Yürekten bir dua

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 05 Eylül 2010 Güncelleme 20 Temmuz 2011, 15:25
Yürekten bir dua

İÇİNDEKİLER

Sevgili okurlarım!
Aşağıda sizlere sunduğumuz duâ yazısını, yürekten yakararak duâ eder gibi, her cümlenin sonunda Âmin diyerek okuyunuz. Gönlünüzce de tekrarlayınız. Bizi de duânızdan unutmayınız. Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm ve Sorgulama Günü'nün Mâliki olan Allah'ımız! Sana hamd ederiz. Ancak sana ibadet eder ve yalnızca senden isteriz. Bizi kendilerini nimetlendirdiğin Peygamberlerinin yoluna erdir.
Onların yoluna girmedikleri için öfkene uğramış ve sapmışlarından kılma.
Güzel örnek kıldığın Elçin Muhammed'e salât ederiz. Şanı Yüce olan Rabbimiz!
Alemlere rahmet kıldığın elçin Hz.Muhammed'le, Rahmet Kitabı olarak gönderdiğin Kur'ân'a iman ettik. Bizi yüceltici bu inanç üzerinde yaşat. Bu inanç üzerinde öldür. Bizi Kur'â'nı, hayat düzeni edinmek için öğrenen ve öğretenlerden kıl Bütün yeryüzü varlıklarını insanlar için, biz insanları da kendi zatına ibadet etmemiz için yarattın.
Bizleri egemenliğine boyun eğen, Kur'anî emirlerine ve yasaklarına uyan böylece yalnızca sana ibadet eden kullarından kıl. Dünya hayatını âhiret gayesiyle yaşama şuuruna erdir.
Bizi sevdiğin, Sana seni görür gibi ibadet eden, yaptığı her işi Kur'ân çizgisinde güzel yapmaya çalışan kullarından kıl. Görevlerini yapan ama yalnızca sana güvenen ve sabır gösteren kullar arasına kat. Sevdiğin yürekten tövbeler ederek arınan kullarından eyle. Sevdiğin hak sever, hayır sever, sosyal adaletçi kullarına kat. Bütün zalimlere karşı/ tüm mazlumlardan yana kaleler gibi saf tutarak mücadele veren kullarından eyle. Bize sevdiklerini sevdirt. Rahman ve Rahim olan Mevlamız! Ey Mülkün Maliki olan Allah'ımız!
Yönetim mevkilerini ve malları dilediğine verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Hayırlar Senin tasarrufundadır. Her şeye gücü yeten ancak Sensin.
Taşınır ve taşınmaz tüm varlıkların biricik Maliki Sensin. Bize kullanma hakkını veren de Sensin.
Senden istiyoruz. Bizleri koyduğun yasalar çizgisinde kazanan, kullanan, yatırıma yönelten, bölüşen ve bölüştüren kullarından eyle. Bizleri, öz canlarımız yanı sıra toplumumuz için de çalışanlardan kıl. Bizleri dosdoğru konuşan, sözleri ve sözleşmelerinin gereğini yapan güvenilir kullarından eyle. Kalplerimizi birleştir, kardeşlik duygularımızı pekiştir. Danışma ve dayanışma içinde olan ve de yardımlaşan kullarından kıl. Şirketleşme bilincimizi geliştir. Birleşerek büyüyenlerden eyle. Bizleri borçlanarak büyüme sevdasından, faizli kredi dilenciliğinden kurtar.
Yüceliği Hak'ta ve gücü hakka inanan halkta gören şuurlu kullardan eyle.
Bizlere sağlık ver, müteşebbis kıl. İslâmî ölçüler içinde kazanmanın cihad olduğu gerçeğini kavrat.
Başarılara erdir. Bütün nimetleri Sen'den bilen kullarından eyle. Şımarıklıktan, lüks harcama düşkünlüğünden ve gösteriş budalalığından koru.
Yüceliklerle vasıflı olan Yaratıcımız!
Bize ver, verme duygularımızı ve gücümüzü de artır. Vermenin vicdanî zevkine erdir. Vermek için çalışmanın ve vermenin Firdevs Cenneti'ne götüreceğini bilenlerden eyle.

