İltihaplı bel romatizması, erkeklerde kadınlara göre 3 kat fazla görülüyor. Yaşam kalitesini etkiliyor. Prof. Dr. Yasemin Kabasakal, genç yaşlarda ortaya çıkan omurgayı ve omurgaya bağlı eklemleri tutan hastalıkla ilgili önemli bilgiler veriyor:
UYKUDAN UYANDIRABİLİR
Bel fıtığına bağlı ağrılar ne zaman başladığı daha iyi bilinen, hareketle artan, dinlenildiği zaman geçen ağrılardır. Oysa iltihaplı bel romatizmasındaki bel ağrıları, en az 3 aydan beri devam eden, nasıl başladığı bilinmeyen, daha çok kişinin yattığı, oturduğu yani dinlendiği dönemde artan, hareket ettiği zaman ise azalan ağrılardır. Gece yarısı hastayı uykusundan uyandırabilir. Hastalar kalkarak hareket etmek zorunda kalabilir.
UZUN SÜRE OTURMAK RİSKLİ
Sabah yataktan kalkınca en az 30 dakika belde ve sırtta ağrı, hareket zorluğu, tutukluk yapabilir. Kişi, gün boyu ağrı olmadan çalışabilir ama uzun süre oturduğu zaman kaba etlerinde oluşan ağrılardan dolayı kalkmak zorunda kalabilir. Bu hastaların yüzde 70'i başlarda bel fıtığı tanısı alabilmektedir.
SİGARAYI BIRAKIN
Farkındalık, büyük önem taşıyor. Rahatsızlığın vücudun öne doğru eğilmesine neden oluyor. Bu hastaların bel ve sırt kaslarını güçlendirecek egzersizleri günlük yaşamın bir parçası haline getirmesi gerekiyor. Böylece vücut postürlerini koruyabilirler. Sigara içiyorlarsa mutlaka bırakmalılar. Bu hastalığın ölümcüllüğü çok yüksek değil gibi gözükse de hastaneye yatmayı gerektiren organ tutulumları olursa ölüm oranı sağlıklı popülasyona göre 1,5 kat artabilir. Tedavide antiromatizmal ağrı kesiciler etkilidir. İlaçların yetersiz kaldığı hastalarda erken dönemlerde biyolojik ilaçların kullanılması, hastanın yaşam kalitesini yükseltebilir.
SU TÜKETİMİNİ ARTIRIN
İltihaplı romatizma hastalarının bağırsak florasında bozukluklar yaşanabilir. Bağırsakların hareketlerini güçlendirmek için günde en az 2 litre su tüketimi önemlidir. Fazla kilolar bacak ve bel bölgesine aşırı yük binmesine neden olarak eklemlerde hasar oluşturur. Bu durum iltihaplı romatizma riskini artırır. Soğuk ve nemli ortamlardan uzak durun.
