Spor yazarları Türkiye'nin 6-1'lik Bulgaristan zaferini değerlendirdi! Farkı getiren kramponlar

2026 Dünya Kupası'na katılmak isteyen A Milli Futbol Takımımız, 3. maçında Bulgaristan ile karşılaştı. Bizim Çocuklar, Sofya'da 6-1'lik galibiyetle sahadan ayrılarak hem rakibini deplasmanda ilk kez yendi hem de rekabette en farklı galibiyeti elde ederek gruptaki iddiasını sürdürdü. Karşılaşmanın ardından spor yazarları Vincenzo Montella ve öğrencilerini yorumladı. İşte o yorumlar...

Giriş Tarihi:
Spor yazarları Türkiye'nin 6-1'lik Bulgaristan zaferini değerlendirdi! Farkı getiren kramponlar

A Milli Futbol Takımımız, 2026 Dünya Kupası elemelerinde Bulgaristan'ı 6-1 yenerek puanını 6'ya yükseltti ve averaj konusunda da İspanya karşısında yaşadığı olumsuz tabloyu lehine çevirmeyi başardı.

Bizim Çocuklar, bir sonraki maçında salı akşamı Gürcistan ile Kocaeli'de karşı karşıya gelecek. Bulgaristan ve İspanya randevuları da turnuva için kaderimizi belirleyecek.

Maça etkili başlayan ay-yıldızlı ekip, 11. dakikada Arda Güler'in muhteşem golüyle öne geçti. Kaptan Hakan Çalhanoğlu'nun nefis pasıyla buluşan Real Madrid'in genç yıldızı, ceza sahasına girer girmez şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1.

Ancak üstünlük kısa sürdü. 13. dakikada savunmamızın yaşadığı şanssız an sonrası Radoslav Kirilov skoru eşitledi: 1-1. İlk yarı bu skorla sona erdi.

Soyunma odasından bambaşka dönen Türkiye, ikinci yarıda Bulgaristan'a adeta nefes aldırmadı. Dakika 49'da Victor Popov, kendi kalesine gönderdiği talihsiz top sonrası millilerimizi yeniden öne geçirdi: 1-2.

Sadece iki dakika sonra Kenan Yıldız, ceza sahasında mükemmel bir vuruşla farkı ikiye çıkardı: 1-3. Genç yıldız, 56. dakikada da bir kez daha sahneye çıkarak klas bir golle skoru 1-4 yaptı.

Karşılaşmanın 65. dakikasında Arda Güler'in kullandığı ortada Zeki Çelik, kafayla topu filelere göndererek farkı dörde çıkardı: 1-5.

Uzatma dakikalarında sahneye çıkan İrfan Can Kahveci, direk dibine yerden yaptığı etkili vuruşla maçın skorunu belirledi: 1-6

Karşılaşmanın ardından spor yazarları, milli takımı değerlendirdi.

İLKER YAĞCIOĞLU: GÜCÜMÜZÜ GÖSTERDİK

Dün akşam Sofya'da maça çok iyi başladık.

11. dakikada harika bir set hücumu sonrası gelen golle de öne geçtik. Hakan'ın defans arkasına koşan Arda'yı düşünmesi, Arda'nın rakipten kurtulması ve sonrasında gelen gol birinci sınıftı.
Fakat hemen sonrasında büyük bir şanssızlık sonrası yediğimiz gol moralleri bozdu. İlk devrenin son 10 dakikasına kadar bu bocalama devam etti. Çok yetenekli bir takıma sahibiz. Çok önemli oyuncularımız var. Ama yediğimiz gollerden sonra oyunumuzun bu kadar etkilenmemesi lazım.

İkinci yarının başında baskıyla başladık. Daha hızlı oynadık.
Kalitemizi sahaya yansıttık ve 7 dakikada attığımız gollerle maçı kopardık. Kenan'ın bireysel yetenekleriyle attığı ikinci gol, gerçekten harikaydı. Arda'nın Kenan'ın ve özellikle Hakan Çalhanoğlu'nun iyi oyunlarıyla farka gittik ve istediğmiz 3 puanı aldık. Can Uzun'un oynadığı sürece yaptığı iyi işler gelecek adına milli takımımız için son derece olumluydu. Ferdi Kadıoğlu'nu izlemeyi özlemişiz. Onun da takıma dönmesi millilerimize güç kattı.

Şimdi Gürcistan ile salı akşamı final maçını oynayacağız.
O maçtan alacağımız 3 puan, bizi grup ikincisi yapmaya yeter. Bunu başarabilecek güçteyiz. Şunu unutmamak lazım ki Bulgaristan'dan daha iyi bir takıma karşı oynayacağız.

