Özlem Çerçioğlu'nun AK Parti'ye katılma kararının perde arkası! Rant baskısı istifayı mı getirdi?
Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ederek AK Parti'ye katılan Özlem Çerçioğlu’nun istifa kararının perde arkasında “genel merkezin rant odaklı talepleri” olduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, Çerçioğlu ile CHP arasındaki gerilim uzun süredir devam ediyordu.
CHP'den istifa ederek AK Parti'ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun istifa kararının ardında genel merkez ve teşkilatın rant talepleri olduğu ortaya çıktı. İstifasını sosyal medya hesabından duyuran Çerçioğlu, istifa nedeni olarak, "yaşanan anti-demokratik uygulamalar, kamu ahlakından taviz vermeme ilkeleri"ni gösterdi. Çerçioğlu, "Yasalara uygunluk taleplerimizi dile getirmeme rağmen, şahsım ve ailem hedef alındık" diyerek istifanın arka planına dair ipuçları verdi.
takvim foto arşiv
RANT TALEPLERİNE GEÇİT VERMEDİ
Kulislere göre Çerçioğlu'nun açıklamasında ifade ettiği "yasadışı talepler" istifanın nedeni oldu. Sabah'ta yer alan habere göre, kulislere yansıyan iddiada Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve milletvekili Bülent Tezcan, Çerçioğlu'dan imarla ilgili "rantsal talepleri" yerine getirmesini istedi. Bu taleplere kapıları kapayan Çerçioğlu bu fondaş medya tarafından karalanmaya çalışıldı. Çerçioğlu'na yakınlığı ile bilinen Nazilli İlçe Başkanı Naim Atmaca'nın genel merkez tarafından görevden alındığı, Çerçioğlu'nun bu adımı durduramadığı, bunun üzerine Atmaca'nın belediyeye bağlı bir şirkete yönetim kurulu üyesi olarak atandığı, böylelikle genel merkez ile Çerçioğlu arasındaki krizin daha da derinleştiği belirtildi.
takvim foto arşiv
YAKIN İSİMLER GÖREVDEN ALINDI
Genel merkezin Aydın üzerindeki tahakküm kurma gayreti, Nazilli'deki kadın kolları seçiminde de kendini belli etti. İlçedeki seçimde Çerçioğlu'nun desteklediği adayın karşısında, milletvekili Süleyman Bülbül ve ekibi destekli Nilgün Aktaş çıkarıldı. Aktaş'ın seçimi kazanması üzerine genel merkez ile Çerçioğlu'nun arası biraz daha açıldı. Çerçioğlu'nun bu tutumu üzerine CHP medyası "kendisinin baskıcı ve tek merkezci bir yapı istediğine" yönelik yorumlara yer vermeye başladı.
takvim foto arşiv
GERİLİM GÖZLE GÖRÜLÜR HALE GELMİŞTİ
Geçtiğimiz şubat ayında düzenlenen deve güreşi festivali de şaşırtıcı gelişmelere sahne oldu. CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Süleyman Bülbül ve Evrim Karakoz'un Çerçioğlu ile yan yana gelmemek için adeta mücadele etmesi dikkatlerden kaçmadı. CHP'nin 10 Temmuz'da gerçekleştirilen ve 412 belediye başkanının katıldığı toplantıda Özgür Özel ön sıradaki tüm belediye başkanları ile tokalaşmış, Özlem Çerçioğlu'nun elini ise kasıtlı olarak havada bırakmıştı. O anlar sosyal medyada çok konuşuldu.
BAŞKANLAR DA İSTİFA ETTİ
Çerçioğlu ile birlikte Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan, Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan ve Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya da istifa etti. Yine çok sayıda CHP'li Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi de peş peşe istifasını sundu. İstifa edenlerin arasında Başkanvekili Polat Bora Mersin'in yanı sıra Cevat Olgun, İsmail Bölük, Gülsüm Tekeoğlu, Samet Tosun ve Hilal Nur Akbaş Tetik de yer alıyor. İstifalar sonrası Büyükşehir Belediye Meclisi'nde üye dağılım sayı da değişti. 56 üyesi bulunan belediye meclisinde istifalar sonrası çoğunluğun CHP'de mi kalacağı yoksa Cumhur İttifakı'na mı geçeceği ise belirsizliğini koruyor.
CHP'DE TOPUKLU EFE DEPREMİ
Çerçioğlu'nun CHP ile uzun süredir devam eden gerilimini ve istifa kararının perde arkasını Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür kaleme aldı. Övür yazısında istifa kararının CHP içinde tarihinin en krizli dönemlerinden birindeyken bıraktığı sarsıcı etkiyi şu şekilde ifade etti:
"Haber kulislere ilk düştüğünde kimse inanmamıştı: Aydın'da 4 dönem belediye başkanlığını hem de açık ara farkla kazanan ve Aydın'ın "Topuklu Efe"si olarak nitelendirilen Özlem Çerçioğlu, yakında AK Parti'ye geçecek... Bu haber, yakın tarihinin en başarılı seçimini geçiren ama aynı zamanda "şaibeli kurultay" ve çok sayıda yolsuzluk iddialarıyla en krizli dönemini yaşayan CHP için deprem niteliğinde sarsıcıydı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel dâhil birçok CHP'li umursamaz görünseler de bu sıradan bir siyasi tercih değil, CHP'ye uyarı niteliğinde bir işaretti. Çünkü CHP belki de tarihin en derin siyasi krizinin eşiğinde... Türkiye bir yandan çevresinde yaşanan gelişmelerle boğuşurken ve son 50 yılının en temel problemi terörü devreden çıkarmaya uğraşırken, CHP ya İBB'de ortaya saçılan ve açık açık itiraf edilen yolsuzlukları savunuyor ya da parti içinde "rant-taht ve baht" kavgalarıyla meşgul.
Bugüne kadar Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında çok şey yazıldı ve söylendi. Dün 2002'den bu yana yer aldığı partisinden istifa edip AK Parti'ye geçti. Bu nedenle düne kadar susan CHP'liler çok öfkeliler. Öfkeliler; çünkü bu siyasi etkisi ve derinliği olan bir geçiş... Çerçioğlu istifa metninde bu boyutu imayla da olsa şöyle özetliyor: "Yaşanan anti-demokratik uygulamaların yanı sıra hem benim temel prensiplerim olan hem de Aydınlılara ve aileme verdiğim dürüstlük, yasalar çerçevesinde hizmet, kamu ahlakından taviz vermeme ilkeleri nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi ile aynı yolda yürüme imkânım artık bulunmamaktadır." İstifasına gerekçe olarak sunduğu şu sözleri de bugün CHP içinde yaşanan siyasi çalkantıyı özetlemeye yetiyor: "Sonuç itibarıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapma imkânı kalmadığından ve gördüğüm lüzum üzerine parti üyeliğinden istifa ediyorum."
Takvim foto arşiv
İstifanın arka planında CHP'lilerin dediği gibi ekonomik beklentiler mi var yoksa "yolsuzluk dosyası" korkusu mu yatıyor göreceğiz, ama bu ayrılığın arka planında bir başka gerçek daha var: Aylar hatta yıllardır CHP Aydın kulislerinde konuşulan ve yazılan Özlem Çerçioğlu-Bülent Tezcan kavgası. Aydınlı olmayan "avukatlarla" Aydın'ı yönetmek isteyen Tezcan ile Çerçioğlu arasında süren bu gizli savaş her seçim döneminde sık sık şu tür haberlerle yerel ve ulusal basına da yansıdı: "Çerçioğlu ile Aydın Milletvekili Bülent Tezcan arasında güç savaşları krize dönüştü." Son olarak ipleri koparan olayın ise Kuşadası eksenli bir yatırım olduğu söyleniyor. Bu tablo aslında sadece Aydın'a özgü bir tablo da değil. Bugün İstanbul'dan Balıkesir'e, Antalya'dan İzmir'e uzanan CHP hattında deyim yerindeyse fırtına öncesi bir sessizlik var. Birçok şehir ciddi siyasi patlamaya gebe. Çünkü CHP içinde hem rant hem de siyaset eksenli iç gerilim sürdürülemez noktada. Özellikle İmamoğlu'nu merkeze alan ve bütün belediyelerdeki yolsuzluklara sahip çıkan genel merkez siyaseti bu gerilimi artırıyor ve ciddi ciddi sorgulanıyor.
"BAŞKAN TUGAY İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLDİ"
En çarpıcı örneği de İzmir... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile eski başkan Tunç Soyer arasında yaşanan kavga çok büyüdü ve bütün örgütü, ilçe belediyelerini esir aldı. Dahası mevcut Başkan Tugay, CHP içinde "istenmeyen adam" ilan edildi. Artık CHP içinde yalnızlaşan bir Cemil Tugay var. Benzer şeyler İstanbul ilçeleri dâhil birçok ilde de yaşanıyor. Görünen o ki CHP siyasetsizliğin ve yolsuzluklara bulaşmanın bedelini kendi içinde parçalanarak çok ağır ödeyecek."

