'Dersim kararında Atatürk'ün imzası var'

BDP eski Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Dersim olaylarının Atatürk’ün sağlığı yerindeyken yaşandığını belirterek, ciddi bir iddiada bulundu.

Giriş Tarihi 22 Kasım 2011, 00:00 Güncelleme 22 Kasım 2011, 16:20
’Dersim kararında Atatürk’ün imzası var’

İÇİNDEKİLER

Dersim olaylarında 24 yakınını kaybeden ve 19'unun hala mezar yerinin bulunmadığını açıklayan BDP eski Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Dersim olaylarının Atatürk'ün sağlığı yerindeyken yaşandığını belirterek, Tunceli için 1937 Aralık ayında Bakanlar Kurulu'nda alınan "tedip ve tenkil" kararında Atatürk ile Fevzi Çakmak'ın imzası olduğunu söyledi.

Dersim olaylarında 24 yakınını kaybeden ve 19'unun hala mezar yerinin bulunmadığını açıklayan BDP eski Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Dersim olaylarının Atatürk'ün sağlığı yerindeyken yaşandığını belirterek, Tunceli için 1937 Aralık ayında Bakanlar Kurulu'nda alınan "tedip ve tenkil" kararında Atatürk ile Fevzi Çakmak'ın imzası olduğunu söyledi.

"DEVLET YAPMADI DA EL BEŞİR Mİ YAPTI?"


Halis, Dersim olaylarının failleriyle ilgili tartışmayı "çocukça bir tartışma" olarak nitelendirdi. İlkokulda çocuğa okuma yazma öğretilirken bir de Cumhuriyeti Atatürk'ün kurduğu ve 50'ye kadar CHP'nin iktidarda kaldığının öğretildiğini söyleyen Halis, "CHP, Atatürk döneminde devlet yapmadı da Mozambik'ten mi gelip yaptılar. El Beşir mi yaptı" dedi. Yaşanan olaylardan Atatürk'ün mutlaka haberi olduğunu savunan Halis şunları söyledi:

"Dersim olayları Atatürk'ün sağlığı yerinde iken oldu. Tunceli Kanunu 1935 Aralık ayında çıktı. 4 Mayıs 1937'de Atatürk ve Fevzi Çakmak eş başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu'nda 'tedip ve tenkil' kararı alındı. Atatürk'ün hasta olduğu dönemde Celal Bayar'ın yaptığı konuşmada da 'Dersim hadisesi bitti' deniliyor. Bunlardan Atatürk'ün haberinin olmaması mümkün değil. Bir hafta içinde yapılan kendiliğinden gelişen bir olay olsa belki böyle konuşulabilir ama Trabzon'da bulunan harita üzerinde Atatürk'ün el yazısıyla yaptığı savaş taktikleri var. Bu tartışma doğru bir tartışma değil."

"KATLİAMLA YÜZLEŞMENİN İLK ADIMI DERSİM İSMİNİN İADESİ OLMALI"


CHP'nin de kendi tarihiyle yüzleşmesi gerektiğini ama AKP'nin samimi bir şekilde bu yüzleşme için adım atması gerektiğini söyleyen Halis, "Ancak gördüğümüz kadarıyla cemaat ve AKP, Dersim acısı üzerinden muhalefeti, CHP'yi köşeye sıkıştırarak rant elde etmeye çalışıyor" eleştirisi getirdi. Dersim'le yüzleşmek için "Özür dileme"nin yeterli olmadığını savunan Halis "İlk adım olarak Dersim'in 1935 yılında alınan adı geri verilmeli. Dersim arşivleri açıklanmalı. Mezar yerleri ortaya çıkartılmalı" dedi.

Dersim olaylarında kendisinin de 24 yakınını kaybettiğini, 19'unun mezar yerinin hala belli olmadığını anlatan Halis, bunların ortaya çıkartılması için milletvekili olduğu dönemde pek çok girişimde bulunduğunu ancak sonuç alamadığını söyledi. Milletvekili olduğu dönemde Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezarı yerlerinin belirlenmesi için verdiği soru önergesine "Elazığ, Tunceli belediyeleri araştırıldı, bulunamadı" diye devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan yanıtlar aldığını anlatan Halis, "Dersim katliamını parlamentoya taşıyan ilk kişiyim. Şimdi 'komisyon kurulsun inceleme yapılsın' deniliyor. Samimi iseler bu adımları atsınlar" dedi.

"BAŞ DURURKEN AYAKLARLA UĞRAŞILIYOR"


Halis, Dersim olaylarında pilot olarak görev yapan Sabiha Gökçen'in isminin hava alanından silinmesi önerisini ise "baş dururken ayaklar ile uğraşılıyor" diye eleştirdi. Gökçen'in katliamın öznesi değil, talimatı uygulayan bir görevli olduğunu söyleyen Halis, "Gökçen ismi de verilmeyebilir ama asıl önemli olan bu katliamın sevk ve idaresinin karalarını verenlerin ortaya çıkartılması. Ne yazık ki bugün katliamın sorumlularından Fevzi Çakmak'ın ismi alevi yurttaşların yoğun olarak yaşadığı yerlere verilmiş durumda. Sabiha Gökçen ile bu konuyu sınırlamak asıl müsebbipleri gizlemeye götürür" dedi.