Bizi insanların temel haklarını ve özgürlüklerini ve maddi menfaatlerini gözetenlerden kıl.
İnsanların haklarına tecavüz yolları olduğu için yasakladığın faizden, içki-kumar fuhuş işletmeciliğinden, karaborsacılıktan, emeği sömürüden, hırsızlık türlerinden, kamu mallarını yağmalamak ve yağmalatmaktan ve borsa entrikalarından uzaklaştır. Gereksiz ve kalitesiz üretime yönelmekten, faydasız tüketimi teşvikten ve aldatıcı reklamlar yapmaktan bizleri koru.


Allahım ! Bizi şer odaklarından koru. İç çekişmelerden muhafaza eyle. Bizi sana ve yasalarına inanmayanlarla deneme. Zalimleşen inkârcılara boyun eğdirtme. Bizi Kur'ân'la cihad edenlerden eyle.
Bizi adalet savaşçılarından kıl. Karşıtlığımızı/ öfkemizi adaletsizliğimize sebep kılma. Bizi düşmanları için de adalet isteyenlerden eyle. Zalimlerin ırkımızdan, inancımızdan olanlarına da meyl ettirme.
Bizi barışa çağıranlardan kıl. Kur'ân güvercinleri olarak kanat açtır. Sevgi elçileri kıl; yardım elçileri kıl.
Hukukun ve sosyal adaletin savunucusu kıl.
Kur'ân'ında sevmediklerini de bildiriyorsun.
Bizi sevmediğin, Seni tanımayan kâfirlerden, zalimlerden, ideolojileriyle büyüklenenlerden, bozgunculardan eyleme.
Günahlara dalanlardan, sana karşı şükürsüz, insanlara karşı teşekkürsüzlerden eyleme.
Sevmediklerini sevdirtme. Onlara yaren ve kurumlarına destekçi kılma.

Namazlarımızı, oruçlarımızı, hayırlarımızı ve Kur'ân okumalarımızı/hatimlerimizi kabul eyle, Hastalarımıza şifalar bahşet. Borçlularımıza ödeme kolaylığı ver. Mazlumlarımıza da imdat eyle.
İmdadına bizleri de aracı eyle. Milletimize ve ezilen bütün Müslümanlara birlik ve dirlik ihsan et.
Affedicisin affetmeyi seversin bizi de affet, Allahım! Sen güzelliklerin kaynağısın. Sözlerimizi, davranışlarımızı, işlerimizi, ilişkilerimizi ve üretimlerimizi güzel eyle. Güzellikler içinde yaşat ve güzel insanlara yar eyle. Güzellikler yurdu olan Cennet'lere varis eyle. Cehennem azabından koru.

Bizleri razı olduğun hayata erdir. Âhirete göçmüş olanlarımızı bağışla. Bütün büyüklerimize ve aziz ecdadımıza rahmet eyle. Çocuklarımıza hak çizgimizi sürdürecek sağlam iman, daimi ibadet, güzel ahlak, bilgi ve bilinç ihsan eyle. Onlara hayırlı eşler ver. Eşlerini de iyilerden eyle. Ey duâ edenleri katında yücelten ve duaları kabul eden Rabbimiz! Peygamberimiz Muhammed senden neler istediyse biz de onları istiyoruz; ikram eyle. Nelerden sana sığındıysa biz de sığınıyoruz; Sen muhafaza eyle.
İstenecek olan, istenilecek olanları verebilecek olan da yalnızca sensin. Duâlarımızı kabul eyle. AMÎN. Ve sallallahu ala seyyidina Muhammed.Velhamdu lillahi Rabbil Alemin.

