Sporun kalbi Turkuvaz Medya'da attı! Süper Lig'in en iyileri ödüllerini aldı

Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen ve artık gelenekselleşen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun (UFEF) 4.'sü bugün yapıldı. Futbol dünyasından ünlü isimlerin de katılımcı olarak yer aldığı törende Süper Lig'in en iyileri ödüllerini aldı.

Giriş Tarihi 27 Ekim 2021, 15:14 Güncelleme 27 Ekim 2021, 17:51
Sporun kalbi Turkuvaz Medya’da attı! Süper Lig’in en iyileri ödüllerini aldı

İÇİNDEKİLER

Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen "Süper Lig'in En İyileri" ödül töreni gerçekleştirildi.

Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen ödül törenine Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Emre Kocadağ, Beşiktaş Futbol AŞ Genel Müdürü Ceyhun Kazancı, Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Demir Grup Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaşlı futbolcular Josef de Souza, Rachid Ghezzal ve Cyle Larin ile davetliler katıldı.

BAKAN KASAPOĞLU'NA 'TURKUAZ MEDYA ONUR ÖDÜLÜ'
T.C Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Turkuvaz Medya Onur Ödülü'nü aldı. Turkuvaz Medya Grubu'nun amiral gemisi Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun (UFEF) ardından Türkiye'nin en çok okunan spor gazetesi Fotomaç'ın gerçekleştirdiği 'Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni' düzenlendi. Törende T.C Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu'na 'Turkuaz Medya Onur Ödülü' Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş ve Sabah ve Daily Sabah İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Genel Müdürü Ceyda Uzman tarafından verildi. Törende, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ise 'Türk Futbolu'na Destek Teşekkür Ödülü'nü Yasemin Gebeş ve Fotomaç Gazetesi Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan'ın elinden aldı.

Ödül töreninde, Tokyo Olimpiyatları'nda kazandıkları altın madalyalarla Türkiye'nin gurur kaynağı olan Mete Gazoz ve Busenaz Sürmeneli'ye ise 'Bayrağımızı Dalgalandıranlar" ödülü verildi. Mete Gazoz'a ödülünü Bakan Kasapoğlu'nun elinden alırken, Busenaz Sürmeneli ise kampta olduğu için törene katılamadı.


Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu T.C. Gençlik ve Spor Bakanı, Mete Gazoz - Okçuluk Olimpiyat Şampiyonu

'Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni'nin açılışında konuşan Fotomaç Gazetesi Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan, uzun yıllardır meslekte olduğunu hatırlatarak, futbol dünyasının tarihine damga vuran olayları anlattı. Pandemi sürecinin futbol camiasına etkileri hakkında görüşlerini paylaşan Uzundurukan, kulüplerin başarılarını sayfalarına yansıtmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Turkuvaz Medya olarak büyük bir aile olduklarını ifade eden Uzundurukan, bu yıl ikincisini düzenledikleri Süper Lig'in En İyileri Ödülleri'yle futbol başta olmak üzere, spor camiasına destek vermekten mutlu olduklarını söyledi.

Turkuvaz Medya spor yazarları ve yöneticilerinden oluşan jüri tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda 'Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni'nde 'Özel Ödül' ve 'Sezonun Oscarları' ve 'Süper Lig'in En İyileri' kategorilerinde toplam 16 ödül sahiplerini buldu.

Sezonun Oscarları kategorisinde 'Yılın Kulüp Başkanı Ödülü'ne layık görülen Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin ödülünü Zeki Uzundurukan verdi. 'Yılın Takımı' seçilen Beşiktaş'ın ödülünü Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Emre Kocadağ alırken, 'Yılın Teknik Direktörü' ödülü ise Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın'a verildi.


