Başkan Erdoğan'dan Türk dünyasına şaşı bakan CHP'ye Boraltan tepkisi: Karabağ'da tekrarladılar!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. CHP'nin Türk dünyasına hala şaşı baktığını belirten Başkan Erdoğan, "Boraltan faciası CHP'nin Türkiye'nin tarihine geçmiş kara lekesidir." diyerek ana muhalefet partisinin Karabağ'da da benzer bir politika izlediğini hatırlattı. Türk devletleriyle ticareti uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, Vizyon belgesini hayata geçirebilmek gayesiyle bir düşünce ve araştırma merkezini kuracaklarının müjdesini verdi.
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Boraltan Faciası, CHP'nin Türkiye'nin tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan Faciası hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır." dedi.
Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen "AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı"na katıldı.
CHP'ye Boraltan tepkisi!
Burada konuşan Erdoğan, Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım toplantısının Türk dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Bugün aynı zamanda UNESCO tarafından ilan edilen 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi gününün idrak edildiğini ifade eden Erdoğan, "Türk dünyasının ve yeryüzünün farklı köşelerinde aynı dili konuştuğumuz, aynı hayali kurduğumuz, kalplerimizin beraber çarptığı tüm kardeşlerimizin Türk Dili Ailesi Günü kutlu olsun." dedi.
Başkan Erdoğan'ın paylaşımı (Ekran görüntüsü)
Erdoğan, şöyle devam etti:
"İşgalin ve zulmün dayanılmaz boyutlara ulaştığı 1930'larda Özbekistan'ın yiğit evladı Süleyman Çolpan, daha sonra kurşuna dizilerek bedelini hayatıyla ödeyeceği şiirinde, şöyle sesleniyordu, 'Güzel Türkistan sana ne oldu? Seher vaktinde güllerin soldu. Çemenler berbat, kuşlar hem feryat. Hepsi de mahzun olmaz mı dil şad? Bilmem niçin kuşlar ötmez bahçelerinde.'
Son iki asrımız sadece milletimiz için değil, bütün Türk dünyası için zorluklarla, sıkıntılarla, çilelerle ve işgallerle geçti. Kültür coğrafyamızın birçok bölgesinde o toprağın kadim kimlikleri, dilleri, inanç değerleri yasaklandı, halklar parçalandı. Kelimenin tam anlamıyla bir hazan mevsimi yaşadık. Azerbaycanlı şair Rüstem Behrudi, bir dönem adeta Türk dünyasının kaderi haline gelen manzarayı bakın nasıl anlatıyor. 'O hangi millettir, kaderi sırdır. Yüz ada bölündü, yine de birdir.'"
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
Türklerin birbiriyle kucaklaşmaması, kaynaşmaması, tek yürek, tek bilek olmaması için tüm yolların denendiğine işaret eden Erdoğan, kimliğini savunan, değerlerine sahip çıkan münevverlerin Turancılıkla suçlanarak ya hapse atıldığını ya sürgün edildiğini ya da Süleyman Çolpan gibi nicesinin kurşunların, darağaçlarının kurbanı olduğunu söyledi.
"CHP, TÜRK DÜNYASINA HALEN YANLIŞ PENCEREDEN BAKMAYI SÜRDÜRMEKTEDİR"
Erdoğan, Türk dünyasının varlığından bahsetmenin sadece sınırların ötesinde değil, 1940'ların "tek parti" döneminde Türkiye'de de yasaklandığını hatırlattı.
Başkan Erdoğan, 1944 yılında sırf Türkiye dışındaki soydaşlarla ilgilendikleri için birçok aydın, yazar, sanat erbabının "Turancı" denilerek tabutluklara konulduğunu ve işkence gördüğünü kaydetti.
Tek parti döneminde Türkiye dışında da "Türk var" demenin suç sayıldığını, yıllarca tabutluklarda işkence görmek anlamına geldiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sadece bununla da kalmadılar. Türkiye'ye sığınan Azerbaycan Türklerini, Boraltan Köprüsü'nde kurşuna dizileceklerini bilerek katillerine teslim etmiş, tarihe 'Boraltan Faciası' olarak geçen bir utanç lekesi bulaştırmışlardır.
