Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, ABD seçimini ve bölgesel yansımalarını TAKVİM’e değerlendirdi

SETA-Washington D.C. Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, ABD seçimini ve bölgesel yansımalarını TAKVİM’e değerlendirdi: Amerika kritik bir fay hattı üzerinde. Biden seçilirse Türkiye ile çalışmak zorunda

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Kasım 2020 Güncelleme 02 Kasım 2020, 11:48
Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, ABD seçimini ve bölgesel yansımalarını TAKVİM’e değerlendirdi

İÇİNDEKİLER

Salı günü Amerika Birleşik Devletleri'nde seçim yapılacak. Bu seçim ABD için ne anlama geliyor?

Amerika için sıra dışı bir seçim bu. 100 yıl önce Amerika'yı kasıp kavuran İspanyol Gribi'nin bir benzeri bugün yeniden yaşanmakta. Aynı şekilde Amerika'da 90 yıl önce Büyük Ekonomik Buhran olmuştu, bugün ekonomide benzer bir durum yaşanıyor, o gün yaşanan ekonomik daralmaya benzer bir durum ile seçime gidiliyor. 1968 yılında yaşanan Irk Ayaklanmaları Amerika'da büyük bir kaosun ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Bugün Floyd olayı sonrasında buna benzer olaylar yaşanıyor. Amerika da sosyal ve siyasal olarak kutuplaşmanın en üst seviyede yaşandığı bir dönemde seçime gidiliyor. Eşine az rastlanır düzeyde düzeyin düştüğü bir siyasi atmosfer yaşanıyor. Amerika tarihinde eşine benzerine pek rastlanmayan Başkan adaylarının birbirleri için kullandıkları üslup ile seçime gidiliyor. Bu seçim Amerika için büyük bir yol ayırımı aslında... Bugün seçim Trump ve Trump'a karşı olanlar arasında gerçekleşiyor. Ortada Biden'a, adaylığına yönelik bir durum yok. Ortada Trump ve Trump'ı istemeyenlerin oluşturduğu bir seçim yarışı var. Böyle bir durumda yarıştan galip çıkacak olan kişi de ABD'yi 4 yıl daha yönetmeye çalışacak. Seçimin galibi ülkeyi yönetecek Ancak seçimi kaybeden ortadan kaybolmayacak, mağlup olan siyasi hareket muhtemelen sosyal bir dalga olarak varlığını devam ettirecek. Yani Trump kazanmazsa da Trumpizm devam edecek, Biden kazanmazsa Trump'a karşı direniş, sivil itaatsizlik ve sokak olayları devam edecek. Demokrat Parti biraz daha sola kayabilecek

Bu olay Amerikan tarihi açısından önemli bir olay mı olacaktır?

Bu seçimler Amerikan Tarihi açısından en önemli ayrışmalardan birisi olacaktır. Şunu ciddi bir şekilde izlemek lazım, Amerika'da bu kutuplaşma mevcut etnik, ırki, dini ve kültürel tüm fay hatlarını hareketlendirmiş durumda. Amerikalılık ne demek olduğu ile ilgili tartışmaların, ABD dünyaya açılsın mı, içine kapansın mı, liberal ticaret mi olsun yoksa korumacılığa mı dönsün tartışmaları hep bu fay hatları üzerinde yaşanmakta. Çok dinamik bir fay hattı bu. Oyle ki maske takmak ve takmamak bile bu fay hatları bünyesinde kendine biryer bulabiliyor.Bugün seçimlerin enteresan olmasının nedeni de bu. Yani bu seçimde kazanan ve kaybeden bu fayhatları üzerinden farklı bir yön seçebilecek kendine.Amerika tarihinin son 100 yıllık süre içinde belki de en önemli 2-3 seçimelrinden birisi 3 kasım seçimleri olacak.

Trump'ın seçimi kaybetmesi durumunda toplumsal olaylayla olur mu? Sokak çatışmaları devam eder mi?

Bu benzeri olaylar seçimleri sonuçlarının nasıl olacağı ile ilgili olacak. Çok küçük marjlarla seçim sonuçları gelirse o zaman toplumsal olayların başlama ihtimali olacaktır. Aradaki fark çok küçükse, ikinci olan aday yenilgiyi kabul etmezse veya seçimin kazanına mahkeme karar verirse olayları tetikleyecektir. Mesela Biden muhtemelen ulusal bazda Trump'tan daha fazla oy alacaktır. Ancak seçim sisteminden dolayı arada çok büyük oy farkına rağmen bir önceki seçimlerde olduğu gibi Trump kazanırsa seçimin meşruiyeti tartışılmaya başlanırsa o zaman muhtemelen karışıklıklar çıkacaktır.

