Yılan!

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Mart 2014 Güncelleme 24 Mart 2014, 17:52
Yılan!

İÇİNDEKİLER

Başbakan Erdoğan siyasete girdiğinden beri bir güç tarafından durdurulmak ve kontrol altına alınmak istedi! Bizler gündelik yaşamımızda kimin neyi temsil ettiğine pek kafa yormayız! "Ecevit neydi?", "Demirel kime yakındı?", "İnönü kime çok değer verirdi?", "Baykal nasıl bir Türkiye hayal ederdi?", " Mesut Yılmaz aslında hangi ekibe yakındı?", Özal nasıl ilerliyordu?", "Akbulut neden direndi?" gibi onlarca siyasetçiyle ilgili onlarca soru sorabiliriz!
Fakat Erdoğan dışındakilerin hepsinin aşağı yukarı bir ortak noktası vardı!
Bu neydi?
Nasıl bir değerde buluşuyorlardı?
Bunu kim sağlıyordu?
Soruları çoğaltabiliriz!
Ama gelin biz ORTAK NOKTAYI anlatmak yerine Erdoğan'ın neden farklı olduğunu kurcalayalım!
Bilinen bir hikaye... Ün salmış bir avcı, ormanda av peşinde koşarken bir ağacın altında kendinden geçmiş halde uyuyan birini görür! Hızla atını o yöne doğru çevirir! Avcı atıyla yarı ölü şeklinde uyuyan adama doğru giderken bir YILANIN hızla yaklaşıp adamın ağzından midesine doğru süzüldüğünü fark eder!
Yılan gözden kaybolurken avcı atından atlar ve ağacın gölgesinde kendinden geçen adama elindeki kırbaçla çok şiddetle vurur!
O uyuyan adam birden kendine gelir! İrkilir, korkar!
Ama şaşkınlığı geçince karşısındaki avcıya çıkışır: Sen de kimsin be adam!
Avcı cevap verme yerine elindeki kırbaçla bir daha adama vurur ve yüksek sesle bağırır: Koş soru sorma!
Uyanan adam korkuyla karışık neden olduğunu bilmediği halde koşmaya başlar!
Ama neden koştuğunu, avcının neden koşmasını istediğini anlamaz!
Adımlarını hızla atarken bir yandan da avcıya BEDDUA yağdırır!
Ama can tatlıdır ve kırbaç da çok can yakıyordur!
KOŞAR!
Nefes nefese kaldığı bir anda avcı "Şu ağacın altındaki ARMUTLARI hemen ye!" diye adeta emir verir!
Ağacın altındaki bütün meyveler toprağa karışmış ve çürümüştür! Adam tereddüt içinde kalınca avcı kırbaçla öncekilerden çok daha sert bir şekilde karşılık verir!
Canı yanan adam eline ne geçtiyse yer!
Arkadan ikinci emir gelir: Koşmaya devam!
Adam koşar, koşar, koşar!
Sonunda dayanamaz ve yere yığılır!
Dizleri üstüne çöktüğünde yediklerinden dolayı midesi bulanır! Nabzı çok yükselir, yüzü kızarır ölecek gibidir!
Ellerini yere koyarak kusmaya başlar!
Ve içinde yer tutan YILANI yedikleriyle birlikte dışarı atar!
Adam resmen şoke olur!
BEDDUA ettiği avcı için "Allah gönderdi!" diye düşünür ve binlerce kez özür diler!
Kendine gelince sormadan da edemez:
Neden bana gerçeği söylemedin?
Avcı elindeki kırbacı şaklatarak "Ben içinde YILAN var deseydim onunla koşabilir miydin?" İŞTE BU ADAMLA, AVCININ hikayesi TÜRKİYE gerçeğidir!
Ama bilmeyiz! Öğrenemeyiz! Perdeyi yırtıp aralayamayız!
Koca bir YALANLA "yılanı saklanan!" bir ülke haline getirildik!
Uzun yılardır hem de!
Osmanlı yıkılırken de Cumhuriyet kurulurken de YILAN İÇİMİZDEYDİ!
Siz bakmayın kitapevlerinin bastığı kitaplara, adı büyük gazetelere, Hollywood'un çektiği filmlere, sahibi oldukları televizyonlara...