'Süper Lig'in En İyileri Ödülleri' kategorisinde 'Yılın Kanat Oyuncusu' ödülünü Sivassporlu Max Gradel kazanırken, 'Yılın En Değerli Türk Futbolcusu' ödülü Galatasaraylı Taylan Antalyalı'ya gitti. 'Yılın Savunma Oyuncusu' ödülünü Trabzonsporlu Vitor Hugo alırken, Hugo Zoom bağlantısıyla duygularını paylaştı. 'Yılın Orta Saha Oyuncusu' ödülünü Beşiktaşlı Josef De Souza kazanırken, 'Yılın Forveti' ödülünü Beşiktaşlı Cyle Larin alırken, 'Yılın En Değerli Yabancı Futbolcusu' ödülüne Beşiktaşlı Rachid Ghezzal layık görüldü. 'Türk Futbolunda Fark Yaratan Teknik Direktör' ödülü Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan'ın olurken, 'Yılın Kalecisi' ise Fenerbahçeli Altay Bayındır seçildi. 'Yılın Jokeri' ödülünü de Fenerbahçeli Luiz Gustavo aldı.

Süper Lig'in En İyileri 'Özel Ödül' kategorisinde 'Türk Futboluna Üstün Hizmet Ödülü' Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'e verilirken, 'Ziraat Türkiye Kupası Onur Ödülü' Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar'a gitti. 'Özel Ödül' kategorisinde ise üst üste iki kez Avrupa Şampiyonu olan Ampute Futbol Milli Takımı ödüle layık görüldü.

GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu (UFEF) ve Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni, Spor Toto, Bitexen, İddaa, Turkcell, Turkish Airlines ve Ziraat Bankası, Türkiye Futbol Federasyonu, Koza Altın İşletmeleri, Pierre Cardin, U.S. Polo ASSN ve Cacharel sponsorluğunda gerçekleşti.

Törende "Yılın kulüp başkanı" ödülünü alan Ahmet Nur Çebi, "Geçtiğimiz sezon başında medyanın 'Beşiktaş 4'üncü, 5'inci olur söylemleri takımı ateşledi. Bu sene de tam tersini yaptınız. Başarı maçlar sahada oynandıktan sonra alınan sonuçlarla realize olur. Başarılı sonuçlar alacağımızın söylenmesini kabul etmiyorum. Emek vereceğiz. Geçen seneki şampiyonluğun en önemli tarafı, pandemi ve ekonomik zorluklara rağmen alınmış olmasıydı. İki kupa aldık, üçüncüyü de alacağız inşallah. İçinde bulunduğumuz şartlara göre oldukça başarılı bir sezon geçirdik. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bize başarısız olacak diyen medyaya teşekkür ediyorum. Her şey bir ekip işidir. İnşallah bu sene de şampiyonluğu kovalayacağız. Sonuçlanmadan erken konuşmayı da doğru bulmadığımı söylemek istiyorum. Pandemi için de herkese aşı olun kardeşim diyorum." ifadelerini kullandı.

Çebi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Serdar Tatlı'nın istifasıyla ilgili gelen bir soruyu ise "MHK Başkanlığı gerçekten çok zor bir görev. Kimseyi mutlu edemiyorsunuz. Kulüpler Birliğinin hemfikir olduğu bir konu var, ne Ali ne Veli diyoruz, sistemde hata var, sistemi açık hale getirelim. Değerlendirmeler herkesin gözü önünde olsun. Gizli oynayalım demiyoruz, stadı kapatmıyoruz, o zaman MHK'nin şeffaf olmasını istemek en temel hakkımız. İstifayla ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Biz böyle bir talepte bulunmadık Kulüpler Birliği olarak. 'Sistem değişsin.' dedik, bu talebin üzerine istifa geldiğini gördük. Serdar Tatlı Beyefendi bunun açıklamasını yapacaktır. Hiç kimse kendisine haksızlık yapılmasını kabul etmiyor. Biz Beşiktaş olarak başkasına da haksızlık yapılmasını kabul etmiyoruz. Hata belki bilerek yapılmıyor ama hata yapmaya da hakkınız yok. Hakemlik zor müessese, çıkıp başarıyla mücadele edeceksiniz." şeklinde yanıtladı.