TURGAY DEMİR: CATENACCIO KENAN

Tarihimizde, Romanya'dan sonra en çok maç yaptığımız takım olan Bulgaristan'la bugüne kadar ya özel maçlar oynadık ya da Balkan Kupası'nda karşılaştık.

İlk kez Dünya Kupası elemelerinde karşı karşıya geldiğimizde ise bize ters gelen komşuyu ters yüz ettik!...
Grupta üç maçta üç yenilgi almasının ardından teknik direktör değişikliği yapan Bulgaristan karşısında ilk 45'te biraz tutuktuk. Rakibin kalabalık savunmasına karşı araya attığımız paslarla sonuç almaya çalışırken şutörlerimiz pek devreye girmedi. Dar alanda kısa paslaşmalar sonrası Hakan- Arda ortaklığında gelen şık golün iki dakika sonrasında savunmamızdaki talihsizliklerle tabela eşitlendi.

İkinci yarıda bambaşka bir Türkiye vardı... Kenan'a atılan uzun pası Popov kendi kalesine gönderince rakibin direnci kırıldı... Bulgaristan'ın uygulamaya çalıştığı catenaccio taktiği o taktiğin mucidi İtalya'yı her maçta ayağa kaldıran Kenan Yıldız'ın aynı köşeye gönderdiği iki muhteşem plasenin ardından yerle bir oldu. Fark açılınca Bulgar savunması dağılırken maçın kontrolü tamamen elimize geçti ve deyim yerindeyse güle-oynaya daha doğrusu antrenman rahatlığında oynamaya başladık... Zeki Çelik'le tabelayı beşleyip ardından İrfan Can'la yarım düzineyi bulunca ise 1931 ve 1974'te aldığımız 5-1'lik mağlubiyetlerin faturasını kestik.

MUSTAFA ÇULCU: RAHAT BİR MAÇ YÖNETTİ

Bulgaristan yeni teknik direktörü ile son maçtan 7 farklı oyuncu ile sahada. Ceza alanı üstünde kalabalık savunma ile oynayarak önde baskımızı etkisiz hale getirmeye çalıştı. Uzun toplarla çıkarak pozisyonlar aradı ve golü de böyle buldular. Bu futbol günümüzde sığ, yetersiz ve sevimsiz kabul ediliyor. Biz ilk yarıda ağırlıkla sağ kanat olmak üzere kanatları kullandık ancak 10 orta 1 isabetle sıkıntı yaşadık. Derin ve kalabalık savunma yapan takıma karşı pivot santrafora ihtiyaç var ama o da bizde yok! Böylesine kalabalık ve statik savunmayı merkezden tempolu ve ritimli pas, sık ve seri kanat değişikliği ile açmamız gerekiyordu ki bunu ikinci yarının başından itibaren yapınca goller ve fark geldi.

Hakan, Arda ve Kenan attıkları goller ve asistlerle kalitelerini, oyun zekalarını ortaya koydular. İki takım arasında kalite ve sıklet farkı çok fazla. İkinci yarı oynadığımız etkili futbolla ışıl ışıl farklı deplasman galibiyeti aldık. Şimdi sıra grup ikinciliğini garantilemek için Kocaeli'de oynanacak Gürcistan maçında. Portekizli Luis Miguel Branco Godinho 40 yaşında ve UEFA 1. Kategori'de. Onu 2023'de Vilnuis-Galatasaray ve 2025'de Midtjyland-Fenerbahçe maçlarından tanıyoruz. VAR'da Andre Narciso ve AVAR'da Helder Malheiro ligde VAR görevi yaptılar ülke futbolumuzu iyi biliyorlar.

Ferdi'nin kapalı koluna gelen topta ve Merih-Despodov ikili mücadelesinde Bulgaristan penaltı bekledi. Devam kararları doğru. İlk yarıda Popov ve Hristov'a göstermediği tolere edilmemesi gereken net sarılar var. Gösterdiği 3 sarı doğruydu. Hakemi zora sokacak pozisyon yoktu. Farklı skor Godinho'nun da işini kolaylaştırdı. Toplamda 15 faul ile oyunu bozmadan başarılı maç yönetti.

ZEKİ UZUNDURUKAN: TAKIMYILDIZ

Gruptaki ilk iki maçını 3'er gol yiyerek kaybeden zayıf Bulgaristan Milli Takımı karşısında ilk yarıda pozisyon bulmakta zorlandık.
Hem de Arda Güler ile golü erken bulmamıza rağmen!
Bu arada attığımız bu golde Hakan Çalhanoğlu-Arda Güler işbirliği jeneriklikti.
İlk yarıda Orkun ile üst direkte patlayan bir şutumuz dışında, uzaktan kaleyi yokladığımız anlar oldu.

Golü bulduktan sonra millilerimizden 2'yi, 3'ü beklerken (Çünkü Bulgaristan ilk 2 maçta yediği 6 golün 5'ini ilk yarılarda yemişti), enteresan bir şekilde Bulgaristan beraberlik golünü attı.
Golümüzün daha sevincini yaşarken skor eşitlendi.
Savunma arkasına bu kadar kolay adam kaçırmamamız lazımdı.
Yediğimiz gol sırasında Zeki büyük şanssızlık yaşandı.
Zeki'nin hem pozisyon alırken ayağı kaydı, hem de dengesini kaybetti, sonrasında Kirilov'un şutunda Zeki'ye çarpan top, Bulgaristan'a piyango gibi bir gol getirdi.

Bu golden sonra bütün oyun planımız bozuldu, uzun süre toparlanıp, oyunu rakip alana yıkamadık. Golü bulamadıkça da telaş yaptık. Kirilov'un golünde Ferdi çok önde yakalandı.
Bulgaristan'ın yeni hocası Aleksander Dimitrov, bir önceki maçın ilk 11'inden tam 7 değişiklik yaparak karşımıza çıktı. Bulgaristan ilkel bir futbol anlayışı ile bizi zorladı.
Sadece kalelerini savunup, uzun toplarla tehlikeli olmaya çalıştılar.
Oyunumuzu bozdular.
İlk yarıda kalitemizin ve standartlarımızın altında bir futbol oynadık. Zemin çok kaygandı bu arada.
Vasil Levski Ulusal Stadı'nın çimleri zaten bozuktu, yer de kaygan olunca, millilerimiz sürekli kayıp düştüler.
Bu zemine göre bir kramponla maça çıkılabilirdi.

İkinci yarının başında bu şans golü ile öne geçtik. Kenan'ın baskısı sırasında Popov topu kendi ağlarına gönderdi. Bulgaristanlı futbolcular bu golün şokunu yaşarken, bir anda üçüncü golü bulduk.
Arda Güler'in nefis pasında Kenan Yıldız topu ağlara gönderdi. İlk yarı boyunca 10 kişi ile savunma yapan Bulgaristan, art arda yediği gollerden sonra defans yapmayı bıraktı.
Rakibin bu oyunu, millilerimizin çok daha iyi top çevirmesini ve baskı kurmasını sağladı.
Gecenin yıldızı Kenan Yıldız, Hakan Çalhanoğlu'nun süper pasında bir kez daha fileleri görerek farkı getirdi.

İlk yarıdaki oyunumuz ile ikinci 45'teki futbolumuz arasında güneş ışığı ile mum aydınlığı kadar fark vardı.
Millilerimizin Sofya'da durmaya niyeti yoktu. Arda Güler'in kornerinde bu kez Zeki Çelik sahneye çıkarak skoru 5-1'e getirdi.
90+3'te İrfan Can Kahveci skoru ilan etti: 6-1.
Şimdi sırada Gürcistan var! Durmak yok, kazanmaya devam!
Biz ikinci yarıdaki futbolumuzu, turnuva boyunca oyun geneline yayarsak, Dünya Kupası'na gideriz.
Tebrikler Bizim Çocuklar!

MURAT ÖZBOSTAN: KAZANMAK HELE DE FARKLI OLUNCA İYİDİR!

Kazanmak hem de farklı bir sonuçla önemliydi. Rakip Bulgaristan zaten gruba havlu atmış, averaj takımı olmuş bir ekipti. Türk Milli Takımı ile mukayese edilemeyecek bir ülkeyle oynadık ama ilk yarı sıkıntılı geçti.. Oyun tutturamadık.. 1-0'ın ardından 1-1 olunca sonuç, bu gol Bulgaristan'ın moralini yükseltti, direncini artırdı. 11-0-0'a döndüler. Türkiye, topu ayağında tutsa da (%83 hakimiyet ilk dakikalarda), yediğimiz gol sonrası tempo düştü. Top bizdeydi ancak rakip kaleye yönelik bir eylem yoktu. Kerem'in zaten varlığıyla yokluğu belli değildi. Kanatlar verimsiz, bekler ileri çıkmıyordu. Bulgaristan da tamamen savunmaya çekilince kilidi kıramadık.. İlk yarı böyle bitince ikinci devreye hemen bir golle başlamak gerekiyordu ki Bulgaristan'ın gardı düşsün; nitekim aynen de öyle oldu. Maşallah ikinci yarı tam bir gol yağmuru vardı.. 46. dakikadan itibaren adeta patlama yaptık.