Seçimlerin sonuçlarının mahkemece karar verilme ihtimali ne kadar?

Bazı kritik eyaletlerde mahkemeye düşme ihtimali çok büyük ihtimal olarak görülüyor. Trump Michigan, Pensilvanya, Wisconsin gibi üç eyaleti yüzde 1 den küçük oylarla kazandı. Florida'yı 1.2 farkla kazandı. Aradaki farklar çok az. Buna benzer farklar bu seçimde de oluşursa konu mahkemeye gidecektir.Trump kampanyasında posta yolu ile seçime hile karışacağı üzerine kurulmuştu. Posta ile oy kullanmaya şiddetle karşı çıkıyordu. Biden ise Cumhuriyetçi valilerin seçimlerin sonuçlarına etki yapmakta olduğunu söylemekte. Dolayısıyla iki tarafta kaybetmesi durumunda kimi ve neyi suçlayacağını ve seçim sonucuna direnişi nasıl meşrulaştıracağını az çok biliyor.

Seçim sonuçları mahkemeye gitmesi durumunda sonuçlar ne zaman açıklanabilir?

Önce ihtilaflı olan bölgelerde Eyalet mahkemeleri daha sonra da gerekirse Federal Mahkemeler'in buna karar vermesi gerekiyor. Eğer karar veremez ve karar alınamazsa Yüksek Mahkemeye konu taşınmış olacak. Seçimlerden bir ay sonra delegelerin Başkan'a oy vermeleri gerekiyor. Ocak ayının 20'sine kadar da Başkanın yemin etmesi gerekiyor. Bu tarih anayasa tarafından belirlenmiş bir tarih, değişmesi imkansız gözüküyor. Bundan dolayı başkanın kim olduğu bu tarihten çok önce kesinleşmek zorunda.

Bölge seçimleri mahkemeye gidince Trump'un şansı daha fazla mı olur?

Trump'u Yüksek Mahkemeye yaptığı atamaya Demokratlar'ın direnmeye çalışmasının sebebi de bu olay. Bugün yapılan seçim 2000 yılındaki gibi mahkemede biterse Yüksek Mahkeme son sözü söyleyecektir. Çok önemli hale geliyor. Seçim sonuçları mahkemeye gitmesi durumdanda Trump'un çok büyük avantajları olacak. Onun için Biden yüzlerce avukat kiralamış durumda. Biden seçimi çok büyük farkla kazanmak istiyor. Aksi taktirde fark az olursa konu mahkemeye gidecektir. Mahkemede Trump'ın avantajı çok daha fazla olabilir.

Posta ile oy kullanma oranı 90 milyon civarında olduğu söyleniyor. Posta ile kullanılan oylarda Biden mı avantajlı?

Kimlik tartışması her yere yansımış durumda. Maske bile kimlik savaşına dönebiliyor. Nasıl oy kullanılması gerektiği bir kimlik savaşına dönmüş durumda. Biden ve destekleyenler posta yolu ile seçimlere katılıp pandemiden uzak durmaya çalışıyorlar. Trump ise posta yolu ile oy kullanmanın yolsuzluk ve hile olacağını herkesin seçim günü sandığa gidip oy kullanmaları gerektiğini söylüyor. Posta ile oy kullananların neredeyse yüzde 60-65 civarındakilerin Demokratlar tarafından kullanıldığı düşünülüyor. Seçim gün oy kullananların yüzde 70 civarındakilerin de Cumhuriyetçiler olacağı düşünülüyor.

Neler olacaktır?

Seçim günü Trump'a verilen oylar çnce ortaya çıkacağından Trump posta ile kullanılan oyların sonucu açıklanmadan büyük bir farklı seçimlerin galibi olduğunu ilan edebilir. Sonrasında posta yolu ile oy kullananlar sisteme girmeye başlayacak. O zaman oy oranları değişmeye başlayınca Trump bu olayı şike olarak yansıtabilir. Trump kazandığı seçimi müesses nizam ve medya yolu ile elinden almakla suçlayacak. Böyle bir durumda kendi tabanını harekete geçirecektir. Aynı şekilde Trıump'ın kazanması durumunda ise Trump karşıtlarının en büyük şehirleri yeniden cehenneme çevirme ihtimali bulunuyor.



Kılıç Buğra Kanat / SETA-Washington D.C. Araştırma Direktörü

Dünya için bu seçim ne anlama geliyor?