Boraltan Faciası, CHP'nin Türkiye'nin tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan Faciası hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır. Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
"SURİYE İHTİLAFINDA DA AYNI BASİRETSİZLİĞE ŞAHİT OLDUK"
Karabağ'ın 44 gün süren vatan muharebesinde bunu bir kez daha gördüklerini hatırlatan Erdoğan, ülkenin düşmanlarının servis ettiği söylentileri üzerinden, Türkiye'nin Azerbaycan'a destek vermekle suçlandığını ifade etti.
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatırlayın, CHP'nin dış politikasını yöneten isim çıktı, aynen şunu söyledi. 'Maalesef gelen haberlerde Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor.' dedi. Tıpkı 1945 yılında Boraltan Faciası'nda olduğu gibi Karabağ'ın azatlık mücadelesinde de yanlış yaptılar, milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar.
Sadece Karabağ'da değil, onun öncesinde Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe, aynı vicdansızlığa şahit olduk. Suriye halkının tepesine varil bombaları yağarken, CHP'nin devrik Genel Başkanı grup kürsüsünden şunları söylüyordu, 'Bayırbucak'tan söz ediyorlar. Ne bayırı kaldı ne bucağı kaldı. Hala dünyadan haberleri yok bunların.' Ya bu CHP, bu. Başka bir şey beklemeyin. Son yıllarda yaşadığımız iki önemli meselede CHP'nin tavrı bu oldu."
Erdoğan, yeni Genel Başkan'ın geçen günlerde bir televizyon programında, elinde binlerce soydaşın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalışmasının, daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurmasının bu zihniyetin halen devam ettiğinin işareti olduğuna dikkati çekti.
Başkan Erdoğan, "Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları ise bühtandan öte apaçık bir provokasyondur. 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Partimize oy veren milyonlarla birlikte Alevi vatandaşlarımızı da derinden yaralayan bu çirkin yakıştırmaları biz reddediyoruz." dedi.
Erdoğa, Türkiye'yi soydaşlarıyla birlikte gönül coğrafyasındaki tüm kardeşlerinden, hatta bütün dünyadan izole ederek yönetmeye çalışanların bu büyük ülkeyi yıllarca içine kapattığını, yalnız hale getirdiğini anımsattı.
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
Başkan Erdoğan, 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı ile 1980'lerdeki Jivkov'un asimilasyon dayatmasına kadar sınırlar dışındaki Türklerle yeterince ilgilenilmediğini söyledi.
Bu ilgisizliğe son veren kişinin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"1990'ların hemen başında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. 1991 yılında Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuşurken, kardeş cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. 1992 senesinde Türkiye'nin girişimleriyle Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri düzenlenmeye başlandı. Merhum Turgut Özal'ın 'Türkiye'nin önünde hacet kapıları açılmıştır. 21. asır Türk ve Türkiye asrı olacaktır' sözleri çok anlamlıdır. Merhum Özal'dan sonra rahmetli Demirel de Türk dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem vermiştir. Elbette ülkemizde bu mücadelenin bayraktarlığını son nefesine kadar, Cumhur İttifakı ortağımız MHP'nin kurucusu ve ilk genel başkanı rahmetli Alparslan Türkeş yapmıştır. Bu vesileyle Türkiye'nin Türk dünyasıyla kucaklaşma için kalemiyle, kelamıyla gayret gösteren herkesi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Onların özlemini çektiği birlikteliği, dayanışmayı ve kardeşlik iklimini son 23 yıldır attığımız adımlarla biz gerçeğe dönüştürüyoruz."
"TÜRK DÜNYASI İLE ARAMIZDA YENİ KÖPRÜLER KURDUK"
İsmail Gaspıralı'nın işaret ettiği "Dilde, fikirde, işte birlik" şiarına uygun şekilde Türk devletleri ile işbirliklerini her alanda güçlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, 2009 yılında, 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi'nde, Türk Konseyi'nin kuruluşuna dair Nahçıvan Antlaşması'nın imzalandığını hatırlattı.