SERGEN YALÇIN: "İKİ KUPA KAZANMAK BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ"
"Yılın teknik direktörü" ödülünü alan Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, geçen sezonun tarihin en zor sezonlarından biri olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Bizim için daha zordu. Oynanan sezonda yönetimimiz, başkanımız, teknik ekibimiz, taraftarımız belki tribünde yoktu ama onların arzusunu sosyal medyadan hissettik. Öyle bir sezonda öyle bir birliktelik içinde şampiyon olmak, iki kupa kazanmak bizim için çok değerli. Antrenörlük hayatımda ilk defa böyle bir ödül alıyorum, benim için de çok değerli. Bizim hakkımızda da bir ton dedikodu oluyor, çalışmaya başladığım süre zarfında elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Futbolda inişli çıkışlı grafikler olabilir. Tek isteğimiz sadece başarıya endeksli bir iş olmaması. Maalesef ülkemizde bu konuyla ilgili çok ciddi bir sorun var. Antrenörlere karşı biraz daha sabırlı olalım. Biraz daha hoşgörülü ve şefkatli olalım. Kendi insanlarımıza değer verelim."

Sergen Yalçın, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'le maç öncesi saha kenarındaki konuşmaları ve Terim ile kıyaslanması hakkında ise "Fatih hoca benim antrenörlüğümü de yaptı. Çok sevdiğimiz, saygı duyduğumuz bir hocamız. Her zaman fikir alışverişinde bulunuyoruz. Teknik direktörlüğe başlamadan da fikir alışverişinde bulunmuştuk. Bizden çok daha tecrübeli, büyük başarılar elde etmiş bir isim. Onu çok seviyoruz. Mücadelemiz sadece saha içerisinde, dışarıda hep büyüğümüz, sevdiğimiz, saygı duyduğumuz biri. Farklı jenerasyonun temsilcileriyiz. Çok önemli başarılar elde etmiş bir hoca, belki onun elde ettiği başarıları biz hayatımız boyunca yakalayamayacağız. Herkesin farklı karakteri, karizması var. Karşılaştırma yapmayı çok doğru bulmuyorum. Fatih hocamız yıllardır bu işin içinde. Karizmasını korumuş biri. Bizim için böyle bir karşılaştırma için çok erken. Bakalım biz bu seviyede onun kadar kalabilecek miyiz?" açıklamasında bulundu.

ÖDÜLLER
Yılın kulüp başkanı: Ahmet Nur Çebi (Beşiktaş)

Yılın takımı: Beşiktaş

Yılın teknik direktörü: Sergen Yalçın (Beşiktaş)

Yılın en değerli Türk futbolcusu: Taylan Antalyalı (Galatasaray)

Yılın en değerli yabancı futbolcusu: Rachid Ghezzal (Beşiktaş)

Yılın kalecisi: Altay Bayındır (Fenerbahçe)

Yılın savunma oyuncusu: Vitor Hugo (Trabzonspor)

Yılın orta saha oyuncusu: Josef de Souza (Beşiktaş)

Yılın forveti: Cyle Larin (Beşiktaş)

Yılın kanat oyuncusu: Max Gradel (Demir Grup Sivasspor)

Yılın jokeri: Luiz Gustavo (Fenerbahçe)

Türk futbolunda fark yaratan teknik direktör: Ömer Erdoğan (Atakaş Hatayspor)

Türk futboluna üstün hizmet ödülü: Fatih Terim (Galatasaray)

Ziraat Türkiye Kupası onur ödülü: Alpaslan Çakar (Ziraat Bankası Genel Müdürü)

Özel ödül: Ampute Milli Futbol Takımı

TFF BAŞKANI ÖZDEMİR: BİR İKİ GÜN İÇİNDE YENİ MHK'MİZİ GÖREVE GETİRECEĞİZ
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) yeni başkanını bir iki gün içinde açıklanacağını söyledi.
Özdemir, Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'na konuk oldu.



