Halepçe katliamı gibi

Suriye'nin başkentinde Esed rejimine bağlı güçler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen kimyasal silah saldırısı, yakın tarihin en dramatik olaylarından biri olan Halepçe katliamını akla getirdi.

Giriş Tarihi 21 Ağustos 2013, 00:00 Güncelleme 21 Ağustos 2013, 13:45
Halepçe katliamı gibi

İÇİNDEKİLER

Suriye'nin başkenti Şam'da, Beşşar Esed rejimine bağlı güçler tarafından Doğu Gota Banliyösü'ne gerçekleştirildiği iddia edilen kimyasal
silah saldırısı yakın tarihin en dramatik olaylarından biri olan Halepçe katliamını akla getirdi.

Ortadoğu coğrafyasını ilk kez kimyasal silah gerçeğiyle tanıştıranHalepçe Katliamı, 16 Mart 1988'de gerçekleştirildi. İran-Irak savaşı sırasında,
dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, kendisine muhalefet eden Kürtler'e yönelik 1986'da El-Enfal Harekatı başlattı.

Harekat kapsamında çok sayıda muhalif Kürt öldürüldü. 1988'e doğru İran, "Zafer-7 Harekat" adını verdiği genel bir taarruz başlatınca, Celal
Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) bağlı güçlerin de desteğiyle Halepçe'de isyan çıkarıldı.

HAVADAN ÖLÜM YAĞDI
Bu isyanla birlikte İran'ın ilerleyişi de hızlanınca Saddam Hüseyin, "Kimyasal Ali lakaplı" Irak Ordusu'nun Kuzey Cephesi Komutanı Korgeneral Ali
Hasan al-Majid al-Tikriti'ye kimyasal gaz bombaları kullanma emri verdi.

Tarihler 16 Mart 1988'i gösterdiğinde Halepçe semalarında görülen 8 adet "MiG-23 uçağı" kentin üzerine kimyasal bombalarla ölüm yağdırdı. Sarin gazının kullanıldığı saldırılar sırasında bebek, kadın ve yaşlıların da olduğu 5 bin kişi öldü, 7 bini aşkın kişi de yaralandı.

Etkileri uzun yıllar süren bu saldırıya maruz kalanların çoğu sakat kaldı. Hatta bölgede yıllar sonra doğan bebeklerin de sakat oldukları belirtildi.

YÜREK YAKAN GÖRÜNTÜLER
Yakın tarihin en dramatik olaylarından biri olarak kayda geçen bu katliamın korkunç boyutu ancak basının olay bölgesine ulaşmasıyla anlaşılabildi. Uçaklardan atılan bombalar ölümcül bir gaz yaymış ve onu soluyan herkes, aldığı nefes ciğerlerine ulaştığı an düşüp ölmüştü.

Ajansların o gün dünyaya servis ettiği fotoğraflarda kucağında bebeklerle ölümden kaçarken kapı eşiğinde düşüp bebeğiyle can veren anneler,
kimyasal silahla gelen ölümün trajik yüzünü gözler önüne sererken bu görüntüler katliamın sembolü olarak hafızalarda yer etti.

Halepçe Katliamı, daha sonra çekilen çok sayıdaki filme ve bestelenen onlarca ağıda da konu oldu.

SORUMLULARI HESAP VERDİ
Dünya vicdanını sızlatan Halepçe'deki bu korkunç katliamın sorumlularından Saddam Hüseyin ile Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan al-Majidal-Tikriti ancak yıllar sonra hesap verebildi. 2003'te ABD işgalinin ardından devrilen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Halepçe katliamında Kürtler'e karşı soykırım yaptığı suçlamasıyla yargılandı.

Yargılama sürerken Saddam Hüseyin, Duceyil Katliamı davasında, "insanlığa karşı işlenen suçlardan" idama mahkum edildi. Hüseyin'in cezası Aralık 2006'da infaz edildi.

Katliamın baş suçlusu Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan al-Majid al-Tikriti de Halepçe katliamındaki rolünden ötürü Ocak 2010'da idam edildi.

Suriye'de, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota bölgesine düzenlediği ve kimyasal silahların kullanıldığı iddia edilen saldırıda, 635 kişinin hayatını
kaybettiği, 3 bin 600'den fazla kişinin yaralandığı belirtilmişti.