Türk Konseyi'nin kurucu belgesi Nahçıvan Antlaşması'nın Türk dünyası açısından bir dönüm noktasını teşkil ettiğini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:
"2021 senesinde Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı İstanbul Zirvesi'nde işbirliğimizi bir üst aşamaya çıkardık ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak yola devam etme kararı aldık. Zirvede, ayrıca, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi'ni kabul ettik. Teşkilatımızın gözlemci üyelerinden Macaristan'da düzenlenen zirvede ise teklifimiz üzerine 2021 Mart'ın Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdık. Geride bıraktığımız 34 yıllık süreçte, Türk devletleri olarak eğitimden ticarete, güvenlikten enerjiye, kültürden sanata kadar her alanda geçmişle kıyas dahi yapılamayacak sıkı bağlar geliştirdik. TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımız aracılığıyla Türk dünyası ile aramızda yeni köprüler kurduk."
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
"EKONOMİK KALKINMA, KÜLTÜREL DAYANIŞMA, STRATEJİK İŞBİRLİKLERİ..."
Başkan Erdoğan, bugün, bütün bu çabaları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak yeni bir adım attıklarının altını çizdi.
AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesine ilişkin "Türk halklarının birikimini, tecrübesini aynı ufukta buluşturan belge, gelecek yüzyılın inşasında önemli rehber niteliğindedir" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merhum Erol Güngör, 'Türk dünyasının birliğinin ortak bir tarih ve kültür şuuruna dayanması gerektiğini' vurgulamıştı. Mümtaz Turhan Hoca da 'Türk dünyasının birliği için önce ortak bir alfabe ve ortak bir edebiyat dili oluşturmanın şart olduğunu' ifade etmiştir. Bu anlayışla vizyon belgemizi 6 lehçede ve ortak alfabe ile hazırladık. Belgemiz AK Parti'nin küresel sorumluluk bilinciyle Türk dünyasında birlik ve beraberliği pekiştirme iradesinin en somut göstergesidir. Türk devletleri arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesini ve çok boyutlu işbirliklerinin kurumsal bir çerçevede güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Ekonomik kalkınma, kültürel dayanışma, stratejik işbirlikleri ve bölgesel barışın sağlanması vizyon belgemizin merkezinde yer alıyor. Belge hazırlanırken mevcut uluslararası anlaşmaları, ikili ve çok taraflı işbirliklerini, bölgesel ve özellikle küresel gelişmeleri dikkate aldık. Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurumsal yapısını, Türk dünyasındaki siyasi ve ekonomik dönüşümleri, partimizin dış politika perspektifini, belgeyi hazırlarken rehber ettik."
"ALINAN KARARLAR DAHA HIZLI VE ETKİLİ HAYATA GEÇİRİLECEK"
Başkan Erdoğan, Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin, birbirine bağlı 61 alt başlıkta bütüncül bir yaklaşım geliştirdiğini dile getirdi.
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
Ekonomik entegrasyon hedeflerinden kültürel işbirliklerine, enerji güvenliğinden ulaştırma ağlarına, eğitimden gençlik politikalarına kadar geniş bir yelpazede düzenlenmiş bölümlerin, Türk devletlerinin mevcut potansiyelini verimli biçimde harekete geçirmeyi hedeflediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Özellikle son dönemde attığımız karşılıklı adımlarla ülkelerimiz arasında artan güven, bu hedeflerin uygulanabilirliğini daha da güçlendiriyor. Böylece, Türk dünyasının geleceğine yönelik planlar soyut önerilerin ötesine geçerek somut projelere dönüşüyor. Belgenin bir diğer önemli yönü kapsamlı bir kurumsal yapılanma teklifidir. Koordinasyonu güçlendiren, karar alma mekanizmalarını hızlandıran ve ortak projelerin takibini mümkün kılan bir yönetim modeli sunuyoruz. Bu adımlar sayesinde işbirlikleri daha sistematik bir çerçeveye kavuşacak, alınan kararlar daha hızlı ve etkili şekilde hayata geçirilecektir."
