Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu: Rezerv rakamımız yaklaşık 126 milyar dolar seviyesine yükseldi

Son dakika haberine göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son enflasyon raporunu sundu. Kavcıoğlu, "Gıda fiyatlarının enflasyon dinamikleri üzerindeki belirleyici etkisi tüm dünyada önemini korumaktadır. Gıda fiyatlarındaki bu eğilimi Türkiye'de de gözlemliyoruz." dedi. Kavcıoğlu, "Ödemeler dengesindeki gelişmelerin MB'nin uluslararası rezervleri üzerinde olumlu yansımalarını görüyoruz, son dönemde istikrarlı bir artış görüyoruz. Rezerv rakamımız yaklaşık 126 milyar dolar seviyesine yükseldi." açıklamasında bulundu. Kavcıoğlu, "2021 sonu enflasyon tahminimiz yüzde 18,4." dedi. TCMB Başkanı Kavcıoğlu "Politika faizinde yaptığımız aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı kurul tarafından değerlendirilmiştir." şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 28 Ekim 2021, 10:51 Güncelleme 28 Ekim 2021, 12:29
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu: Rezerv rakamımız yaklaşık 126 milyar dolar seviyesine yükseldi

İÇİNDEKİLER

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son enflasyon raporunu sundu. TCMB'nin yılın üçüncü Enflasyon Raporu'nda, 2021 yıl sonu medyan enflasyon beklentisi yüzde 14.1 olmuştu.

Son iki PPK toplantısında 300 bp faiz indiren TCMB'nin enflasyona hedeflemeleri piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Başkan Kavcıoğlu'nun sunumda öne çıkan açıklamalarından satır başları şöyle:

EKONOMİDE SALGIN ETKİSİ

Küresel iktisadi faaliyette ilk yarıda yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri salgının etkisiyle gerilemeye başladı. Salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. En fazla ihracat yaptığımız ülkelerin bazılarında büyüme beklentisi aşağı çekildi.

KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNLERİ
Büyüme tahminleri Almanya ve ABD başta olmak üzere aşağı yönlü güncellenirken Rusya ve İtalya'da yukarı yönlü güncellendi. Küresel PMI endeksleri gerilerken gerek imalat gerekse hizmet sektörleri için 650 eşik seviyesinin üzerinde kalmaya devam etti. İş gücü piyasasında gelişmiş ülkelerin bir çoğunda istihdamın seviyesi hala salgın öncesi düzeyinin altında seyrediyor. Emtia fiyatları ortalama olarak artmakla birlikte enerji ve enerji dışı fiyatların farklılaşması devam ediyor. Enerji fiyatlarındaki artış son dönemde hızlandı.



ENFLASYONUN KÜRESEL SEYRİ

Küresel enflasyondaki yükselişin enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri merkez bankaları tarafından takip ediliyor. Uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatları artıyor. Gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda enflasyon beklentileri hedeflerin üzerinde seyrediyor. Enflasyonun 2022'nin sonunda hedeflere yakınsayacağını düşünüyoruz. Çin hariç tutulduğunda gelişmekte olan ülkelerde portföy çıkışları olduğunu görüyoruz.

İHRACAT FİYATLARINDAKİ ARTIŞ İTHALATA GÖRE ZAYIF SEYRETTİ
Türkiye'nin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkeler grubunda risk pirimi döviz kuru oynaklıkları yükselirken, döviz kurlarında da değer kaybı yaşandı. 2021 yılın 2. çeyreğinde milli gelir çeyreklik bazda yüzde 0.9 yıllık bazda 21.7 oranında arttı. İktisadi faaliyet salgın kısıtlamaları ve finansal koşullardaki sıkılaşmayla bir miktar ivme kaybetse de uzun dönem eğiliminin üzerine kalmaya devam etti.



Büyümeye hem iç talep hem de ihracat olumlu katkı verdi. Sanayi üretimi yükseliş eğilimini sürdürdü. Aşılamanın hızlanması küresel ekonomideki toparlanma sürecini hızlandırıyor. Virüsün yeni varyantlarının ortaya çıkmasıyla vaka sayılarında ortaya çıkan artış salgının seyrinin ilişkin belirsizliklerin devam etmesine neden olmakta. Perakende satış hacim endeksi açılmanın etkisiyle kuvvetli bir hacim kaydetti.

İhracat güçlü seyrini sürdürmekte. İthalat artışı sınırlandı. İthalat 3. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre daha ılımlı bir artış eğilimi izledi. Avrupa ihracatında fazla, Asya bölgesiyle ise açık vermeye devam ediyoruz.

Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken dayanıksız tüketim mallarında bir toparlanma gözlenmekte. Anket verileri firmaların gelecek için yatırım harcamalarını artırmayı planladığını işaret etmektedir.