Bir iki gün içinde yeni MHK başkanını açıklayacaklarını belirten Özdemir, "Kulüpler Birliği ile TFF arasında 5 kişiden oluşan yeni çalışma grubu kurduk. Bu arkadaşlarımız, yeni MHK'de hakem sisteminin nasıl geliştirileceğini, bazı kulüplerimizin hep serzenişte bulunduğu adaletli tayin, gözlemci raporları, gözlemcilerin birbirleriyle ilişkileri gibi konularda en ince detayına kadar çalışmalara başladı. Bizim çok değer verdiğimiz MHK Başkanı Serdar Tatlı istifa etti. Bugünlerde yeni MHK Başkanı'nı ve kurulunu tayin ederek yolumuza devam edeceğiz. Bir iki gün içinde yeni MHK'mizi göreve getireceğiz. En kısa zamanda yeni MHK'yi meydana getirirken, bir taraftan da kurulumuz çalışmaları yapıyor. Yeni yıldan veya devre arasından itibaren hakemlik sisteminde nasıl iyileştirmeler yapabileceğimizi oturup kararlaştıracağız. Yeni MHK Başkanı için isimler var, birinde TFF olarak, kulüplere danışarak karar verip yolumuza devam edeceğiz" dedi.

TFF Başkanı Özdemir, yeni yayın ihalesi hakkında da şu ifadeleri kullandı;
"Dört kişi Kulüpler Birliğinden, dört kişi TFF'den, bir de sekreterlik yapsın diye TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş'ı da yayın ihalesi kuruluna alarak çalışmaya başladık. Birinci kademede bize mutlaka bir danışman gerektiği kararını verdik. Danışman aramaya başladık. Dünyada bu konuda ses getiren danışman firmalarından birini seçtik. O firmayla anlaşmayı yaptık ve o çalışmalara başladık. Kasım, aralık ve ocak içinde ihaleyi sonlandıracağız. Bir paketleme olacak. Danışma kurulu çalışmalar yapıyor. Çok yakın zamanda bir araya geleceğiz. Sürecin ne olacağını, 3 yıllık mı 5 yıllık mı yapalım, buna bakacağız. Bunun artı ve eksileri olabilir. Bunun kararını verip ilanımızı yapacağız, ne kadar çok talep gelirse o kadar etkili olacağına, kulüplerimize o kadar fayda getireceğine inanıyorum. Türkiye'deki ve dünyadaki ekonomik şartlar nedeniyle burada nasıl bir rakam çıkacağını tahmin etmenin zor olacağını düşünüyorum. İnşallah iyi bir rakamla bu işi sonlandıracağız. 2022-2023 sezonundan itibaren yeni yayıncı kuruluşla yolumuza devam edeceğiz."


A Milli Futbol Takımı'nın 2022 FIFA Dünya Kupası'na katılacağına inandığını vurgulayan Özdemir, "Ümidimiz Katar için play-off oynamak. İki maçımız var, bu iki maçı da almak istiyoruz. Bu iki maçı alırsak, Norveç'in de puan kaybı olursa inşallah play-off oynama hakkımız doğacak. Play-off'ta 12 takımlık 3 gruplu bir play-off sistemi olacak. Zor bir süreç ama hedefimiz birinci kademede play-off oynamaktır. Yeni teknik direktörümüz çalışmalara başladı, iki maçımız oldu. Norveç ile berabere kaldık, bize hep ters gelen Letonya deplasmanına gittik, oradan galibiyetle döndük, şu anda iddiamız devam ediyor. İnşallah oradan da çıkarız" diye konuştu.


Özdemir, hakem kararlarıyla ilgili yapılan eleştiriler hakkında ise, "İnsanın olduğu her yerde hata olur. VAR, hakem hatalarını minimuma indirmek için geldi. Ofsaytta başarıya neredeyse yüzde yüz ulaştılar. Diğer konularda ne kadar eğitirseniz eğitin ama netice olarak kararı veren gözler. Hem sahada hem de VAR'da olan arkadaşların gözlerinin neyi gördüğüne, nasıl tespit ettiğine müdahalemiz söz konusu değil. Kötü niyetin olmadığına hepiniz inanın, insandır, hata yapabilir, bunu saygıyla karşılayalım. Müesseseyi yıkmayalım. Galipken sesleri çıkmayan yöneticilerin, mağlupken kendi oyuncusunu, teknik direktörünü konuşmayıp sadece hakemi konuşmalarını doğru bulmuyorum. Bu ligde birbirimizi ne kadar seversek bu ligin kalitesi o kadar artar" dedi.



Törene katılan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya kazanan milli okçu Mete Gazoz'a elde ettiği başarıdan dolayı ödül verdi.

