Metro ihalelerinde 3 milyar dolarlık vurgun! Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluğu yer üstünde de yer altında da devam etmiş
Yolsuzluktan tutuklu Ekrem İmamoğlu'nu çekirdek ekibi bir bir sattı. Yapılan tüm usulsüzlükler, rüşvet ve kasa kasa paralar ortaya çıktı. Soruşturma dosyasına İstanbullunun en büyük sorunu olan ulaşım bile girdi. İETT'nin peşkeş çekilen ihaleleri mercek altına alınırken yeni bir iddia geldi. Övür İBB'deki bu hayali vurgunlarının asıl büyüğünün yer altında olduğunu ve Metro ihalelerindeki yolsuzluğun 3 milyar doları bulduğunu söyledi. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür İBB'deki bu hayali vurgunlarının asıl büyüğünün yer altında olduğunu ve Metro ihalelerindeki yolsuzluğun 3 milyar doları bulduğunu söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında şimdiye kadar 230 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilirken, tutuklanan 114 kişiden 24'ü "etkin pişmanlık" kapsamında ifade vermelerinin ardından tahliye edildi.
METRO İHALELERİNDEN 3 MİLYAR DOLARLIK VURGUN
İmamoğlu'nun A takımının itiraflarında rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, tehdit, kasa kasa paralar aklınıza gelebilecek tüm yolsuzluklar mevcut. Peki İETT'de yolsuzluk yapan Ekrem İmamoğlu, metrolarda yapmamış mıdır? 2019'da İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununu ortadan kaldıracağını iddia eden Ekrem İmamoğlu bugüne kadar ne yaptı? Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'den metrolar hakkında bomba bir iddia geldi.
Övür, asıl vurgunun yer altında olduğunu söyleyerek Metro ihalelerindeki yolsuzluğun 3 milyar doları bulduğunu açıkladı.
"Bir süre önce "hayali asfalt" işine dikkat çekmiştim. Meğer İBB'de hayali olan sadece asfalt değil, "hayaletin büyüğü" yeraltında" diyen Övür, "Peki o metrolar için alınan dış kredilere ne oldu?" diye sordu.
Ekrem İmamoğlu (Takvim Foto Arşiv)
Övür yazısına şöyle devam etti:
İstanbul'a sadece metro için milyarlarca liralık kredi veren dünyanın önde gelen banka ve finans kuruluşlarının birkaçını sayalım:
EBRD'den 175 milyon Euro, Deutsche Bank'tan 110 milyon Euro, AFDE'den 86 milyon Euro, Societe Generale'den 100 milyon Euro, BNP Paribas'tan 198 milyon Euro, AIIB'den 100 milyon Euro, Emirates NBD, ING, JP Morgan, HSBC gibi kuruluşlardan toplamda 715 milyon dolar kredi.Ciddi bir rakam... Toplam kredi miktarı, 1 milyar 445 milyon Euro ve 1 milyar 600 milyon dolar. TL karşılığı ise 120 milyar civarında.
Ekrem İmamoğlu (Takvim Foto Arşiv)
İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili yazısı:
stanbul Büyükşehir Belediyesi'nde "İmamoğlu suç örgütü" iddiasıyla başlatılan soruşturmada ortaya çıkan belgeler, bilgiler, itiraflar buzdağının sadece görünen yüzü. Soruşturma derinleştikçe çok daha büyük skandalların patlayacağı, itirafların geleceği sürpriz olmayacak. Bir süre önce "hayali asfalt" işine dikkat çekmiştim. Meğer İBB'de hayali olan sadece asfalt değil, "hayaletin büyüğü" yeraltında.
Metrodan söz ediyorum. Tabii konumuz İmamoğlu ve CHP'nin söz verip de yapmadığı yeni metro hatları değil, projesi AK Parti döneminde yapılan, temeli atılan ama kiminde az kiminde çok yol alınan ve tamamlanmayan hatlar.
