Tarihimiz harem değil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye İnovasyon Haftası'nın açılış programında konuştu. Erdoğan, Muhteşem Yüzyıl dizisine tarihe atıfta bulunarak tepki gösterdi. Yeni dönemle ilgili de çok net açıklamalar yapan Erdoğan'ın sözleri şöyle:

* Sanki tarihimiz savaşlardan, entrikalardan, haremden ibaretmiş gibi gösteriliyor. Tarihimize şekil veren, damga vuran, medeniyetimize yön veren kalemden ve kitaptan hiç kimse bahsetmek istemiyor. Birkaç yüzyıldır, medeniyetimiz, Batı medeniyeti karşısında gerilerken, maalesef, insanımızın kendine güveni de geriledi.

* Medeniyetler olsa olsa duraklar, uykuya yatar. Medeniyetler, o medeniyetin mensupları yok olmadıkça tarih olmazlar. Ülkemizde, bu medeniyetin mensuplarını yok etmek istediler. İstiklal Savaşı'nı yaptık, varlık mücadelesi verdik ve tarih sahnesinde güçlü şekilde yerimizi aldık.

* Yıllarca millet olarak kompleks aşılamak istediler. Maalesef bunu bu millete, kendi idarecileri de yaptı. Geri kalmışlığı kabullenmemiz için çalıştılar.

* Bizimle ilgili tüm planları boşa çıkarıyoruz. Bize giydirilmek istenen o dar elbiseyi reddediyor, bugün artık kalıplarımızı, bugün artık ufkumuzun sınırlarını aşıyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin 'Made in Turkey' görürsünüz. Şunu herkes bilsin ki dünya üzerinde artık biz varız, Türkiye var ve inşallah ebediyyen de var olacak.

* Allah ve yar ve yardımcımız olsun. Çünkü bu gençlerle biz yeniden dünyada o farklı konumumuzu evelallah 2023'te alacağız. İlk 10'da Türkiye'yi göreceğiz. Başımız öne eğik bir millet değil, başı dik, ve muzaffer bir millet olmak zorundayız.

* Evet yeterince petrolümüz, doğal gazımız olmasa da genç, dinamik, üretken, çalışkan, zeki bir iş gücümüz, insan kaynağımız var. Nasıl ki petrol, nasıl ki altın, elmas, işlenmeden hiçbir anlam ifade etmiyorsa, aynı şekilde insan da eğer işlenmezse, maalesef bir anlam ifade etmiyor.

* Biz, önümüze bir icat geldiğinde, önümüze ithal bir malzeme geldiğinde, buna hayranlık duymak yerine, bunun taklidini yapmak yerine, 'Ben bundan çok daha iyisini yaparım' diyeceğiz. Bu inançla yola çıkacağız.