Kulüplerin bankalarla yaptığı yapılandırma anlaşmalarıyla rahat bir nefes aldığını dile TFF Başkanı, "Belki yüzde yüz çözüm olmasa dahi kulüplerimizin sıkıntılarına yüzde 70-80 çözüm olacak anlaşmalar yürürlükte. Bankalara da teşekkür etmemiz gerekli, Türk futbolu sıkıntı noktasına gelmişti, nefes almamızı sağladı. Kulüplerin mali yapılandırmalarını yaparak, mali disiplinleri sağladılar. Takım harcama limitlerini tespit eden lisans kurulumuz var. Takım harcama limitleriyle üçüncü sezonu geçiriyoruz. İlk sezon kulüplere 'Limitin yüzde 30'unu harcayabilirsiniz.' dedik. Daha sonra takım harcama limiti olan yüzde 30'u yüzde 15'e düşürdük. Aşan var mıdır yok mudur önümüzdeki günlerde belli olacak. Takım harcama limitlerinin sıfır olması gerekiyor. Fakat kulüplerimiz bize rakamsal olarak kayıplar yaşadıklarını gösterdi. Lisans kurulumuzun detaylı incelemesinden sonra bu seneye mahsus olmak üzere 'Yüzde 25 takım harcama limitlerini aşabilirsiniz.' dedik. Başka çaremiz yoktu" şeklinde konuştu.

Kulüplerin Avrupa kupalarında başarılı olmasını istediklerinin altını çizen TFF Başkanı, "Artık şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidemiyor, Avrupa'da beş takımdan dört takıma düşme durumumuz var. Kulüpler, UEFA'dan gelen gelirlerin 3'te 1'ini kullanabiliyorlardı, sadece Avrupa'da mücadele eden takımlarımızın 3'te 2'sini takım harcama limitlerine ilave ettik. Kur artışlarından muzdariptiler ve geçen yıl kur ortalamasını bu yılki harcamalarında sabit olarak aldık. Bu da onları rahatlatıcı bir etken oldu. Kulüplerimize böyle desteklerimiz oldu. Kulüplerin futbolcu lisanslarını alabilmesi için vergi ve borçsuzluk kağıdını bize getirmeleri gerekiyordu, pandemi döneminde bunu geçen sene yapmadık, kulüplerimiz bu konuda bir yıl daha destek olmamızı istedi, bunu da değerlendirdik. Yeni yayın ihalesiyle kulüplerimizin eskiye döneceğini tahmin ediyoruz" dedi.

Öte yandan Özdemir, bu sezon takımlara ilk 11'lerinde 8 yabancı oyuncu oynatma hakkı verdiklerini ifade ederek, "Onuncu hafta itibarıyla takımlarımızın ilk 11'de oynattığı yabancı oyuncu sayısı 6,96, 7 bile değil. Biz onlara 8 oyuncu imkanı verirken, 7 oyuncuyu oynatmışlar. Göztepe 4,54, 5'in altında. Beşiktaş'ta bir Rıdvan yetişti, bunun arkası da gelecek. Biz bu kuralı getirmeseydik inanın yine eski sistemle oynayacaktık. Şenol Güneş döneminde milli takımın ilk 11'inde 2'si Süper Lig'de, 9'u yurt dışında oynayan futbolcumuz vardı. Kuntz dönemindeki ilk maçımızda ilk 11'de 4 Süper Lig, son maçta da bu sayı 6'ya kadar çıktı. 8 3 bu sene, gelecek sene 7 4, bir sonraki sene de 6 5'e düşürmede kesin kararımız var. Herhangi bir olay olmazsa bu kararlarımızı devam ettirmek niyetindeyiz" diye konuştu.

Son olarak TFF Başkanı Nihat Özdemir, bu ay sonu amatör liglerin ve kadın liglerinin başlayacağını dile getirerek, kadın futbolunda ilk ateşi Beşiktaş'ın yaktığını ve bugün 24 takımlı kadın ligi için çalışmalar yaptıklarını söyledi.