Oysa çok değil üç yıl önce İstanbul'un billboardlarını, "Dünyada aynı anda 10 metro yapan tek şehir" afişleri süslemişti. Sonra o afişler görünmez oldu.
YAPILAN TEK METRO YOK
Bildiğim kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'in de açılışına katıldığı, hatta biraz da komik sahnelerin yaşandığı Bostancı Metrosu dışında -ki o da AK Parti projesiydi- 6 yıldır İBB'nin açılışını yaptığı tek metro yok.
Aynı anda devam eden metroların yapılıp yapılmadığı da belli değil. Daha vahimi İBB'nin CHP yönetimi, göreve gelir gelmez 4 metro hattını durdurmuş, hatta birini de toprak dökerek kapatmıştı.
Ulaştırma Bakanlığı ise bunun tam tersini yapmış ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı ve Kirazlı metrosunu bitirerek hizmete açmıştı.
Yapılanları, üstü kapatılanları, düşük hızda devam edenleri bir yana bırakıyorum, ortada çok temel bir soru var; peki o metrolar için alınan dış kredilere ne oldu?
Hayali asfalt gibi burada da hayali metrolar mı söz konusu? Göreve geldikten sonra İmamoğlu'nun sık sık "engelleniyoruz" dediği ve "dış kredi bulduk" diye övündüğü biliniyor.
İlkinin algı olduğu çok açık, ikincisi ise gerçek. İmamoğlu küresel finans kuruluşlarının da katkısıyla ilk 5 yıl içinde ciddi bir dış kredi buldu. Bunu da kamuoyuna "İstanbul'un ulaşım sorununu çözecek yatırımlar" olarak lanse etti.
3 MİLYAR DOLAR NEREDE?
İstanbul'a sadece metro için milyarlarca liralık kredi veren dünyanın önde gelen banka ve finans kuruluşlarının birkaçını sayalım:
EBRD'den 175 milyon Euro, Deutsche Bank'tan 110 milyon Euro, AFDE'den 86 milyon Euro, Societe Generale'den 100 milyon Euro, BNP Paribas'tan 198 milyon Euro, AIIB'den 100 milyon Euro, Emirates NBD, ING, JP Morgan, HSBC gibi kuruluşlardan toplamda 715 milyon dolar kredi.
Ciddi bir rakam... Toplam kredi miktarı, 1 milyar 445 milyon Euro ve 1 milyar 600 milyon dolar. TL karşılığı ise 120 milyar civarında.
Şimdi soralım, sadece metro için verilen bu paralar metro için harcandı mı?
Bu sorunun cevabını kimse bilmiyor; çünkü metro inşaatlarının sürüp sürmediği bilinmiyor ve daha ilginci Sayıştay dahil metro işini denetleyen hiçbir kurum yok.
Bu paraların metrolara harcanmadığının bir işareti de müteahhitlerin, "Tek kuruş ödeme alamadık" diyerek isyan etmeleri...
Bu tablo, İstanbul'un yeraltında da "hayali ve organize işler" çevrildiği şüphesini artırıyor. Özellikle iş çevrelerinde, alınan dış kredilerin, İBB iştiraklerinde sahte hakediş belgeleriyle buharlaştırıldığı iddia ediliyor.
Onlara göre, gizlice oluşturulan İBB ekosisteminde krediler ortak TL hesabına alınıyor, sonra da iştiraklere aktarılıyor. Ama nedense metro inşaatını yapan müteahhitlere tek kuruş verilmiyor.
Peki ne yapılıyor?
İşte cevabı aranan soru bu... O cevabı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu "hayalet" sistemi "zimmet ve nitelikli dolandırıcılık" suçu kapsamında yürüttüğü soruşturmadan öğreneceğiz.
O çok konuşulan Sayıştay denetimi de tam bir muamma. Bir başka yazıda ele alalım.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ


