"Biz bu yola kefenimizle çıktık"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlarının ortak yanının AK Parti iktidarını çökertmek olduğunu söyledi. Erdoğan, “Burası bir muz cumhuriyeti değil. Acaba HSYK bu savcı hakkında ne yapacak? Şimdi ben bununla ilgili de suç duyurusu yapıyorum dedi.

Giriş Tarihi 27 Aralık 2013, 00:00 Güncelleme 27 Aralık 2013, 23:53
Biz bu yola kefenimizle çıktık

İÇİNDEKİLER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndan sonra Üsküdar Kısıklı'daki konutunun önünde de coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Binlerce kişi saatler öncesinden Erdoğan'ın konutunun önünde toplandı. Çok sayıda bakanın da eşlik ettiği Erdoğan, parti otobüsünün üstünden coşkulu kalabalığa seslendi. Konuşması sık sık sloganlarla bölünen Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Allah'ın izniyle bu can bu tende olduğu sürece biz milletimize hizmet yolunda, vatanımıza hizmet yolunda bu yola devam edeceğiz. Çünkü bizim bir derdimiz var. 79 senede Türkiye'mizin geldiği yer belli ve 26. Sıradan devraldığımız bir ekonomiyi 17. sıraya çıkardık dünyada, Avrupa'da 6. sıraya. Hortumları kestik. Hortumların kesildiği bir Türkiye'de maalesef devletin içine çöreklenmiş olan bazı çetelerin, bazı örgütlerin bu ülkede masum insanları işadamlarını kalkıp farklı şekilde onları lekelemeleri, içinde bir şey olmayacağını bildikleri halde medyaya gizli evrakları sevk etmeleri hiçbir hukuk devletinde olmaz. Bu ister savcı olsun, ister hakim olsun. Şimdi birileri çıkmış milletin egemenlik hakkını almaya çalışıyorlar. Bu hak millete aittir. Millete ait olan bu hakkı kimse alamaz dedi.
"Şu anda ellerine geçirmiş oldukları veya onlara verdiğimiz fırsatı maalesef hukuk içinde değil, hukuk dışında kullananlar da bunun hesabını vermelidir diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Anayasa 138 ortada. Adli kolluklarla ilgili atılan bir adım oldu. Anayasanın 138. maddesini HSYK ihlal etmiştir. Danıştay'da yargı süreci devam ederken açıklamada bulunmak suretiyle orayı baskı altına almıştır. Siyasetçi bir açıklama yaptığı zaman rahatsız olan yargının acaba bu açıklama nedeniyle nasıl bir tavır ortaya koyacağını da göreceğiz. Aynı şekilde bir savcı malum medyayı yanına alarak oradan kendilerine servisler yapılıyor ve servise alıp kendilerine tavır koyunca da bu defa farklı bir havanın içine giriyor. Dün başsavcıyı, başsavcıvekilini aldatma yoluna gitti ve onlara dosyaları vermiyor. Ardından da kalkıyor aynı adam bu defa da 'benim elimden yetkilerim alındı, dosyalarım alındı' diyor. Bir başsavcı yetkili verdiği yetkiyi, verdiği gibi almasını da bilir. Sen görevini dürüst yapmazsan senin elinden bu yetkiyi de alır. Ne hallere geldik. Bir savcı kalkıp da basın bildirisi dağıtır mı? Burası Türkiye ileri demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere her geçen gün daha ileri derecede kavuşmanın mücadelesini veren Türkiye. Burası kusura bakmasından bir muz cumhuriyeti değil. Acaba HSYK bu savcı hakkında ne yapacak? Şimdi ben bununla ilgili de suç duyurusu yapıyorum. Hem bu ülkenin bir vatandaşı olarak, milletin vekili olarak, başbakan olarak suç duyurusu yapıyorum.

Başbakan Erdoğan, kalabalıktan yükselen "Dik dur eğilme, bu millet seninle sloganları üzerine ise, "Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Hizmetimiz kıskanıldı. 79 senede yapılamayanları biz 11 seneye sığdırdık, bu kıskanıldı. Sadece Türkiye değil, uluslararası kıskandı, Türkiye'deki taşeronları devletin içindeki çete, örgütler kıskandı dedi. Erdoğan, "Kıskananlar çatlasın sloganlarına da, "Çatlamasın. Olur ya onlar da bir gün yolumuza gelir dedi.

Peygamber Efendimizin beddua etmediğini anlatan Erdoğan, "Müslüman, Müslüman'a beddua etmez. Müslüman, Müslüman'ın hidayetinin artmasını ister diye konuştu. Erdoğan, "Mücahit Erdoğan sloganları atan kalabalığa, "Mücahitlik nere biz nere. Hiç karıştırmayın dedi. Konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Biz beddua kavramını lanetliyoruz. Ama duaya da davet diyoruz. Şu anda 90 günümüz var. 90 gün biz kapı kapı dolaşacağız. Biz asla ürkütücü olmayacağız, tam aksine kucaklayıcı olacağız. Yumuşak dil ile anlatacağız. Bildiklerimizi bilmeyenlere duyuracağız. Gezi olaylarında bir girişimde bulundular: Şimdi de 17 Aralık'ta bir başka girişimde bulundular. Ama unutmayın Gezi olaylarıyla, 17 Aralık'ta olanların ortak yanları var. Ortak yanları Ak Parti iktidarını çökertmek. Ama başaramayacaklar. Çünkü iki seçenek var. Ya millet, ya zillet. İnşallah millet kazanacak. Zilleti isteyenler yine kaybedecek şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek, "Bizi yolsuzluklara itham edenlere başta ana muhalefetin genel müdürüne burada da sesleniyorum. Kasetle oraya geldi. Şimdi de dolaşan kasetler, dinlemeler var ya aynı örgüt dedi.