Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde Anderlecht'i eledikten sonra Rangers ile eşleşmişti. İskoç ekibini ilk mücadelede İstanbul'da ağırlayan Kanarya, sahadan galibiyetle ayrılarak avantaj sağlamak istiyordu ancak başarılı olamadı.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde Anderlecht'i eledikten sonra Rangers ile eşleşmişti. İskoç ekibini ilk mücadelede İstanbul'da ağırlayan Kanarya, sahadan galibiyetle ayrılarak avantaj sağlamak istiyordu ancak başarılı olamadı.
Vaclav Cerny ve Cyriel Dessers'i durdurmakta zorlanan Kanarya, sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. İskoç ekibinin 2 golü de sayılmadı.
Ibrox'ta oynanacak ikinci mücadelede rakibini direkt tur atlamak için 3 farklı yenmek zorunda olan Fenerbahçe için spor yazarları da sert ifadeler kullandı.
MUSTAFA ÇULCU: ALKIŞI HAK ETTİ
UEFA güvencesi olunca futbolun izlenme keyfi bir başka. Çünkü herkes sahanın içinde futbola odaklanıyor. Evrensel kurallar, disiplin, saygı, kullanılan destek argümanlar "Gol çizgisi teknolojisi gibi" başlama saati, her şey oyunun seyir zevkini artırmaya yönelik.
Biz derbiyi Elit hakemimize güvenip teslim edemezken UEFA çeyrek finale kadın yardımcı hakemi atayarak kurumsal güvenin ve saygının cinsiyetten değil başarıdan geçtiğini bize gösterdi.
Fenerbahçe uzaklaştıramadığı topta en üretken oyuncuları Dessers'in şok golünün etkisini çabuk atarak oyuna döndü. Rangers 5-4-1 ile savunmayı kalabalık tutarak merkezden Fenerbahçe'ye fırsat vermedi. Topa sahip olduklarında ise çok çabuk çıkarak kaleye gittiler bunu attıkları sayılan ve sayılmayan gollerle gösterdiler.
En zayıf tarafları ise hava topu savunmalarıydı ki Fenerbahçe kornerden gelen topla golü buldu.
Amrabat ve Szymanski orta alanda, savunmada ve hücuma destekte uyumlu ve etkili olamadılar.
Bu akşam da gördük ki fizik kapasitesi yüksek ve kompakt oynayan takımlar sene başından bu yana Fenerbahçe'yi hep zorladılar.
Rangers sabırlı savunma, hızlı hücum ile hiç hedeften şaşmadan taktik sadakati önde tutarak oynadı.
Rakibin geçiş oyunlarında çaresiz ve eksik yakalanan Fenerbahçe'yi farklı mağlubiyetten VAR kurtardı.
İspanyol Alejandro Jose Hernandez; çok deneyimli ve otoriter bir hakem. Öyle ki Avrupa da kariyer basamaklarını tırmanırken La Liga'da yönetmediği derbi kalmadı. Temaslı oyuna izin vererek tempo kazandırdı.
Oyun yönetimi, otorite ve faul standardı çok iyiydi.
Rangers'ın 55 ve 57. dakikalarda Dessers ile attığı iki gol santimlerle VAR'dan ofsayt "Her iki golde de ofsaytlar 2'12'de ancak tespit edildi" gol iptalleri ve hakemin gösterdiği sarı kartlar doğru. 18 faulle taviz vermeden alkışı ve saygıyı hak eden başarılı bir yönetim gösterdi.