TÜRK DÜNYASIYLA HEDEF 100 MİLYAR DOLAR
Erdoğan, yaptığı konuşmada, ekonomik alandaki stratejilerin vizyon belgesinin bel kemiğini oluşturduğunu belirterek, ticaret hacminin genişletilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ortak pazar hedefinin mevcut ekonomik ilişkileri yeni bir düzeye taşıyacağını söyledi.
Başkan Erdoğan, "Enerji koridorları, lojistik hatlar ve dijital altyapı çalışmalarının birbirini tamamlayan unsurlar haline gelmesi, Türk dünyasını küresel düzlemde yükselen bir ekonomik güç odağına dönüştürecektir. Türk devletleri ile dış ticaretimizi inşallah orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Ulaştırma ve lojistik stratejilerinin de bu vizyonun önemli halkalarından olduğunu ifade eden Erdoğan, orta koridor, Bakü'den Nahçıvan'a uzanan koridor ve Hazar geçişli hatların bütünleşik bir sistem haline getirilmesinin Türk devletleri arasındaki ticaret akışını hızlandıracağını belirtti.
Erdoğan, dil, tarih, edebiyat ve sanat alanlarındaki birçok katmanlı çalışmaların kültürel bağların canlı tutulmasına katkı sağlayacağını belirterek, "Gençlik programları, değişim mekanizmaları ve ortak akademik ağların kurulması, gelecek kuşakların birbirini daha iyi tanımasını ve ilişkilerin sürekliliğini güvence altına alacaktır. Belgenin güvenlik perspektifi ise bölgesel barışın pekiştirilmesine yönelik detaylı bir yaklaşım sunuyor. Terörle mücadele başta olmak üzere çeşitli tehditlere karşı ortak hareket etme iradesi, Türk devletleri arasındaki dayanışmayı somutlaştırıyor." diye konuştu.
"EN DİKKAT ÇEKİCİ YANI, DİL VE KÜLTÜREL ORTAKLIĞA DAYALI GENİŞLEYEN BİR COĞRAFİ UFKA SAHİP OLMASIDIR"
Türk dünyası olarak güçlenen birlikteliği, tüm insanlığın barış, huzur ve dayanışmasının da güçlenmesi olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, çevre, iklim, sürdürülebilirlik başlıklarının çağın gereklilikleri doğrultusunda ayrıntılı biçimde belgede ele alındığını aktardı.
Başkan Erdoğan, yeşil dönüşüm hedeflerinin koordineli şekilde yürütülmesinin ekolojik hassasiyetin politikalarında güçlü bir yer edinmesini sağlayacağını belirterek, su kaynaklarının korunmasının, doğal afetlere karşı dayanıklı şehirlerin inşasının ve karbon nötr hedefinin desteklenmesinin Türk dünyasının çevre politikalarında ortak bir duruş geliştirilmesine imkan verdiğini dile getirdi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vizyon belgesinin en dikkat çekici yanı, dil ve kültürel ortaklığa dayalı genişleyen bir coğrafi ufka sahip olmasıdır. Soydaş ve akraba topluluklarımızla birlikte Türk dünyasının etki alanını genişleten bir bakış açısı ortaya koyuyoruz. Bu stratejik bakış, gönül coğrafyamızda insan ve kalkınma odaklı kültürel derinliğe dayalı bir diplomasi anlayışını esas almaktadır. Türk Devletleri Teşkilatının kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, ortak dış politika mekanizmalarının oluşturulması ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası tanınırlığının artırılması gibi hedeflere de belgemizde yer verdik. Bununla birlikte bölgesel entegrasyonun sürdürülebilir olması için finansal mekanizmaların kurulması hayati önem taşıyor."
"MERKEZİMİZİN TÜRK DÜNYASINA ŞİMDİDEN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM"
Kamu-özel sektör işbirliği modelleri, dijital finans çözümleri ve uluslararası yatırımcıların bölgeye çekilmesi gibi kritik hususların üzerinde durduklarını aktaran Erdoğan, Türkiye'nin sanayi, teknoloji, tarım, enerji ve lojistik alanlarında sahip olduğu birikimin bu noktada önemli imkanlar sunduğunun altını çizdi.
