Üniversiteye giremeyen öğrenciler rotasını Avrupa ülkelerine çevirdi. Avrupa'daki yaşam koşulları, ülkemize coğrafi yakınlığı, YÖK denkliğinin olması ve harç ücretlerinin düşüklüğü sebebiyle Türkiye'den öğrenciler Avrupa üniversitelerine akın ediyor. Birçok üniversitenin sınavsız öğrenci kabul etmesi de tercihleri etkiliyor.

YILDA 25 BİN KİŞİ GİDİYOR
Üniversite adaylarına danışmanlık hizmeti veren BluePoints'in Türkiye temsilcisi Abdullah Peşteli, üniversite eğitimi için yurt dışına giden öğrenci sayısının birkaç yıl önce 12 bin kişi seviyesinde iken, 2010 yılında bu rakamın 25 bine yükseldiğini söyledi. Avrupa'ya giden öğrenci sayısının bu yıl daha da artması bekleniyor. Bunun nedenlerinin başında üniversitelerin uygun fiyatlarının olduğunu kaydeden Peşteli, "Yurt dışında eğitim harçlarının senelik ortalama 700 ila bin euro (yaklaşık 2 bin 500 lira) arasında olması, Türkiye'den Avrupa üniversitelerine olan talebi artırıyor" dedi. Türkiye'deki özellikle vakıf üniversitelerinin yıllık 10 bin ila 50 bin lira arasında değişen fiyatları dikkate alındığında, yurt dışı eğitim cazip imkanlar sunuyor.

SOSYAL İMKAN ÇOK
Peşteli, öğrencilerin ilk tercihleri arasında Avusturya, Almanya, Polonya, Macaristan, Bulgaristan gibi Avrupa Birliği ülkelerinin yer aldığını da vurguladı. Bu ülkelerde barınma ve sosyal imkanların daha iyi olması öğrenciler için avantaj oluşturuyor.

BİR YIL ERKEN MEZUN OLUNUYOR
Türkiye'de lisans eğitimi 4 yıl iken, Avrupa'da aynı eğitim 3 yıl sürüyor. Böylelikle maliyetler azalıyor, öğrenciler kariyerlerine 1 yıl erken başlıyor.
Öğrenciler, Avrupa üniversitelerinin çok uluslu ortamında bir yabancı dili ana dili gibi konuşuyor.
Başka dilleri de öğrenme imkanı elde ediyorlar.
Maddi olarak karşılaştırıldığı zaman da Avrupa ülkelerindeki üniversitelerin maliyetleri çoğu zaman Türkiye'deki vakıf üniversitelerinden ve Kıbrıs üniversitelerinden çok daha ekonomik oluyor.