EMRE BOL: HENÜZ BİTMEDİ
Henüz maçın başında Szymaski'nin gereksiz ve ukalaca hatasıyla geriye düştük. Her futbolcuya öncelikli olarak kendi ceza sahası içinde çalım atmaya çalışmaması, topu eveleyip gevelememesi öğretilir. Bu seviyede bir oyuncu bu hatayı yapmamalıydı. Fenerbahçe dün gece en çok Fred'i aradı. Onsuz orta saha öylesine boş kaldı ki; Rangersli oyuncular verkaç yaparak kolayca ceza sahamıza geldiler. Üzerine bir de Fenerbahçe atakları tamamlayamayınca hızlı kontra ataklarla etkili oldular. Mourinho ikinci yarı bu sıkıntıları gördü ve 4'lü savunmaya geçiş yaptı. Ancak yine rakibin hızlı çıkışlarına bir türlü engel olamadı. İki kritik VAR kararıyla 2 farklı geriye düşmekten kurtulsa da Rangers'in 3. golü turu sıkıntıya soktu. Amrabat takımın tek ayakta kalan ismiydi.
Her yere koştu her açığı kapatmaya çalıştı. Mourinho gibi bir tecrübenin gözünü karartıp, böyle hızlı rakip karşısında bütün hücumcularını oyuna almasına çok şaşırdım. Sonuçta rövanş maçı olacak. Topunu, tüfeğini artık her şey bitme noktasına geldiğinde kullanacaksın. Çok hücum oyuncusunun sahada olması çok gol atacağın anlamına gelmiyor. Ama yeme ihtimalinin çoğaldığı anlamına geliyor. Ben hala turdan ümidimi kesmedim. İskoçyadaki karşılaşmada hem Fred hem de Osayi Samuel olacak. Orta sahası daha derli toplu bir takımla turu geçebiliriz. Zira Rangers'ın tek özelliği yaptıkları hızlı çıkışlar. Yoksa inanın Fenerbahçe'nin kalibresinde değiller.
GÜRCAN BİLGİÇ: AYARLAR BOZULMUŞ
Nasıl başardılar bilmiyorum ama hatasız olması gerekenlerin, en kötü oynamayı seçtikleri geceydi. Rangers'ın attığı gollerin tamamı bireysel yanlışlardan geldi. Szymanski'nin verimsizliği neredeyse rakibi bir kişi fazla oynatır oldu. İkinci golde genç Yusuf ofsaytı bozdu, Cerny'i kimse kovalamadı.
Sayılmayanlar da var, evlere şenlik.
Mourinho'nun maç öncesindeki analizi de sahayı tarif ediyor. "İyi savunma yapıyorlar, iyi kontraya çıkıyorlar. Ben bugünden daha çok tedirginim, rövanştan korkmuyorum" dedi. Maçı saatler önce oynamış sanki.
Herkes Fred'in eksikliğindeki orta sahayı konuşuyor ama Mert Müldür'ün de "patinaj" yaptığı, Kostic'in tek başına ofansif hamleleri yüklendiği de ortada. Çok umutlar vardı maçtan, Fenerbahçe takımı geçmişin rahatlığında "ceza" ödüyordu.
İskoçlar hem bireysel beceriyi, hem oyun aklını, hem de koşu kalitesini getirdiler sahaya.
Fenerbahçe'nin ikinci yarı hamlelerinde ise mantık aramak manasız hale geldi. Talisca ile dörtlü, Maximin ile de beşli forvete döndüler.
Amrabat, defans bağlantısında tek başına, diğerleri rakip ceza alanı önünde kalabalığın arasında.
Tek görev vardı, topu yerden veya havadan bu bölgeye getirmek.
Plan kaos olunca, hamlelerden verim almak da sahadakilerin bireysel performansına kaldı. 2-1'den dönmek adına içeriye kulübedeki tüm ofansifleri atmak, "Plan felsefenin önünde olmalı" diyen bir teknik adamı, yani Mourinho'yu açıklamıyor. Kendini inkar ederek, "Taktik-maktik yok" kararı alması aslında bir vazgeçiş.
Arkasındaki binden fazla maçın hangisini böyle oynadı acaba?
Gecenin tek iyi notu oyuncuların da tribünlerin de skoru kabul etmeyip, neleri varsa ortaya koymaları...
Tribünlerin skora rağmen bu çabayı görüp, maça asılmaları. Dediğimiz gibi geçen haftalar, seri galibiyetler, bazılarının ayarlarını bozmuş... Belki kendilerine gelirler.
İLKER YAĞCIOĞLU: MOURINHO'YA YAKIŞMADI
Maça kötü başladık. Bir türlü oyunun kontrolünü ele alamadık. Defansta da alışık olmadığımız hatalar yaptık ve geriye düştük. Büyük sıkıntı orta sahadaydı. Amrabat ve Szymanski ile orta sahada çok etkisiz kaldık ve rakip çok kolay top yaptı... Özellikle Szymanski'nin kötü oyunu orta sahadaki boşluğu daha da genişletti. Djiku'nun golüyle moral bulduk. İkinci yarıya başlarkan de Mourinho doğru bir hamle yaptı ve dörtlü defans oyununa geçerek Talisca'yı oyunu aldı. Ama 54. dakikada Szymanski'yi çıkartıp Maximin dahil olunca orta sahayı tamamen boşaltmış oldu. Yediğimiz iki gol santimler ile ofsayt çıkmasa çok daha sıkıntılı bir skor ile karşı karşı karşıya kalacaktık. Maximin girdikten sonra birkaç hava topuyla pozisyon yakaladık ama etkili değildik.
Mourinho en son Mert Müldür'ü çıkartıp İrfan Can Kahveci'yi oyuna alarak tamamen oyunun hücum tarafını düşündü. Onun felsefesine uyan değişiklik değildi bu... Bunu sonucunda üçüncü golü kalemizde gördük ve turu bence İstanbul'da bıraktık. Açıkçası Mourinho'nun ikinci maçı düşünmeden risk alması yenilginin sebebiydi. Oyun ve skor Mourinho'ya yakışmadı!
"Mourinho'nun ikinci maçı düşünmeden risk alması mağlubiyetin sebebiydi. Oyun ve skor Portekizli hocaya yakışmadı."
ÖMER ÜRÜNDÜL: HER YÖNÜYLE TEKNİK ADAM FELAKETİ
Dün geceki her yönüyle olumsuz futbol ve alınan iki farklı yenilginin tek sorumlusu tereddütsüz teknik direktör Jose Mouriunho'dur. Ben yeri geldikçe her zaman vurguladım. Avrupa'nın en vasat takımları dahi fizik gücü ve oyun planı olarak bizim takımlarımızdan üstün. Bu görüşüm doğrultusunda, Fenerbahçe'nin çift santrforlu oyun anlayışında arkalarında da yürüyerek oynayan Tadic olursa Avrupa kulvarında işlerin iyi gitmesi tesadüflere bağlı oluyor. Maçta esas teknik adam felaketi ikinci yarıda başladı ve devam etti. Tadic'e ilaven güçsüz Talisca oyuna girdi. Ondan sonra haftalardır oynamayan ve ciddi kilo almış Maximin sahaya sürüldü. Bu tabloda bir de risk alıyorsun. Bu ne demektir, rakibe 'çık çık bana gol at' demektir… Rangers da gereğini yaptı. Geriyi kapattı, ani ve hızlı çıkışlarla geniş alanda pozisyonlar buldu. Filelere giden iki top kıl payı ofsayta takıldı. Bir tane çok net kaçırdılar, bir tanesinde de karşı karşıya üçüncü golü bulup iyice rahatladılar.
Fenerbahçe'nin genel görüntüsünde bir ilginç tablo daha var. Uzun süredir yedek kalan, en az 4-5 kilo almış Maximin bütün arkadaşlarından daha hareketliydi! Bir çift sözüm de medyanın geneline… Bu sene önümüzde bir Galatasaray örneği varken bu defa Fenerbahçe için 'finale gider', 'İskoç takımı Rangers'ı rahat eler' dediler. Rangers vasat bir takım olsa da iki sene evvel Avrupa Ligi'nde final oynadığını ve şampiyonluğu penaltılarla kaybettiğini hiç akıllara getirmediler.