KREDİLER SABİT SERMAYE YATIRIMLARINI DAHA FAZLA DESTEKLEYECEK
Ekim ayında yatırım eğiliminde artış sürdü. Sektörel açıdan değerlendirdiğimizde ara mallar ve yatırımlarla da daha güçlü olmak üzere ana sektörler üzerine yayılan bir yatırım eğilimini gözlemliyoruz. 3. çeyrekte firmalarımızın sabit yatırım talebini gözlemledik. Ticari kredi faiz oranlarında düşüşün de etkisiyle önümüzdeki dönemde krediler sabit sermaye yatırımlarını daha da fazla destekleyecek.

Hizmetler sektörü istihdamı salgına dair kısıtlamaların etkisiyle daha yavaş bir toparlama sergilemiştir. Son dönemde güçlü istihdam artışıyla salgın dönemi kayıplarının tamamının telafi edildiğini gördük. İhracatın katkısıyla sanayi sektörü istihdamının diğer alt kalemlere göre daha olumlu seyrettiği dikkat çekmekte. Tarımdışı istihdamın toparlanmaya başladığını 2021 yılı ilk çeyreğinde salgın öncesi düzeylere ulaştığını görüyoruz.

ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ
TÜFE, yılın 3. çeyreğinde arz yönlü unsurlar ve açılmaya bağlı gelişmelerin etkisiyle yükseldi. TÜFE yüzde 19.58 ile temmuz ayında sunulan tahmin aralığının dışında kaldı. Çekirdek enflasyonun yıllık enflasyonu bir miktar azaldı, yılın 3. çeyreğinde kapanma ve açılma dönemlerinin de etkisiyle dalgalı bir seyir gözlendi. Gıda fiyatlarının belirleyici etkisi tüm dünyada önemini korumaktadır. Gıda fiyatlarındaki bu eğilimi Türkiye'de görüyoruz.

Eylül ayında işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek artışlar sonrası bir miktar düzeltme kaydetti. Yıllık gıda enflasyonu eylül ayında sınırlı bir oranda gerilemesine karşın yüksek seviyesini korudu. Enflasyon beklentilerinde bir miktar artış yaşandı.

Petrol fiyatı varsayımımızı 2021 için 70.8, 2022 için 77.5 ABD Doları'na yükselttik. TCMB yıl sonu gıda enflasyonunu yüzde 15'ten yüzde 23.4'e yükseltti. 2021 yıl sonu TÜFE beklentisi de yüzde 18.4 çıkarıldı. 2022 TÜFE beklentisi ise 4 puan artırılarak yüzde 7.8'den yüzde 11.8'e çıkardık.

KAVCIOĞLU: ŞOKLAR GEÇİCİ
Biz de diğer gelişmiş merkez bankaları gibi bu şokların geçici olduğunu düşünüyoruz. Uzun süredir sıkı para politikası uyguladık son 1 yılda 11 puan faiz yükseltmiştik. Enflasyondaki artışın bu arz şoklarından arındırarak bu konuda kutumuz da var raporda çalışmalar sürüyor. Gelinen noktada indirime gitme nedenimiz arzi sıkıntıları kaldırarak kendimize bir alan gördük. Bu arz şoklarının geçici olduğunu düşünüyoruz.

Dolayısıyla gelişmelere göre yıl sonuna kadar buralardaki değişimleri arkadaşlarımız çalışıyor. Çalışmalar sonucunda geçici olarak ifade ettiğimiz durumun ne kadar imkan sağlayacağını, ne yönde gelişme göstereceğini göreceğiz. Arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında kararlarımızı vereceğiz. Ekip çalışması ile veri odaklı analize dayalı karar veriyoruz. Merkez bankalarının geçici düşündüğü arz sıkıntılarını aynı şekilde değerlendiriyoruz, gelişmeleri takip edip kararları vereceğiz. Enflasyondaki artışın 10 puanı gıda ve enerji kaynaklı /Kur artışı hedefimiz yok/Yüzde 5+5+5 hedefi fiyat istikrarı ile çelişti, başarılı olamadı.

Kurdaki artış enflasyona bir miktar yansıyabilir. Parasal genişlemeye sebep olmadan seçici kredi veren bir sistem amaçlıyoruz. Fiyat istikrarını cari açığı azaltarak sağlamayı hedefliyoruz. Kredi faizlerinin zaman içinde daha fazla aşağı gelmesini bekliyorum.

Ters dolarizasyon gerçekleşiyor. Şu ana kadar döviz tevdiat hesaplarında 40 milyar dolar çözülme var. Ters dolarizasyonun devamıyla kurlardaki etkinin de hafifleyeceğini düşünüyoruz

"YÜKSEK CARİ AÇIKLA DEZENFLASYON ORTAMI SAĞLANMIYOR"

Kur geçişkenliğinin enflasyona olumsuz etkisi var. Ama bu dönem daha az olmasını bekliyoruz. Çünkü kur zaten haziran ayında 8.80 idi. Bu geçişkenlik zaten yaşanmıştı. Bir miktar enflasyona yansıyacak. Arizi faktörleri ayrıştırmaya dikkat ediyoruz. Enflasyon zaten yüksek. 1 yıl uyguladığımız para politikasıyla birlikte daha önce yaptığımız iletişimde de eylül ekim aylarında enflasyonun düşeceği ve faiz indirimlerine gideceğimizin iletişimini yapmıştık.

