KUTSAL SAVAŞ
Takvim'in ulaştığı bilgilere göre 1. Ergenekon Davası sanıklarından emekli Astsubay Orhan Tunç ifadesinde (Ergenekon İddianamesi 1200- 1210. sayfalar) şunları söyledi: "2001 yılında emekli oldum. Daha sonra araştırmacı gazeteci yazar olarak Bandırma'da İlkhaber ve Bandırma Son Kurşun isimli gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Kutsal Savaş isimli bir kitabım var. Ümraniye'de ele geçen el bombalarla bir ilgim yok. Sedat Peker isimli şahsı tanımam. İlkhaber Gazetesi sahibi İhsan Kuruoğlu isimli şahsın Erdek'te bulunan oteline yine İhsan Kuruoğlu'nun yöneticisi olduğu Öztürkler Forum sitesi içersinde yer alan yaklaşık 30 kişilik bir grup iki günlük gezi için geldi. Ben de hafta sonları o otel yakın olduğu için çay içmeye gittiğimde onlarla tanıştım. Belli dönemlerde emniyetin çeşitli soruşturmaları kapsamında göz altına alınan Kuruoğlu'na yakın çevreler "Ro ro Gemi hattını, TIR parkını, restoranları, ihaleleri İhsan Bey aldı. Bandırmaspor'a başkan oldu. Gazete çıkarttı. Bu yüzden zenginliğini çekemeyenler iftira atıyor" derken İhsan Kuruoğlu'nun bizzat kendisinin bunlara ilişkin bazı açıklamaları var. Bu açıklamaların hepsi birbirinden ilginç ve çarpıcı. İşte onlardan bir demet:
BENİ ASKIYA ASTILAR
Mazlum Kırmızı diye yeni yetme bir Erdek İlçe Emniyet Müdürü vardı. Vazifeyi o dönemde ona verdiler. "İhsan Kuruoğlu'na ne gerekiyorsa yapın.!" Erdek'e gidiyorum bakıyorum her gün arıyorlar beni. Erdek'te evimiz var yazın her akşam gidişimde hiç aksatmadan donuma kadar arıyorlar. Mazlum Kırmızı, şimdi Hakkari'de... - Benim öyle bir ortam içinde silah edinmemden daha doğal bir şey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde silahım yok diyen yalan söyler. Benim belimden bir tane silahım alınıyor. Kasamdan bir tane alınıyor. Kasamda yine iş ortağıma ait silah çıkıyor. Mermiler çıkıyor. - 14 gün sorguda kaldım. 9. kat diye bir yer var insanı aynalı odalara sokuyorlar. 'Soyun çocuğum' diyorlar adama. Oramıza buramıza ceryanlar bağladılar. Saatlerce elektrik verdiler. Askıymış Filistinmiş, sular var bir şeyler var. Orada devlete ödediğim vergiler elektrik ve su bana geri döndü. İnsan oradan çıktığı zaman vatan haini olur. Ama ben ne yaptım tam tersini yaptım çıkınca herkese Türk Bayrağı dağıttım - Bu aynı koşullar benim karşıma 1996 senesinde tekrar çıktı. Nasıl çıktı? Bir baktık çatır çatır işadamları vurulmaya başlandı Bandırma'da. O dönemde özellikle birileri geldi Servet Altuncu'yu vurdu. Bizim adımız da mafyaya çıktı, Bandırmalılar Ankara'ya şikayet etti bizi.