
Destan'ın on dokuzuncu bölümünde, bütün ormanı arayan Akkız, Batuga'ya ulaşamaz. Akkız, Gök Saray'a gidip Alpagu Han'dan yardım ister! Alpagu Han ve Akkız güç birliği edip Batuga'yı aramaya çıkarlar.
Handa sıkıştırdıkları Aldakçı'yı, Kuzubeg'in öldürmesiyle Akkız ve Alpagu Han elleri boş bir şekilde çaresiz Gök Saray'a dönmek zorunda kalırlar.
Batuga'yı bulamamanın çaresizliğiyle Akkız, Gök Saray'da tünellere girer. Resimleri usul usul tek tek dolaşır. Şefkatle Batuga'nın yüzünü okşar. Tahta kılıcın verildiği resimde durur, baktıkça gözleri dolar ve kısık sesle fısıldar; "Kün Ata derdi ki... Kişi oğlu kötü yazgısını yenmek isterse ilk önce ona katlanmayı bilmeli. İmdi... Ben de onun yokluğuna katlanmaya çalışırım. Ama zor. Hele sensiz çok zor. Sensiz adım atmak, ayakta durmak, konuşmaya çabalamak, nefes almak çok zor. Bilirim sağsın. Şuramda hissederim ama neredesin? Neredesin bilmem. Ne haldesin bilmem... Sağsın, bir onu bilirim…"