BAKAN KASAPOĞLU: HEDEFİMİZ TÜRK FUTBOLUNU ZİRVEYE TAŞIMAK
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'na konuk oldu. Kasapoğlu, "Hedefimiz, Türk futbolunu bütün parametrelerde zirveye taşımaktır. Hepimiz, bütün paydaşlarla birlikte bir ekosistemin parçasıyız. Paydaşlarımızla, federasyonumuzla, spor kulüplerimizle, spor medyamızla, sponsor markalarla ve en büyük gücümüz olan taraftar organizasyonlarımızla birlikte, her daim el ele vererek, ortak ve akıllıca hareket ederek hayallerimizi bir bir gerçeğe dönüştüreceğiz" dedi.

Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği organizasyonun da önemine değinen Kasapoğlu, "Paydaşların bir araya gelerek futbolu her yönüyle ele almalarını ve oluşan istişare kültürünü son derece kıymetli bulduğumuzun altını çizmek istiyorum. Her konuda ortak aklın gücünü ve işlevselliğini önemsiyoruz. Her zaman önem verdiğimiz sürdürülebilirlik prensibi içerisinde her yıl bu kıymetli etkinliği istikrarla ve niteliğini artırarak hayata geçiren, başta Turkuaz Medya olmak üzere, organizasyonda emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum. Bu vesileyle hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz demek istiyorum" diye konuştu.


Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu T.C. Gençlik ve Spor Bakanı, Yasemin Gebeş - Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi, Zeki Uzundurukan - Fotomaç Gazetesi Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan, Ceyda Uzman - Sabah ve Daily Sabah İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Genel Müdürü


"FUTBOL, DÜNYA TARİHİNDE EN GENİŞ SINIRLARA ULAŞMIŞ OLGUDUR"
Pandemi nedeniyle sporun da büyük bir zarar gördüğüne değinen Kasapoğlu, "Tüm dünya son 2 senedir pandemi süreci içerisinde yaşıyor. Pandemi gerçeğinin sosyal, kültürel, ekonomik, endüstriyel, ticari ve sportif anlamda hayatımızın her yönüne etkileri oldu ve olmaya da devam ediyor. Spor ise belki de bu süreçten en fazla etkilenen olguların başında geliyor. 2020 yılı içerisinde pandemi tedbirleri nedeniyle dünyanın en önemli, en büyük spor organizasyonları düzenlenmedi. Ertelenen Avrupa Futbol Şampiyonası kısıtlı seyirciyle gerçekleştirilirken, Tokyo 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları sıkı tedbirler altında, seyircisiz olarak organize edildi. Türkiye olarak biz de bireysel ve takım sporları branşlarının tamamını seyircisiz oynatma kararı almıştık. Maalesef ülkemizde en çok ilgi duyulan futbol branşı da seyircisiz olarak oynandı. Etki alanına baktığımızda futbol, dünya tarihinde en geniş sınırlara ulaşmış olgudur" açıklamasında bulundu.