Enflasyondaki artışın para politikasıyla müdahale edeceğimizden bir sıkıntı yok. Talep dışında bu da geçici kabul ediyoruz tüm dünya gibi. Faiz artıran ülkeler var ve onlar da enflasyonun altında. Türkiye, bunu 1 yıldır uyguluyor. Biz faiz artırırken onlar ne yaptı diye bakmak lazım onlar artırırken biz onlarla kıyaslamıyoruz, Ama dünyadaki gelişmeleri de takip ediyoruz.

Türkiye'nin konumu çok farklı ve iyi durumda. Faizlerin inmesi üretimin yatırımların artması noktasında üzerimize düşeni yapıyoruz yapacağız da.

Cari fazla verdiğimizde çok daha sağlıklı bir fiyat istikarına kavuşmuş olacağız. Yüksek cari açıkla dezefnlasyonist ortamın fiyat istikrarını sağlamadığını gördük. Bence, cari fazlayı nasıl vereceğimizi ve bunun için merkez bankasının üzerine düşeni ne kadar ve nasıl yaptığını. tartışmamız lazım. Biz bunu hakkıyla yaptığımızı düşünüyoruz. Faizlerin indirilmesi, reeskont kredilerinde faizlerin indirilmesi, vadelerin artırılması... Gerçek fiyat istikrarını enflasyonu düşürme ve fiyat istikrarını sağlama konusunda Merkez Bankası, önemli bir misyon üstlenmiş ve hakim bir şekilde yapıyor, yapmaya devam edecek.

"CARİ DENGE İLE FİYAT İSTİKRARI SAĞLAMA POLİTİKAMIZ DEĞERLENDİRİLMELİ"

Cari denge ile fiyat istikrarını sağlama politikamız değerlendirilmeli. Merkez Bankası olarak yatırım ve üretimi destekleyen krediler noktasında daha seçici olup parasal genişlemeye çok fazla meydan vermeden bu sektörlerin desteklenmesi lazım.

Cari fazla vereceğimiz noktaya gelecek, cari fazla bizi daha kalıcı bir dezenflayson sürecine sağlıklı bir fiyat istikrarına götürecek ve kur da dengelenmiş olacak. Bunlar birbirini tamamlayan şeyler. İlla şu rakama ulaşılması diye bir şey yok. Hepsi kontrolümüzde, kontrollü bir şekilde gidiyoruz. Enflasyonist baskı yaratmaması konusunda eylülde makro ihtiyati tedbirler aldık vade kısıtlamaları özellikle ihtiyaç kredilerinde. Konut kredilerinde faiz oranını bankalar sektör de kendine bir hedef belirliyor. Bizim bir yönlendirmemiz sö konusu değil. Faiz oranlarının inmesiyle bir miktar ivme yukarıya gidecek. Enflasyon üzerinde olumsuz etkisi olmayacak, fırsat da vermeyiz gerekirse gerekli tedbirleri alacağız.

Para politikası kararları çerçevesinde enflasyon görünümü üzerinde etkileri dikkate alarak hareket ediyoruz. Politikalarımızda çok fazla bir değişiklik yok. Sadece çekirdek enflasyonu baz almadık. Arz şoklarından, talepten de bahsettik çekirdek enflasyonda. PPK toplantısıyla müdahale edemediğimiz alanlara ilgili gelişmelere işaret ederek bunlarla ilgili gelişmeleri takip edeceğimiz ifade ettik. Tamamen değişken bütün merkez bankalarının da kabul ettiği geçici unsurlara atıfta bulunarak bunların enflasyon üzerindeki etkilerini değerlendireceğimizi ifade ettik.

Türkiye'nin cari fazla vermesi noktasında yıllardır çalışmalar var. Bunu önemsiyoruz. Cari açık verdiğinizde bunun sürdürülebilir olmadığını yıllardır Türkiye tecrübe etmiştir, etmeye devam ediyor. Bu yüksek cari açıkla sağladığınız dezenflasyon ortamının kalıcı sağlıklı bir fiyat istikrarını sağlamadığını yine tecrübe ettik.

Cari fazla verdiğimiz noktada daha kalıcı bir dezenflasyon sürciyle daha kalıcı bir fiyat istikrarı sağlanacağını söylüyoruz. Bu Türkiye'nin önündeki yoldur, Merkez Bankası bu konuda destek olmaya çalışıyor olacaktır da. Enflasyonla ilgili hedefimizden vazgeçmiş değiliz, temel hedefimiz fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu düşürmek.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN