Hiçbir işi yarım bırakmam

Hollanda maçı sonrası Selçuk İnan'ın oynatılmamasını dil, din, ırk meselesiyle ayrımcılığa taşıdılar. Macaristan maçından sonra işi kavgaya döktüler... Tam bir komedi... Federasyon arkamda durduğunu bana belirtti. Hatta 'Açıklama yapalım, görev süreni uzatalım' dediler... Bu bana yeter. Hiçbir işi yarım bırakmadım. Biraz sabır...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Ekim 2012 Güncelleme 19 Ekim 2012, 00:33
Hiçbir işi yarım bırakmam

İÇİNDEKİLER

1- 4 maçta 3 puan aldı. İstifa mı edecek yola devam mı diyecek?
2- Emre, Selçuk, Burak ve Volkan kavga etti mi?
3- Burak, Selçuk görevden kaçtı mı?
4- TFF içinde Avcı çatlağı var mı?

* Macaristan maçından sonra eleştiriler yeşil sahadan çıkıp kişisel kavgalara dönüştürüldü
* Elimde hem Selçuk'un hem de Burak'ın sakatlıklarının olduğunu gösteren MR sonucu var
* Türkiye'nin teknik direktör değiştirmekten daha önemli sorunları var... Sakin kalmalıyız

Hiddink'e 3 yıl tahammül edenlerin, Abdullah Avcı'ya 3 maç tahammül edemeyişinin sabırsızlığına baktım. Eleştiri tabii ki kaçınılmaz, hepimiz eleştiriyoruz ama futbol dışı saldırılar bu mesleğin en acımasız yanı. Politika yapmayan, bilgisi, birikimi ve insancıl yanıyla efendi kişiliğini yansıtan bir teknik adama yapılan eleştirilerin insafsızlığına baktım. Milli takımda bir enkaz devralmıştı, hükmü yoktu. Gençlere güvenecek kadar cesur davranmıştı, değer bulmamıştı.

ELEŞTİRİLERE NASIL DAYANIYOR?
Futbolun dışına çıkan ve futbolcuların kavgalarına kadar uzanan "haber treninde" inecek yoktu. Herkes eline silahını almış, taş, ok, kurşun ne varsa yağdırıyordu. Şimdiye kadar hiçbir teknik adama yapılmayan biçimde. Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah Avcı'yı aradım. "Eleştirilere nasıl dayanıyorsun?" diye sordum. Futbolun içindeki eleştirilere boynu kıldan inceydi ama futbol dışı eleştirilere zerre kadar saygısı yoktu.

AYRIMCILIK YAPTILAR "
Hollanda maçından sonra Selçuk İnan'ın oynatılmamasını dil, din, ırk meselesiyle ayrımcılığa taşıdılar. Macaristan maçından sonra, eleştirileri yeşil saha üzerinden çıkarıp kişisel kavgalara dönüştürdüler. Bunlar tam bir komedi."

KESİNLİKLE KAVGA YAŞANMADI
Dünkü gazetelerde skandal boyutunda bir haber vardı. Milli takımın iç kavgası. Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve Volkan Demirel'in karıştığı iddia edilen kavgayı sordum, "Kesinlikle böyle bir olay gerçekleşmedi. Futbol Federasyonu bu konuda gerekli açıklamayı zaten yaptı" diye cevapladı. Selçuk İnan'la, Burak Yılmaz'ın sakat olmadığı ve kasıtlı olarak forma giymek istemedikleri iddiasına da açıklık getirdi.

SELÇUK VE BURAK TEDAVİ GÖRDÜ
"
Elimde iki futbolcunun da MR bilgileri var. Ayrıca hiçbir futbolcu milli formadan kaçmaz. İki futbolcum da tedavi gördüler." Ülkenin futbolu dibe vurmuşken, trilyonlar akıtılarak icat edilen rüya takımlar sadece garibanların rüyasını bozarken. Futbolumuz yabancılara cennet, yerli gençlere mezarlık olmuşken, altyapı uzmanı bir teknik adamın kellesi isteniyordu.

SABIRLI VE SAKİN OLMALIYIZ
"
Görevinin başında mısın?" diye sordum. "Evet" dedi, "Türk futbolunun teknik direktör değiştirmekten daha önemli sorunları var. Sabırlı ve sakin olmak durumundayız. Hiçbir işimi yarım bırakmam."

TFF SONUNA KADAR ARKAMDA
Futbol Federasyonu'nda çatlaklar olduğu konusunu açtım bu kez, yine gururla cevapladı. "Yönetim Kurulu arkamda durduğunu belirtti. İstersen bir açıklama yaparız, mukaveleni bile uzatırız dediler. Bu bana yeter." İlk sınavında başarısız olan ama geleceği aydınlatmaya kararlı bir teknik adamın bir hatasının, bütün doğrularını götürmesine futbol da izin vermez, kendisi de. Yoldaki taşlar temizlenerek, yola devam edilecek. Durmak elinde değil, ruhunda da yok!

SONUNA KADAR MÜCADELE
Abdullah Avcı, Dünya Kupası şansının çok azaldığını kabul ediyor ama ekliyor: "Asla pes etmeyeceğiz. Son maça kadar mücadeleye devam"