"FUTBOL ÇAĞIMIZIN KÜRESEL SPORU"
Futbolun küresel bir oyun ve büyük bir ekonomi olduğunu dile getiren Kasapoğlu, "Futbol, çağımızın en küresel sporu...Bugün Birleşmiş Milletler'in 193 üyesi varken FIFA'nın 207 üyesi var. Ekonomik anlamda dünyanın en büyük futbol kulüplerinin ve futbol liglerinin taraftarlarının çoğu, kendi ülkesi dışında... Barcelona'nın toplam 1.300 taraftar oluşumunun 800 tanesi İspanya dışında. Bir Premier Lig maçını dünyanın tüm coğrafyaları aynı anda izliyor. Dolayısıyla bu devasa olgunun işleyişine yönelik alınmak zorunda olunan pandemi tedbirleri, etkilerin de çok fazla hissedilebilir ve derin olmasına yol açtı. Küresel anlamda futbol, pandemi sürecini en ağır şekilde geçirmeye çalışan branşların başında geliyor. 2021 yılında, Avrupa'nın en önde gelen futbol kulüplerinin toplam değeri, 2018 yılındaki seviyelerine geriledi. En önde gelen 32 Avrupa futbol kulübünün kurumsal değerlerinin, 2021 yılında ilk defa %15 düştüğü kaydedildi. Bir yıl önce 32 seçkin Avrupa kulübü arasında 20 kârlı kulüp varken, bu yıl 7 kulüp kâr bilgisi yayınladı. Dünyanın en kârlı liglerine baktığımızda İngiliz Premier Lig'in diğer branşlarla karşılaştırılmasında 5'inci sırada, İspanyol La Liga'nın 8'inci sırada, İtalya Seria A'nın 9'uncu ve Fransız Lig 1'in 10'uncu sırada olduğunu görüyoruz. Ulusal Amerikan Futbol Ligi sıralamada 1'inci, Ulusal Amerikan Baseball Ligi 2'nci, Ulusal Amerikan Basketbol Ligi NBA 3'üncü ve Hindistan Kriket Premier Lig'i 4'üncü Sırada bulunuyor. Ulusal Amerikan Futbol Ligi NFL'nin değeri, İngiliz Premier Lig'in neredeyse 3 katı. Veriler gösteriyor ki futbol endüstrisinde küresel bir daralma var. Bu durumu pandemi süreci içerisinde olmakla açıklayabiliriz ancak küresel daralmanın nedenlerinden bir diğerine de özellikle dikkat çekmek istiyorum. Yapılan araştırmalarda, Dünyadaki tüm spor kulüpleri baz alındığında bugün ve gelecekte karşılaşılabilecek en büyük sorunlarından bir tanesi, gençlerin kendilerini taraftar olarak nitelendirmiyor oluşu...Bu durum spor liglerinin izlenme oranlarını büyük ölçüde düşürüyor. Güncel bir raporlamada gençlerin %40'ının hayatlarında hiç spor müsabakası izleyemediği ortaya çıktı. Dünya genelinde spora ve spor müsabakasına erişim gerçeğinin bir rakamı büyük ölçüde arka planda etkin olduğunu düşünsek bile, bu oran tüm dünya spor liglerinin geleceği açısından önem arz ediyor. Bilimsel verilerin ışığında kulüplerimizin ve Süper Lig'imizin gençlere yönelik stratejik projeler hayata geçirmesi gerektiği görülüyor. Ligimizin gençler tarafından ilgiyle izlenmesinin sürekliliği için marka değerimizi yükseltmek durumundayız. Süper Lig'in imaj yönetimine, markalamaya ve tanıtıma önem vermeli, tüm paydaşlar olarak eşgüdüm halinde bu hususlara riayet etmeliyiz. Yönetimsel ve finansal olarak kulüplerimiz istikrarlı olmalı. Kulüplerimiz sportif mücadele ekseninden çıkmamalı ve spor dışı gündemlerle süreç yönetme çabalarını bir tarafa bırakmalı. Futbolun eğlence sektörü parametrelerinden sapmamasını temin etmek durumdayız" şeklinde konuştu.

"SPORDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN VAZGEÇMEMELİYİZ"
Sporda sürdürülebilir olmaya vurgu yapan Kasapoğlu, "Sporcu yetiştirmede sürdürülebilirlik...Sportif yatırımlarda, finansal konularda sahada oynanan oyunlarda sürdürülebilirlikten asla ama asla geri durmamalıyız. İstikametimiz uluslararası başarılarda sürdürülebilirlik olmalı. Son iki senedir görüyoruz. Daralan pasta sebebiyle dünyada bonservis harcamalarının düşmesiyle kulüpler, öz kaynaklara dönüş refleksi gösteriyor. Sporcu yetiştirme ve altyapı içerdiği önemi, özellikle pandemi sürecinde daha fazla gözler önüne serdi. Bugün UEFA'ya bağlı 31 futbol liginde Ajax'tan yetişme 82, Real Madrid'den yetişme 62, Porto'dan yetişme 45 tane futbolcu var. Önceleri bizde yanlış bir anlayış vardı. Bazı futbol kulüplerimiz "Burası yarışmacı seviye, yetiştirici değil" diyerek yıllarca öz kaynak sistemine sırtlarını dönmüşlerdi. Bugün bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz ancak çalışmalar maalesef hala yeterli düzeyde değil. Yetiştirmek en önemli konu ancak gençlere forma vermek de bir o kadar önem arz ediyor. Süper Ligimiz şu anda kendi altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden biri... Bu konuda Danimarka Ligi %26.6 ile başı çekiyor. Bizim oranımız %4.4. Biz bu ülkenin gençlerine her alanda inanıyoruz ve güveniyoruz. Futbolda da benzer bir yaklaşımı göreceğimize inanıyorum. Fırsatı elde eden gençler kendilerini gösterip yurtdışında bilinir kulüplere transfer olduklarında hem içinden çıktığı lig için, hem yetiştiği kulüp için, hem de ülke tanıtımı için olağanüstü bir katma değer yaratıyor. Misal Bugün Portekiz için Cristiano Ronaldo'dan daha etkili bir tanıtım aracı var mıdır? Bu sayıyı daha da artırmak hepimizin elinde" diye konuştu.

"TÜRKİYE GENÇ NÜFUSU VE TUTKUSUYLA POTANSİYELİ YÜKSEK BİR ÜLKE"
Tesisleşmenin yanında okullara, belediyelere ve spor kulüplerine birçok destek verdiklerini de dile getiren Kasapoğlu, "Türkiye genç nüfusuyla, yetenekli gençleriyle, sahip olduğu altyapıyla ve futbola olan tutkusuyla potansiyeli çok yüksek bir ülke... Kendi sınırlarımızda yaşayan vatandaşlarımıza ek olarak Avrupa'da yaşayan soydaşlarımızı ve akraba topluluklarını da dahil edersek 100 milyondan fazla bir kitleyi temsil ediyoruz. Bu potansiyeli doğru ve etkili kullanmalıyız. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak tesisleşme, altyapı ve destek anlamında, her daim elimizden geleni gayreti gösteriyoruz. 81 ilimizde binlerce futbol sahası inşa edildi. Futbolu caddelerden, sokaklardan yeşil sahalara, mahalle tipi futbol sahalarına taşıdık. Okullara, belediyelere, spor kulüplerine tesis anlamında çok ciddi destekler sağladık. Futbolun içinden gelen, futbola duyduğu tutkuyu her fırsatta dile getiren, sporla yaşayan bir Cumhurbaşkanımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız, tüm spor branşlarında ülkemizin dünyada hak ettiği seviyeye gelmesi için İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden bu yana en etkili çalışmayı ortaya koyuyor. Gerek spor politikalarında, gerek tesislerde, gerekse de sporcu yetiştirme aşamalarında sürekli bilgi alıyor, konuları yakından takip ediyor. İşte tüm bu bileşenler, dünyada adından söz ettiren bir spor ülkesi olma hedefimize bizi her geçen gün daha da yaklaştırıyor. Futbolda da inancımız ve hedeflerimiz belli" dedi.

"HEDEFİMİZ TÜRK FUTBOLUNU ZİRVEYE TAŞIMAKTIR"
Türk sporunu zirveye taşıma hedefinde olduklarını söyleyen Kasapoğlu, "Hedefimiz, Türk Futbolunu bütün parametrelerde zirveye taşımaktır.
Hepimiz, bütün paydaşlarla birlikte bir ekosistemin parçasıyız. Paydaşlarımızla, federasyonumuzla, spor kulüplerimizle, spor medyamızla, sponsor markalarla ve en büyük gücümüz olan taraftar organizasyonlarımızla birlikte, her daim el ele vererek, ortak ve akıllıca hareket ederek hayallerimizi bir bir gerçeğe dönüştüreceğiz. Dünyada sporun yükselen trendini iyi analiz edip, günlük aksiyonlar yerine orta ve uzun dönem stratejilere odaklanacağız. Huzurlu ve sürdürülebilir bir futbol iklimini daimi kılmak için hep birlikte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Bugün de burada bulunan herkesle hedefimiz aynı, hayallerimiz aynı, hassasiyetlerimiz aynı... Hepimiz Türk sporunun, Türk futbolunun hak ettiği yerlere gelmesi için aklımızı ve gönlümüzü koyarak var gücümüzle çalışıyoruz
" dedi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN