"Casusluk kumpası"nda hesap zamanı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 13 Temmuz 2016 Güncelleme 13 Temmuz 2016, 01:42
Casusluk kumpasında hesap zamanı

İÇİNDEKİLER

Paralel Yapının Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik en belirgin kumpaslarından biri olan "İzmir - Casusluk Soruşturması"nda görev alan askeri personel hakkında yakalama kararları çıkarılırken, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da kumpasın yargı ayağına neşter vurdu. Soruşturmayı yürüten savcı ve hakim hakkındaki yargılama izninin 7 gerekçeye dayandığı ortaya çıktı.

Sabah, HSYK 2'nci Dairesi'nin, "Casusluk Soruşturması"nın savcısı Zafer Kılınç ile o dönemdeki hukuksuz arama ve dinlememe kararlarını veren Hakim Serdar Ergül hakkında verdiği soruşturma izninin gerekçelerine ulaştı.

Alınan bilgilere göre kovuşturma izni kararında öncelikle Savcı Kılınç ile Hakim Ergül'ün bu soruşturmayı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni itibarsızlaştırma amacıyla bu soruşturmayı yürüttükleri, usul ve yasalara aykırı işlem oluşturdukları vurgulandı.

Daha önce HSYK kararı ile açığa alınan Savcı Kılınç ile Hakim Ergül hakkındaki yargılama izninin en önemli gerekçelerinden birini, dönemin Donanma Komutanı Nusret Güner ve kızı ile ilgili bilgi ve görüntülerin soruşturma ile hiç ilgisi bulunmamasına rağmen dosyaya konulması oluşturdu. Kararda, Güner ve kızı ile ilgili fişleme kayıtlarının da sansürsüz bir şekilde bütün detaylarıyla iddianameye konulduğuna da dikkat çekildi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), mağdurları arasında dönemin Donanma Komutanı Nusret Güner'in de bulunduğu İzmir Askeri Casusluk Davası'nı açan Savcı Zafer Kılınç ile Hakim Serdar Ergül hakkındaki "yargılama izni" kararında 7 ayrı gerekçeye dayandı.

ÖZEL GÖRÜNTÜLER DOSYAYA GİRDİ
HSYK'nın "kovuşturma izni" kararında Savcı Kılınç'ın yaptığı usulsüz işlemler arasında, Donanma Komutanı Güner'in kızına ait özel görüntüleri dosyaya koymasının yanı sıra şüpheliler hakkında usulsüz delil toplamak da bulunuyor.

DOLABIN ARDINDAN ÇIKAN KUMPAS
Kararda, soruşturmanın kilit nitelikteki belgelerinin Üsteğmen Onur Sürer'in evindeki buzdolabının ardında bulunduğu iddia edilen hard diskten çıktığı vurgulandı. HSYK bu hard diskin kopyasının ısrarla istenmesine rağmen Sürer ve avukatlarına verilmediğine dikkat çekti.

BUZDOLABININ ARDINDAN ÇIKAN KUMPAS
HSYK savcı ve hakim hakkındaki yargılama izni kararında; şüphelilerden ele geçirildiği iddia edilen dijital materyallerde yer alan kişisel bilgi niteliğindeki fişleme kayıtlarının doğruluğunun araştırılmadan iddianameye yansıtıldığına işaret etti. Kararda, böylelikle şüphelilerin toplum gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına vurgu yapıldı.

Yargılama izninin en ilginç gerekçelerinden birini de "buzdolabının ardında bulunduğu iddia edilen hard disk" oluşturdu. HSYK, Casusluk Davası dosyasındaki en kritik belgelerin yer aldığı hard diskin şüphelilerden Üsteğmen Onur Sürer'in evinde bulunduğu iddiasını araştırırken bu delilin dosyaya usulsüz girdiği sonucuna vardı.

Bu hard diskin kopyasının şüpheli ve avukatının ısrarlı talebine rağmen "soruşturmanın gizliliği" gerekçesiyle verilmemesi, Savcı Kılınç ve Hakim Ergül hakkındaki yargılama izninin en önemli dayanaklarından oldu. Bu hard disk, İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki beraat ile sonuçlanan yargılama aşamasında da konu olmuştu. Aramaya katılan polis memuru tanıklardan bazıları, arama sırasında buzdolabının ardının toz içinde olduğunu ancak hard diskin bulunduğu poşetin bu tozdan hiç etkilenmemiş olduğuna dikkat çekmişlerdi.

ESKORT KIZLARIN HESABI DA SORULACAK
HSYK'nın verdiği yargılama izninde, casusluk soruşturması sırasında çok konuşulan "eskort kız" iddiaları da etkili oldu. Savcı Zafer Kılınç, yürüttüğü soruşturma çerçevesinde bulaşıcı hastalık taşıyan eskort kızlarla ilişkisi olduğu iddiası bulunan şüpheliler ile ilgili, bunun sabit olduğunu belirleyen bir mahkeme kararı bulunmamasına rağmen ilgili kurumlara yazılar yazmıştı. HSYK, bu yazıları yazmanın Savcı Kılınç'ın görevi dahilinde olmadığını bu yazışmaların kanun ve usullere de aykırı olduğunu, böylelikle şüphelilerin özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiğini belirledi. Savcı Zafer Kılınç ve Hakim Serdar Ergül hakkında dava açıldığı takdirde ayrıca şu iddialar da soruşturulacak:
- Telefonları dinlenen şikayetçi Doğan Şahin'in, annesi, eşi, kızı ve kız kardeşi ile yaptığı özel görüşmelerin imha edilmeksizin dava dosyasına konulması
- Birinci sınıf Askeri Hakim olan Taner Güçlü, Özkan Celep ve İsmail Volkan Şahin hakkında Milli Savunma Bakanlığı'ndan izin almadan soruşturma yürütüp evlerinde arama yaptırmak.