Başkan Erdoğan ʺAK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programıʺna katılarak konuşma yaptı. (AA)
Erdoğan, vizyon belgesinin ayırt edici yönlerinden birinin işbirliğini derinleştirmeye dönük pek çok somut öneri ortaya koyması olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türk Dünyası Verimlilik Ajansı, Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm Merkezi, Çevre Fonu, Acil Müdahale ve Sağlık Destek Birimiyle Ortak Dil Platformu kurulması gibi teklifler, müşterek ve müreffeh geleceğimizin inşasında önemli alternatifler olacaktır. Şu müjdeyi de paylaşmak isterim; bu kapsamlı vizyon belgesini hayata geçirebilmek gayesiyle bir düşünce ve araştırma merkezini kurmayı planlıyoruz. Merkezimizin Türk dünyasına şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."
"KARARLILIĞIMIZI ÇOK NET ORTAYA KOYUYORUZ"
2026 yılının Türkiye için uluslararası zirveler yılı olacağına işaret eden Erdoğan, COP31 Zirvesi vesilesiyle 200'e yakın ülkeyi Antalya'da ağırlayacaklarını, temmuzda ise NATO Zirvesi'ni Ankara'da gerçekleştireceklerini anımsattı.
Başkan Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı'nın 13. Zirvesi'ne de ev sahipliğini yapacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Türk dünyası olarak bizi birbirimize bağlayan sadece tarih kitaplarında okuduğumuz satırlar değildir. Bizleri bir arada tutan, aynı semaya bakan gözlerin, aynı rüzgarı hisseden gönüllerin kardeşliğidir. Her ziyaretimizde, her zirvemizde şunu çok net görebiliyoruz. Türk dünyası, Balkanlar'dan Hazar'a oradan Taşkent'e, Bişkek'e kadar uzanan geniş coğrafyada düşünen, üreten ve yön veren bir merkez olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir. Bu potansiyeli harekete geçirecek irade, azim, vizyon ve cesaret de Türk dünyası liderlerinde ve halklarında hamdolsun fazlasıyla vardır. Biz bunun için samimiyetle çalışmaya inşallah devam edeceğiz. AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi'yle bugün işte bu yönde kıymetli bir adım atıyor, kararlılığımızı çok net ortaya koyuyoruz."
Başkan Erdoğan'a hediye takdim edildi. (AA)
Programda, Türk Dünyası Sanat Topluluğu'nun dinletisi ve gösterisi gerçekleştirildi. Topluluktaki çocuklar, sahnede Ali Şir Nevai, Yunus Emre, Mahtumkulu Firaki gibi şairlerin dilin önemini ifade eden sözlerini dile getirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu, Başkan Erdoğan'a hediye takdim etti. Programa, bakanlar, AK Parti Genel Başkan yardımcıları, AK Parti MYK üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATINDAN ÜST DÜZEY KATILIM
Programa Türk Devletleri Teşkilatı üyesi 7 devletin iktidardaki siyasi parti temsilcileri katıldı. Vizyon Belgesi, Türkçenin yanı sıra 6 farklı dilde ve ortak Türk alfabesi yazımıyla da yayınlanacak.
TÜRK DÜNYASI VİZYON BELGESİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü'nün yıl dönümünde parti olarak hazırladıkları "Türk Dünyası Vizyon Belgesi"nin detaylarını anlattı.
"Türk devletlerimizin yanı sıra yaklaşık 6 milyon kilometrekarelik bir yüz ölçümüne sahip olan akraba ve soydaş topluluklarımız da bizim sorumluluk ve etkileşim alanımızda" diyen Zorlu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu olmak üzere pek çok yerde aynı dili konuşan soydaşlar bulunduğunu aktardı.
