmamıştı. Yazımdan sonra geç de olsa kıymeti anlaşıldı Günay Bey'in. Beni arayan birçok isim
Günay Tuncel'le birlikte İstanbul gecelerinde mekan açmak istediğini ve onun tecrübelerine ihtiyaçları olduklarını söyledi. Bazı sanatçılar da haber göndererek
"Yeter ki o mekan açsın, ücret talep etmeden seve seve çıkarız" dediler. Şu anda Günay Tuncel'e birçok teklif gelecek ama kimse kendisine ulaşamıyor. Kimselerin onu bulmasını istemiyor. Nedenlerini yazamıyorum ama şu an Çatalca'da bir çiftlikte kalmaya başladı. Eylül ayına kadar ne bir röportaj ne de bir kare fotoğrafım çıksın diyor. Anlayacağınız yorulmuş ruhuna huzur bulmak istiyor. Umarım
"Eğlencenin Kralı" o eski şaşalı günlerine kısa sürede kavuşur.
