Astım, yüzyıllardır bilinen ve üzerinde belki de en çok araştırma yapılan hastalıklardan biri olması karşın, kesin ve tam bir tanımı yoktur.Esasında, astım tek bir hastalık değil, bir klinik sendromdur. Farklı nedenleri, oluşum mekanizması ve ortak semptomları olan bir hastalıklar grubudur. Ayrıca, astımın ağırlığı ve doğal gidişi de hastalar arasında çok farklıdır. Astım, Yunanca'da "açık ağızla nefes alıp verme" anlamında bir kelimedir. Astım kelimesinin Türkçe bir karşılığı yoktur. Önerilen yelpik, akciğer yelpiği... gibi isimler tutmamıştır. Halkımız arasında astım nefes darlığı anlamında da kullanılmaktadır.Astımı, kısaca 'aşırı duyarlı' bronşların çeşitli uyaranların etkisiyle yaygın olarak daralmasıyla ortaya çıkan kronik 'enflamatuar' bir hastalık olarak tanımlayabiliriz. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi astımın üç temel özelliği vardır:

Astımlı hastaların bronşları hiperreaktif, yani aşırı duyarlıdır. Buna bronş hiperreaktivitesi adı verilir.

Astımlı hastaların bronşlarında tedavi ile hatta bazen tedavisiz tamamen düzelen yaygın bir daralma vardır.

Astımlıların bronşlarında kronik bir enflamasyon, yani iltihap vardır.
BRONŞ HİPERREAKTİVİTESİ
Bronşlarımız, yani akciğer içindeki hava yolları esnek bir yapıya sahiptirler; nefes alırken bronşlar genişler, nefes verirken daralırlar. Buna 'bronş reaktivitesi' diyoruz.
GECE ÖKSÜRÜĞÜ
Dumanlı ortamda kaldığımızda bronşlarımız daralır ve gıcık şeklinde bir öksürük ortaya çıkar. İşte, bu bronş daralması ve öksürük bronş reaktivitesinin işaretidir ve aslında bronşların koruyucu bir mekanizmasıdır. Normal, yani astımı olmayan insanlarda herhangi bir tepkiye yol açmayan uyaranlar astımlıların bronşlarının aşırı reaksiyon göstermesine neden olur. Bronşlarımız gündüzleri sempatik, geceleri ise parasempatik sinir sisteminin kontrolü altındadır. Sempatik sistem bronşları açık tutmaya çalışırken, parasempatik sistem bronşların daralmasına neden olur. Buna göre, geceleri uyurken tüm insanların bronşları gündüze göre biraz daha daralmıştır, ama biz bu daralmayı hiçbir şekilde hissetmeyiz. Oysa, astımlıların normale göre daha daralmış olan bronşları gece parasempatik sistemin olmasıyla daha da daralır ve astımlı hasta işte bu yüzden gece yarısı hırıltı ile öksürük ile uykusundan uyanır.