Gerçek asla bu MİLLETE söylenmedi!
Osmanlı'yı yıkan Yahudiler olduğu ve Cumhuriyet'i kurarken de başrol aldıkları hep gizlendi!
Belli ailelere "Hadi siz yürüyün!" denirken de bu millet gerçeği bilmiyordu!
Bakın İsrail'de önceden de şimdi de önemli bir isim olan eski MOSSAD ajanı Tzipi Livni ne dedi?
Bir kadın olarak bizim bilmediğimiz ama onların bildiği gerçeği açıkladı...
Neler söyledi neler! "Türk Başbakan Erdoğan'ı İsrail tarafına çekmek çok zor... Çünkü o güçlü bir Türkiye istiyor. O nedenle İslam dininin avantajıyla bölgede hareket ediyor. İsrail Türkiye'yi hızla kaybetti. Çünkü yapması gereken hamleleri yapamadı. Türkiye bizim için çok önemli.
Bölgedeki ülkeler karar vermeli... İsrail'in yanında mı olacaklar, karşısında mı?
Türk devleti ve Başbakan Erdoğan, milleti için değil devleti için neyin iyi olacağını tercih etmeli!
Bölgemizde Müslüman idareciler çoğalıyor. Kendi ülkelerinin çıkarlarını istiyorlar. Bu bizim açımızdan büyük bir risk!
İsrail'in "Maalesef Erdoğan, bize karşı.
Erdoğan İslamcı ve bu konuda hiç umut yok" gibi düşüncelerini asla ve asla kabul etmiyorum. İsrail, bu ülkelere karşı başka ülkelerle ortak çalışmalı. İsrail için risk olan liderler en kısa sürede yönetimden uzaklaştırılmalı..."
Livni, yani İsrail'in eski Başbakan Yardımcısı ve şimdiki Adalet Bakanı bunları söylüyor!
6 milyonluk İsrail'i arkasına alarak bunları söylemiyor!
Perde gerisinde BRİTANYA FİNANS İMPAROTRLUĞU adı altında çalışan ve dünyanın 500 büyük şirketinin 485'inin sahibi olan YAHUDİLER'i alarak söylüyor!
KRALİÇE'yi alarak çıkışıyor! Amerika'daki güçlerini bilerek rest çekiyor!
Biz bilmezken onlar gerçeğin tam ortasındaydılar!
İçeride hala çok kör ve sağır var!
CHP de, MHP de, BDP de , Paralel Yapı da bilerek ya da bilmeden bunlara hizmet ediyor!
Türkiye'nin onurlu, dik, güçlü, bağımsız ve milli bir devlet olmasını engellemeye çalışıyorlar!
Kimse bana darılmasın, kızmasın!
Türkiye çok uzun yıllar sonra içindeki YILANLA yaşamaya itiraz etti!
Bunu da ERDOĞAN yaptı!
Bakın; Selahattin Demirtaş yapsaydı onunlaydık! Sayın Bahçeli yapsaydı onur duyardık! Sayın Kılıçdaroğlu düşünseydi en büyük hürmeti gösterirdik! Sayın Fethullah Gülen okullar açıp Türk Bayrağını dalgalandırırken bu gerçeği gösterseydi ayakta alkışlardık!
Bilerek ya da bilmeyerek büyük bir HATA yaptılar!
MİLLİ ve BAĞIMSIZ bir Türkiye'nin önüne geçtiler ve hala da geçmeye çalışıyorlar!
Kişilerin önemi yok!
Kaybederse devlet, millet kaybedecek!
İşte Erdoğan bunu ta başından beri kafasına koyduğu için hep hedefte!
Farklılığı bu!
Diğer siyasilerden ayrıldığı nokta bu!
Kimse YILANA takılmadı!
Herkes görmezden geldi!
Ama O tutup dışarı attı!
Şimdiki koalisyon YILANI eski yerine döndürmek için kuruldu!
Koalisyonda kimler mi var?
YILANIN ve YALANIN SAHİPLERİ tabii ki!
30 Mart'ta ne mi olacak?
Ben size söyleyeyim sandık YILAN HİKAYESİNE sarılanların sonu olacak!
Bu ülkede artık masallara yer yok!
Millet bunu gördü ve dün İstanbul'da gösterdi!
BAŞKA KAPIYA!