4 TEMEL BAŞLIK
Zorlu, devletler arasındaki ilişkileri artırırken aynı zamanda bu toplulukların da yaşadıkları ülkelerde kültürlerini dillerini hak ettikleri şekilde sürdürebilmeleri için gerekli çalışmaları, işbirliklerini yürütmeye devam ettiklerini söyledi. Başkan Erdoğan'ın tensipleriyle AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'nde parti bünyesinde Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığının kurulduğunu hatırlatan Zorlu, o tarihten bu yana 4 temel başlıkta çalışmaları yoğunlaştırdıklarını bildirdi.
Zorlu, bu başlıkları şöyle sıraladı:
"Birincisi politika üretme. Bir diğeri, ülke genelinde teşkilatlarımızın dağılması, yaygınlaşması ki 81 ilde şu anda Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığımızı teşkilatlandırdık. Bunun yanı sıra devletler arası ilişkilerde de bir koordinasyon, istişare mekanizmasının zemini olmaya çalıştık. Bu anlamda da ilgili ülkelere ziyaretlerimiz söz konusu oldu. Burada bakanlıklarımızla koordineli bir biçimde ürettiğimiz politikaları hayata geçirecek adımları attık, görüşmeleri yaptık. Devlet başkanları başta olmak üzere meclis başkanları ve ilgili bakanlıklarla, en önemlisi de o ülkelerdeki iktidarda bulunan siyasi partilerle anlaşmalar imzaladık ve işbirliklerimizi genişletiyoruz."

"BÜTÜN TÜRK DEVLETLERİNDEKİ SİYASİ PARTİLER BİR ARAYA GELECEK"
Gelecek yıl Türkiye'nin ev sahipliğinde "Birinci Türk Dünyası Diplomasi ve Siyaset Forumu"nu toplayacaklarını bildiren Zorlu, artık sadece AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığı değil bütün Türk devletlerindeki siyasi partilerin bir araya geleceğini aktardı.
Zorlu, 2026'da Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatının 13'üncü Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağı için yoğun bir şekilde çalışmalar sürdürdüklerini anlattı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zorlu, "AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgemizi 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü'nün yıl dönümünde açıklayacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleri ve yüksek bir katılımla vizyon belgemizin detaylarını, ana başlıklarını hem Türkiye'ye, hem de Türk devletlerimizdeki soydaşlarımıza anlatacağız." dedi. Zorlu, "Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle '21. yüzyılı Türk Dünyası Yüzyılı yapma' hedefimizin temel yapı taşlarını hep birlikte görmüş olacağız." ifadelerini kullandı.

TÜRK DÜNYASININ 100 MİLYAR DOLARLIK BİR DIŞ TİCARET HEDEFİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zorlu, açıklayacakları vizyon belgesinde yer alacak detaylara ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Belgemizde, Türk dünyasını neresi olarak görüyoruz, bunun tarihi bağlamını anlatıyoruz. Bununla birlikte bir durum analizi yaptık. Bugün Türk Devletleri Teşkilatının olduğu bu coğrafyada ekonomiden ticarete, enerjiden ulaştırmaya kadar nereye gelmişiz, bunu ifade ediyoruz. Stratejik hedeflerimizi kısa, orta ve uzun vadede ortaya koyduk. Bir somut ipucu olsun, uzun vadede Türk dünyasının 100 milyar dolarlık bir dış ticaret hedefine ulaşmasını arzu ediyoruz. Bununla birlikte bazı yeni kurumsal yapılar öneriyoruz. İnşallah bunları Cumhurbaşkanı'mızın konuşmasında hep birlikte görme şansımız olacak."
AK Parti'nin son Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında bir sunum yaptığını belirten Zorlu, "MYK'de benim ilk yaptığım sunumdu. Hem başkanlığımızın çalışmalarını Sayın Cumhurbaşkanı'mıza ve MYK üyelerimize aktarma fırsatımız oldu hem de bu hedeflere ilişkin değerlendirme yaptık. Şunu büyük bir memnuniyetle ve gururla ifade etmek isterim ki başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere AK Parti'miz, Türk dünyasının geleceği, işbirliği ve küresel denklemde bizlerin çok daha güçlü bir aktör olmasına yönelik kararlı irademiz söz konusu." ifadelerini kullandı.