AK Parti ile CHP uzlaşamadı

CHP: "Bu Türkiye'yi karartma operasyonunun bir parçasıdır. YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajı düzenlenmedikçe destek vermeyiz"

Giriş Tarihi 20 Ekim 2010, 00:00 Güncelleme 20 Ekim 2010, 12:24
AK Parti ile CHP uzlaşamadı

İÇİNDEKİLER

AK Parti Grup Başkanvekilleri'ni kabul ederek görüşen CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce açıklama yaptı. AK Parti'nin samimiyetine inanmadıklarını ifade eden Kemal Anadol, "Bu, Türkiye'yi karartma operasyonunun bir parçasıdır. YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajı düzenlenmedikçe destek vermeyiz" şeklinde konuştu.

"CHP'den başlayıp diğer partileri de ziyaret edeceklerini, bir komisyon kurularak bu sorunun bu şekilde komisyon tarafından çözülmesini ve parlamentoda bu çözümün gerçekleşmesi yolundaki önerilerini bize ilettiler.

Tabi olayın ortaya çıkışı, geçmişe yönelik referandum kampanyasından bu tarafa gelişen olayları anlattılar. TESK'in Genel Kurulu'nda Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Kılıçdaroğlu karşılaştığında referandumda türbanı çözmekten konuştular. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, 'ben sadece türban demedim, dokunulmazlık, YÖK, seçim barajından söz açtım, niye içinden bir tanesini çekip çözümleyelim diyorsunuz?' Elbette türban çözülmeli, ters görüş sahibi değiliz.

"Ülkenin hukuksal bütünlüğü açısından büyük arızalar gösteren YÖK duruyor. Türban sorunu da bunun bir parçası. YÖK'ü ele almadan nasıl bunu tek başına ele alırız? 'Bunu ayrıca ele almak, soruna çözüm aramak değil, siyasi sömürü aracı olarak bakmak demektir' görüşünü belirtti. Tek gündemde masaya oturmam yanıtını verdi. Biz bunları şimdi tekrarladık.

AKP bu konuda samimi değildir, yıllardır şikayet ettiği YÖK grubu eline geçtikten sonra bu şikayetleri unutmuştur, YÖK'ün kaldırılması çok ciddi bir gerekliliktir, özerk üniversitelere kavuşmamız demokrasi için yaşamsal bir sorundur. Dokunulmazlık sorunu AB'nin yüz karasıdır, yolsuzlukların ana nedenidir. Bir an evvel ele alınması lazım.

Uzlaşma sağlamak çok kolaydır istenirse. Seçim barajının düşürülmesiyse milli iradenin parlamentoya yansımasının önündeki en büyük engeldir. Anayasa değişikliğine bile gerek yoktur, yasa değişimiyle halledilir. Türban da düzenlenebilir, CHP'nin olumsuz bir tavrı yoktur. Ama tek başına değil. Bu paket çözümlenebilir, ama türban tek başına olmaz. Herkes AKP'nin bir gizli gündemi vardır diyor, bizde de bu kanaat egemendi. Bunu test ettik bugün.

Tamam konuşuyoruz ama bize şunu söyleyin bitecek mi? Ortaöğretime de gelecek mi, devlet dairelerine, kamu alanlarına, hizmet verenlere, hatta ilköğretime gelecek mi gelmeyecek mi? belli olmaz, millet çözer, 10 sene sonra ne olacağı belli olmaz gibi bir davranış içine girdiler.

Olmayacak gibi kesin ifade söyleyemediler kaçak güreşecekler gizli gündemlerini zımni olarak tekrar etmişl oldular. Biz türban sorunun üniversitelerde çözülmesine karşı değiliz. Ama ilköğretime, kamusal alanlara, devlet dairelerine girmesine karşıyız. Türkiye'yi karartma operasyonuna ortak olmayız, izin vermeyiz, karşı çıkarız. Bu konunun AKP tarafından ele alındığını ve düğmeye basıldığını tespit etmiş oluyoruz. Verdiğimiz cevap bu beyandan ibarettir. "

Anadol, daha sonra gazetecilerin sorularına cevap verdi.

Onlar bu şartları kabul edelim derlerse?
Sadece bunun tartışılması, komisyon kurulması koşulunun üstüne bastılar. Komisyona üye filan vermediğimiz gibi gizli gündemi bir daha saptamış olduk. Bu, üniversitedeki türbanın Türkiye'yi karartma operasyonunun bir parçası olduğunu çözmüş olduk, eğitim özgürlüğü değil.

Adana'daki türban için valilikten izin alınması istendi. Nasıl değerlendirirsiniz?
Teşebbüsler başladı, kuşkularımız ortaya çıkıyor. Ama ilköğretime türbanın girmesi Türkiye'nin gündemine geldi demektir bu.

Kamusal alanı bir daha tanımlayalım demişti başbakan
Ayrı bir kaytarma yöntemi, kamusal alanın tarifine ihtiyaç var mı? Çankaya Köşkü kamusal alandır, oraya giren çıkanlar ayrı, başbakan cumhura açıktır orası diyor, kapalı olsun diyen yok, ama orada bulunan, o görevi yapan kişi, mahkemeyi yöneten hakim, cumhuriyet savcısı, mübaşir, bunlar hizmet veren insanlar. Doktor, hemşire, hastabakıcı, öğretmen, hademe, çoğaltalım örnekleri. Tartışmaya açmak demek kamusal alanı türbana açmak demek. Oraya gitmek başka, hizmet verenler başkadır, bizim gidip gitmememiz siyasi bir karardır.

Sizin dışınızda yasal düzenleme yapılırsa ne yapacaksınız?
Gelişmelere göre politika saptanır.

Laikliğin tarifinin tanımlanması...
Olabilir, arkasından bu da gelir.

Türbanla ilgili çalışmanız vardı, devam edecek mi?
Edecektir. Bilimsel çalışmalardır. Aslında Sayın Kılıçdaroğlu söylediği, türbanı, iktidara gelince biz çözeriz dedi. Oraları çıkarıp cımbızla çekiyorlar. İktidara geldiğimizde yapacağımız çalışmadır o.