Bu seçim uluslararası sistem için bu seçim dönüm noktası olacak. İki adayın Amerika'nın uluslararası sistemdeki yeri konusunda bakışları birbirlerinden oldukça farklı. Biden müttefiklerle birlikte Çin ve Rusya'ya karşı mücadele etmek isterken, Trump bireysel olarak mücadele etmek istiyor. Trump merkantilizm ve korumacılıktan yana ve uluslararası sözleşmelerden çekilmek istiyor. Biden ise küresel sitemden yana ve tarafların uzlaşmasından yana. İki adayın dünyada Amerika'nın nasıl bir rol oynayacağı ile ilgili ciddi farklılıklarını göstermekte. Biden, Amerikan liderliğini dünyada yeniden ihdas etmek istiyorum diyor. Bu da ikinci dünya savaşı sonrası dünyanın Amerikan liderliğine dayalı sistemi ayakta tutmaya çalışması anlamına geliyor. Trump dünyada lider olmak istiyor fakat bunun herhangi bir masraf olmadan olmasını istiyor. Dolayısıyla İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan sistemi Trump kapanması gereken bir parentez olarak görüyor.

Bu seçimin sonuçlarından sonra ABD-Türkiye ilişkileri ne olur?

Seçimleri Trump kazanırsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında bir diyalog zemini var. Aralarında bir kimya var ve iki liderin arasındaki kimya ilişkiler için olduukça önemli. Bu ilişki iki ülke arasındaki krizleri kuşatmaya ve yönetmeye yetiyor. Son 4 yılda Trump dönemi çok parlak bir dönem olarak geçmedi. Ama Amerikan Kongresi istediği yaptırımları bir türlü yaptıramadı. Mesela Kongre'nin uygulamak istediği yaptırımları Başkan Trump uygulamadı. Başkanının orada krizin derinleşmesini engelleyici bir rolü oldu.

Biden seçilirse ne olur?

Biden'in seçilmesinin bir kaç riski de peşinden getirecek. Biden 78 yaşında. Biden seçilmesi durumunda bir çok dış politika dosyasını başkalarına delege edecek. Bu kişilere baktığımızda, bu isimler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye hakkında oldukça negatif düşüncelere sahip kişiler. Ancak öte yandan Kongre'nin yürütme üstündeki Türkiye baskısı da biraz rahatlayabilir. Yani Kongre bir ihtimal Biden'a bu konuda daha rahat bir zemin bırakabilir. Ayrıca ortada ciddi bir bölgesek aktör var. Ve bu aktör Doğu Akdeniz'den Libya'ya Suriye'den Irak'a ve Dağlık Karabağa her yerde etkili. Karadeniz için Kafkasya için Balkanlar için kilit bir aktörden bahsediyoruz. Bu denli bir dış politika repertuarı ve etki alanı olan bir aktör var mı Türkiye'den başka bölgede. Türkiye'nin tamamen kaybedilmesinin jeopolitik ve stratejik sonuçları ve maliyeti göze alınır mı. Bu önemli bir soru.

Biden'in çevresindeki ekip kim dediğiniz zaman?

Şu an Biden'a destek veren birçok eski Obama dönemi yetkilisi YPG'ye silah verilmesini destekleyen ekip içindeydi. Obama dönemindeki en önemli isimler bunlar. Bu kadronun Türkiye ile ilgili duruşunun ne Amerikan çıkarları ne de ittifak ilişkileri için anlamlı olmadığını biliiyoruz. Trump seçilince Temsilçiler Meclisi Türkiye'ye yaptırım konusunda çok ısrarcı idi. Bunun bir sebebi de Trump'un Rusya politikasına olan güvensizlikti. Bu kesimler Trump'a güvenmiyor, Rusya'nın adamı olarak görüyorlar. Onun için Rusya'ya yaptırım için baskı yapıyor. Biden başkan seçilince, onun Rusya ile ilgili şaibesi bulunmadığından muhtemelen Kongre'nın baskısında bir düşüş olacak. Biden'in ilk hedefi Irk tartışmaları ve Covid-19 'la mücadele olacaktır. Türkiye yaptırımları ilk olarak ortaya gelmeyebilir.

Biden Rusya'ya karşı politika izlerken, Türkiye'siz bunu yapabilir mi?

Biden'a göre en büyük tehdit Rusya... Amerika, Türkiye olmadan Karadeniz, Dağlık Karabağ konusunda bir politika geliştirmesi ve istediklerini yapması oldukça zor. Hem NATO'ya önem veren ve hem de Rusya'yı tehdit olarak gören Biden yönetiminin bunları başarabilmesi mümkün değil. Libya'da ve diğer gerilimli alanlarda çalışmak istiyorlar. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin farklı konulardaki hassasiyeti gözönüne alındığında farklı alanlarda çalışmaları mümkün olabilir.

NASIL OLUYOR / ALİ DEĞERMENCİ