Kızıl Sultan uydurması

Sultan Abdülhamid, tahtta bulunduğu süre içinde birçok Ermeni isyanını bastırdı. Bu nedenle padişaha "Kızıl Sultan" lakabını takan Ermeniler, Yahudiler tarafından da destek buldu...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 23 Ağustos 2010 Güncelleme 13 Ekim 2010, 10:34
Kızıl Sultan uydurması

İÇİNDEKİLER

Yayınlanan birçok belgeye rağmen, günümüzde hâlâ, Sultan Abdülhamid hakkında bazı çevrelerin 'Kızıl Sultan' tabirini kullanabilmeleri gözden kaçmamaktadır. Devamlı sorulmaktadır: "Kim, niçin uydurmuştur bu "kızıl Sultan" tabirini? Fransız akademisi üyesi tarihçi Albert Vandal, ilk defa Abdülhamid hakkında Le Sultan Rouge (Kızıl Sultan) lakabını kullandı. Uydurma sebebi de, Abdülhamid'in Ermeni isyanlarını bastırtmış olmasıdır. Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa kamuoyunda Abdülhamid'in kan dökücü bir padişah olduğu propagandası başlatıldı. İşte "Kızıl", yani kan döken Sultan lakabı bu sırada asıldı boynuna. "Kızıl Sultan" tabiri, yurdumuzdaki Ermenilerin ne yapmak istedikleri ve nasıl çalıştıklarını tespit yönünden mühimdir.Sultan İkinci Abdülhamid devrinin ünlü Mâbeyn Başkâtibi Tahsin Paşa hatıratında der ki: Ermeni ayaklanmalarinda Ermeni papazlarının büyük rolü olduğunu ve kiliselerin ibâdetten ziyade fesad ve sekavete hizmet ettiklerini haber almıştık. Ancak Ermeni ihtilalcileri bazı elçiliklerin de yardımıyla o derece mahirane tertibat almışlar, silah ve komitacıları, memlekete sokmak hususunda öyle yardımlar temin etmişlerdi ki, ipucu bulmak mümkün olamıyordu. Nihayet bir gün, yine kendi aralarından temin ettiğimiz bazı kimseler bize bu silahların Beyoğlu'nda Ermeni kilisesinin duvarında saklı olduğunu haber verdi. Bunun üzerine Zaptiye Nâzırına emir gönderildi, bir heyet marifetiyle kilise basılarak duvar yıkıldı, silah deposu meydan çıktı.

İSYANLAR YANKI BULMADI

Bir ibadethaneyi eşkiya sinagogu haline sokan Ermeni ihtilalcilerin bu fesad ve ihaneti elçiliklerden çağrılan kimselere gösterildi. Sultan ikinci Abdülhamid devrinde Ermeniler yıllar boyu yer yer isyanlarla Doğu-Anadolu'yu bir Ermeni yurdu haline getirmek için çalışmışlarsa da, Doğu Anadolu Ermeni tecavüzünden kurtarılmıştı. Düşman çevreler "Kızıl Sultan" unvanını özellikle kullanmışlardır. Bunu da Yahudi sermayeli dünya basını, Filistin'de toprak vermeyen Sultan'ı zor durumda bırakmak için ısrarla devreye sokmuştur. Ermeniler, Anadolu'da çıkardıkları isyanların Avrupa kamuoyunda yeteri kadar yankı bulmadığını görünce bu defa İstanbul'da büyük çaplı terör eylemleri düzenlediler. Ancak İkinci Abdülhamid, Ermeniler'e karşı tavizsiz hareket etti.

BOMBALI SUİKAST...
Ermeniler'in bağımsızlık yollarını tıkadı. Sultan, bu tavrı yüzünden Ermeni terör örgütleri tarafından en büyük düşman olarak görüldü ve "Kızıl Sultan" denilerek yıpratılmaya çalışıldı. Ermeni
terör örgütleri padişahı yok etmeden başarıya ulaşamayacaklarını düşünüyorlardı. Bunun için harekete geçtiler. Taşnakçılar, anarşist Belçikalı Edward Jorris ile temasa geçerek İkinci Abdülhamid'e karşı bombalı bir suikast hazırladılar. Uzun bir hazırlıktan sonra eylem için en uygun zamanın padişahın Yıldız Camii'ne gittiği ve resmi bir törenin gerçekleştiği Cuma günü olduğuna karar verdiler.

PADİŞAH KURTULDU
Tespitlerine göre, padişahın namaz sonrası camiden çıkıp arabasının yanına varması ve harekete geçmesi 1 dakika 42 saniye tutmaktaydı. Bu çerçevede hazırladıkları plan gereğince, içine saatli bomba yerleştirilmiş bir araba cami dışına getirilecek ve ayarlanan saatli bomba padişahın arabası tam oradan geçerken patlayacaktı. Ermeni teröristler, 21 Temmuz 1905 Cuma günü arabalarıyla Yıldız Camii'ne geldiler. Namaz bitince de saatli bombayı harekete geçirdiler. Fakat namaz bitiminde Şeyhülislam Cemalettin Efendi, padişahın yanına geldi. Ayaküstü bir süre sohbet ettiler. Bu arada Padişah arabasına binmeden, önceden ayarlanmış olan saatli bomba, cami dışında müthiş bir gürültü ile patladı. Şeyhülislam tarafından tesadüfen birkaç dakika oyalanan İkinci Abdülhamid bu suretle suikasttan kurtulmuştu. Fakat patlayan bombanın içinde yer aldığı arabanın civarında bulunan çok sayıda insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Padişah bomba patladığı sırada büyük bir cesaret örneği göstermişti. İkinci Abdülhamid, "Telaş edilmesin. İzdihamdan kimse incinmesin" diyerek arabasına binip, Yıldız Sarayı'na doğru ağır ağır yokuştan çıkmaya başladı. 80 kilo patlayıcı madde ihtiva eden bombalı saldırıdan padişah kurtulmuştu ama dördü gazeteci ve üçü asker olmak üzere 26 kişi hayatını kaybetmiş, 56 kişi ise hafif veya ağır şekilde yaralanmıştı. Ayrıca 20 kadar hayvan ölmüş, birçok araba enkaz haline gelmişti.

YAHUDİLER'E TOPRAK VERMEDİ
Filistin'de Yahudi devleti kurmak isteyen birçok kişi, Sultan Abdülhamid'in huzuruna geldi. Ancak padişah, bu talebi sert bir şekilde geri çevirdi. İttihatçılar iktidarı ele geçirdikten sonra Yahudiler'e Filistin'de toprak satışının iznini verdi.

ARMAĞAN'IN TARİHE HİZMETİ
Osmanlı tarihini yeniden yazmaya koyulan Mustafa Armağan'ın titiz ve akıcı kaleminden çıkan bir kitap. Yazı dizimizin adı Mustafa Armağan'ın, 'Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı'ismiyle tabiidir ki bir çağrışım yaptı. Dizimiz için birçok kitap ve belgeden faydalandık. Diziye başlarken, Armağan'ın kitabından direkt olarak bahsetmemiş olmamız benim hatamdır. Dizimizin ruhu, Mustafa Armağan'ın kitabından elbette tesiraltında kalmıştır. Diğer kitap ve belgelerde bu tesirde rol oynamıştır. Değerli yazar Armağan'ın kitabının ismini kullanmamızı affedeceğini umuyorum. Bizim dizimizi ve Mustafa Armağan'ın kitabını okuyuncadansın bugün de devam ettiğini sizde farkediyorsunuz. Görüşlerine tamamen katıldığım Armağan'ın kitabı gerçekten okumaya değer.