Milli Takım devre arasında Montella'nın talimatlarıyla daha agresif bir pres ve kanat bindirmeleriyle sahaya döndü. Bulgaristan'ın kompakt savunması dağıldı ve sadece 2 dakika arayla 2 gol geldi, skor 3-1'e taşındı. Bu, hem momentumu tamamen bize verdi hem de taraftarları coşturdu. Sonra sazı aldık elimize.. Özellikle 100. maçında kaptan Hakan, frikik organizasyonları ve pas trafiğiyle (%91 isabet) maçı domine etti. Onun orta sahadaki kontrolü, Türkiye'nin %78 top hakimiyetini gollerle süslemesini sağladı. Güzel ve farklı bir sonuç oldu. Özetle bu maç İspanya hezimetinin ardından bize ciddi bir moral ve motivasyon olmuştur. Hele de İspanya'nın 3 attığı takıma 6 gol atarak.

BÜLENT TİMURLENK: ÖNÜMÜZE BAKALIM

Her milli araya girdiğimizde gündemin değişmez iki maddesi var. 1-Benim tuttuğum takımın x futbolcusu neden aday kadroda yok? 2-Benim takımımın y futbolcusu neden yedek kulübesinde?
Milli maçlar öncesinde kimse kulüp formasını üzerinden çıkarmıyor. Orkun ve Kerem'in de ülkeye dönüşüyle dün Süper Lig'den 3 futbolcu vardı sahada: Uğurcan, Abdülkerim ve Oğuz. Merkez santrforsuz oyunda yeteneği kısıtlı ama fizik kapasitesi yüksek, ikili mücadelelerde gözü pek Bulgarlar karşısında Kerem ile oynamak doğru görünmüyordu. İlk yarıda öyle de oldu. Montella, Can Uzun'u tercih edebilirdi. Elinizde Arda, Hakan, Kenan gibi Avrupa devlerinin değişmez yıldızları varsa komşu Bulgaristan'ı gözünüze kestiriyorsunuz ama böyle rakipler karşısında biz, İspanyollar kadar rahat değiliz. Pas trafiğimiz çok daha yavaş ve kimi zaman da riskli. Arda'nın nefis golüyle öne geçip o talihsiz golü yerken ayağı kayan Zeki'ydi. Kötü kramponlar seçmişler ki kayanlar Zeki ile sınırlı kalmadı.

Önce kramponlar sonra tabela değişti. Bulgarların hediye golünden sonra kusursuz bir fırtına izledik. Arda'nın muhteşem pası, Kenan'ın iki golde ayakta alkışlanacak bitiriciliği... Gürcistan sınavı öncesi tabelanın fişini erken çekip Çalhanoğlu ve Arda'yı daha fazla yormadık. Salı günü kazanıp önümüzdeki maçlara bakacağız.

ALİ GÜLTİKEN: AYARLAR DÖNÜNCE

utbolun kendi içerisinde çok basit kuralları var. Amatör maç için de Şampiyonlar Ligi için de milli takım seviyesi için de olmazsa olmazlar var. Birinci şart, motivasyonun yüksek olacak. Futbolda yüzde 99 yetmez, kazanan taraf her zaman yüzde yüzle sahadadır. Seviyeler değil, yüksek performanslar konuşur. Milli Takımımız maçın ilk yarısını kendine göre biraz daha gevşek bir seviyede oynadı. Futbolun kesin cevaplarından birini de ilk yarının sonunda elde ettiği skorla gördü.

İkinci yarı tamamen bu bahsettiğimiz ayarlara dönen, döndüğü andan itibaren de farkını yansıtan keyifli bir Milli Takım oyunu izledik. Bu yüksek temponun içine üstün yetenekler de girince arzu ettiğimiz skoru çok erken yakaladık. Kenan soyadı gibi parlayan bir yıldız olarak sahadaydı ve oyunu Bulgaristan adına erken bitiren futbolcu oldu. Hakan'ın, Arda'nın usta ayaklarına, Orkun'un da aynı seviyede eşlik etmesiyle oyun bizim açımızdan hem keyifli hem de büyük bir güvenle izlenir hale geldi. Bu maçın bize gösterdiği diğer bir şey de futbolda hangi skoru alırsanız alın, bitiş düdüğünden itibaren geçmişte kalmıştır. Milli Takımımız, gördük ki Bulgaristan maçına bir önceki karşılaşmanın tortusunu taşımadı. Bir sonrası için de olması gerektiği gibi iddiasını ortaya koydu. Yetenekler, birlikte hareket ettiğinde içine mücadeleyi ve azmi de kattıklarında sonuç doğal olarak dün akşamki gibi oluyor.