SORULARINIZ VE CEVAPLARI
DUÂNIN ÖNEMİNİ AÇIKLAR MISINIZ?
Allah'a karşı hayatını fiilî bir duâ şeklinde sürdürmekle mükellef olan Müslüman özel olarak kalp ve kafa diliyle de Allah'a yakarmakla yükümlüdür. Çünkü Rabbimiz duâ etmemizi şöyle emir buyurmaktadır: "Rabbinize yalvararak ve için için duâ edin. Çünkü O haddi aşanları sevmez." (Araf 55) Duâ inanmaya, dayanmaya ve istemeye ihtiyacı olan insanı, kudreti sonsuz, bilgisi, rahmeti sınırsız, istenen her şeyi, dilediği anda yaratıp vermeye güçlü olan Allah'a bağlayan rabıtadır.
Duâ, ıstırapların, maddî ve manevî dertlerin şifa kaynağıdır. Duâ, insanı manevî öksüzlükten kurtaracak koruyucudur. Duâ, ümit ve huzur menbaıdır. Yaşama aşkını dirilten bir rahmettir.
Duâ ruhun gıdası, kalbin nuru, ibâdetlerin özüdür.
Duâ insanlık çizgisinde tutan, yücelten ilâhî sevgiye erdiren araçtır.
Duâ kabul olunacak bir sığınıştır. Dileğe kavuşturacak yoldur.
Allah şanını artırsın Peygamberimizin ifadeleriyle "Duâ, rahmet kapılarının anahtarı, mü'minin silâhı, dinin direğidir. Duâ, ibâdettir, ibâdetin özüdür."2 Bu sebeple duâ Mevlâsı katında mü'mine değer kazandıracak temel ibâdettir. "(Ey Peygamber) de ki! Duânız olmadıktan sonra Rabbiniz size niçin değer versin..." (Furkân 77) Yüce Rabbimiz Bakara sûresinin 186. âyetinde kendisine duâ edilmesini, bütün isteklerin kendisine arzedilmesini emretmekte, duâlara icabet edeceğini/karşılık vereceğini de şöylece vaat etmektedir: "(Ey Peygamber!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa (iyice bilsinler ki,) şüphesiz Ben onlara çok yakınım. Benden istediğinde, duâ edenin duasını kabul ederim. "Bana duâ edilmesi" emrime uysunlar ve benimle kendilerini güvene erdirsinler ki doğru yolu bulsunlar."

DUÂNIN KABUL OLUNMA ŞARTLARI NELERDİR?
Duâ kabul olunacak bir ibadettir.
Peygamberimiz duânın "Anında kabul edilmek veya bir süre ertelenmek ya da bir günahı bağışlatmak" gibi mutlaka sonuç verecek bir ibadet olduğunu açıklar. Ancak duâyı, onun bildirdiği şartlara uygun olarak yapmak lâzımdır.
Bu şartların başlıcaları şunlardır: a- Duâmızın kabul olunmasının ana şartı vücudumuzu helâl kazançla alınmış helâl gıdalarla beslemek ve giydirmektir. b-Mutlaka kabul olunacağı inancıyla duâ etmektir, c) Günahı gerektirecek bir istekte bulunmamak ve acele etmemektir, Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlatıyor:
Allah'ın Resûlü (dulârımızla ilgili olarak) şöyle buyurdu: "Günahı gerektirecek veya akrabalık ilişkilerinin kopmasına sebep olacak bir hususta istemedikçe ve bir de acele etmedikçe her bir kulun duâsı kabul olunur.

(Bir sahâbî tarafından) soruldu: -Ya Resûlellah! (Müminin duâsının kabulüne engel olan) acele nedir?
Allah'ın Resulü (s.a.) "aceleyi" şöylece açıkladı:
-Acele etmediçe kulun duası kabul edilir. Duâcı kul; Allah'a dua ettim, (evet) duâ edip istedim de duâlarımın kabul olunduğunu görmedim, der. Bu durumda (duâ etmekten) usanır ve duâyı bırakır. (İşte bu davranış duânın kabulüne engel olan aceledir.) (Buharî Deaavat 22, Müslim Zikir 92))
d) Duânın kabul olunmasının bir mühim şartı da bir mü'minin helakini veya zarara uğramasını dilemek gibi İslâm Dini'nin ilkeleri ile çatışan bir hususta olmaksızın, bağırıp çağırmaksızın, konuşur gibi hitaplarda bulunmaksızın ve zoraki edebî sanat gösterileri yapmaksızın duâ etmektir.
Rabbimiz, duâda da olsa meşru sınırları aşanları sevmediğini şöylece beyân etmektedir: "Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin. Çünkü O, aşırı gidenleri sevmez.
Yeryüzünü düzelttikten sonra orada bozgunculuk yapmayın. Azabından korkarak ve rahmetini umarak Allah'a duâ edin. Şüphesiz ki, Allah'ın rahmeti, iyilik yapanlara pek yakındır."(Araf 55-56)
Namazların secdelerinde, namazların ardından ve seher vakitlerinde yapılacak dua ile Müslümanların birbirleri için yapacakları duâ daha çok kabul edilir özelliklidir.

BİR AYET
Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. (Nisa 116)

BİR HADİS-İ ŞERİF
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.