Sünnet sağlıktır

5 şey tüm peygamberlerin şerîatinde yer alan, yapılabilirliği onaylanan ve öğütlenen işlerdendir. Bunlar; sünnet olmak, kasıkları traş etmek, bıyıkları kısaltmak, tırnak kesmek ve koltuk altı kıllarını almaktır

Kaynak Gazete
Giriş Tarihi:
Sünnet sağlıktır
Son dönemlerde Batılı ülkelerde Sünneti yasaklama girişimleri görülmektedir. Müslümanları asimile edememenin bunalımlarından kaynaklanan bu hak ihlâline bazı bilinçsiz Müslümanlar da Dînimiz adına onay vermektedirler. Kafaları karışan Müslümanlardan yoğunlaşarak gelen sorular üzerine aşağıdaki bilgileri sunmak gereğini duyduk. Bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenlere İslâm'a Göre Cinsel Hayat isimli eserimizi okumalarını öğütleriz. Sünnet Olmanın Dînî önemi Sevgi Peygamberimiz, aralarında Hz. İbrahim'in de yer aldığı "..Önceki Peygamberlerin izlerinden git.." şeklindeki Kur'ân emrine muhatap olmuştu. Hz. İbrahim'in çok ileri yaşlarında sünnet olduğu bilgisine de erdirilmişti. Bu ilâhi emir ve bilgi çizgisinde peygamberimizin yaptığını kabul edebileceğimiz bir açıklamalarında o, şöyle buyurmuştur: "Beş şey fıtrattandır; (bütün peygamberlerin şerîatlerinde yer alan ve yapılabilirliği onaylanan ve öğütlenen işlerdendir.) Bunlar; sünnet olmak, kasıkları traş etmek, bıyıkları kısaltmak, tırnak kesmek ve koltuk altı kıllarını yolmaktır."

YANLIŞ YORUMLANIYOR
-Salât ve selâm üzerine olsun- O, bütün peygamberlerin şerîatlerinde yer aldığını bildirdiği sünnet işlemini, İslâm Dîni'ni kabul eden kişiler için de görevleştirerek şöylece emretmiştir: "Kâfirlik döneminde vücûdunda oluşan kılları gider, sonra da sünnet ol." Sünnet Olmanın Dînî hükmü Üreme organının baş kısmını örten derinin kesilmesi anlamındaki sünnet (hitan) ile ilgili hadîsleri inceleyen bazı İslâm bilginlerine göre bu işlem Vaciptir, bir diğer anlatımla gereklidir. Diğer bazı İslâm bilginlerine göre ise yapılması öğütlenebilir bir işlemdir. Örneğin Hıtan (sünnet) Şafiî Mezhebi âlimlerine göre vâcib, Malikî ve Hanefî mezhebi bilginlerine göre ise dînî hüküm ve yükümlülük bakımından Sünnet'tir.

Hatalı Yaklaşım:
Tırnak kesimi, vücut temizliği, sakal - bıyık düzeltilmesi ve meşrû ilişki ile bekaretin giderilmesi gibi yaratılışa müdahelenin istisnaî örneklerinden birini oluşturan ve onlar gibi yükümlülük yönünden Sünnet olarak kabul edebileceğimiz işlemi, bazı kişiler Nisâ sûresinin 119. âyetinden hareketle yaratılışı değiştirme nitelikli şeytanî bir işlem olarak görmektedirler. Genelde, ömür boyu binlerce defa yüz traşı olunmasını tabîi bulan kişilerin oluşturduğu kesimlerin bu kabullerini, hatalı bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz.

Yaşlıların Durumu:
Kaynaklarımızda, Peygamberimizin ileri yaşlarda Müslüman olan farklı milletlere mensup insanları Hitanla yani Sünnet olmakla yükümlü kılmadığı ve bu sebeple sünnet edilmeleri sağlık sorunları oluşturacak yaşlıların Hitan'la yükümlü olmayacakları görüşlerine de yer verilmektedir. Sünnet olmanın zamanı: Bazı İslâm âlimleri, Peygamberimizin torunları Hasan ile Hüseyin'i, doğumlarının yedinci günde sünnet ettirdiği rivâyetine dayanarak çocuğun doğumunun yedinci gününde sünnet ettirilmesini Peygamberî uygulamanın rûhuna uygun görmüşlerdir.

DÜĞÜNE GEREK YOK
Ancak ergenliğe ulaşıncaya kadar ertelenmesinde dînî bir sakınca yoktur. Fakat ergenlik çağına girildiğinde sünnet ettirilmesi vâcibdir/yapılması gereken görevdir.
Ergenlik çağını aşan erteleme, ana-babayı günahkâr kılar. Ancak ana babanın sünnet düğünü yapma görevi yoktur. Sağlık ve cinsellik bakımından önemi: Cinsel organı kaplayan ve sünnet işlemi ile alınması gereken deri, salgıladığı yağla fena bir koku yayabilmekte, mikrob barınağı olabildiği için penis hastalıklarına sebep olabilmekte, mikropların rahme (vagina) intikaline de aracı olmaktadır.
Gülfe tabir olunan bu deri, ayrıca cinsel organın uç kısmında sürtüşmelere sebep olmakta, bu da mastürbasyona yöneltmektedir. Evlilik öncesi mastürbasyon alışkanlığı, evlilik içi cinsel hayata olumuz yönde tesir etmektedir. Sözü edilen sürtünme cinsel ilişkide erken boşalmaya da sebebiyet vermektedir. Erken boşalma ise, kadın tatminsizliğinin ana sebebidir.

GÜLFE ZARARLIDIR
Gülfe, erkekde erken boşalmaya sebebiyet verirken, kadının cinsel hazzına da engel olmaktadır. Çünkü birleşen organlar arasında etkileşime mânidir. Bu sebeple gülfeyi doğal duyarlılığı giderici, oldukça kalın bir prezervatif olarak tanımlamak mümkündür. Buna bir de bazı kadınlardaki klitorisi örten derinin oluşturduğu engeli ilave edersek olumsuzluğun boyutlarını algılayabiliriz.

* * *
KÜLTÜREL CİHAD YAPIN
* AVM içerisinde yemek restoranımız bulunmaktadır, iftardan önce yemek servisi yapmamız caiz midir?
AVM'ye gelenler arasında yolcular, hastalar, hamileler, ileri derecede yaşlılar v.s olabilir. Dinimizce mazeretli oldukları için Oruç tutmayabilecek bu insanlara servis yapmak caizdir. Hizmet etmiş olma sevabı da kazandırabilir. Ancak İftar ile birlikte servise başlamanız sizin için İslâmî duyarlılığınızı yansıtan Kültürel Cihad olur; niyetinize göre çok büyük sevaplar da almış olursunuz. Allah yardımcımız olsun.

* Terziyim, müşteri açık kıyafet isterse diktiğim zaman günahına ortak olur muyum?
Peygamberimiz, haramlığı/ günah oluşu açık olarak bildirilmeyen konularda "Günahı içimizi kemiren şey" olarak şöylece tarif etmektedir: "Günah içini kemiren olgudur ve insanların bilmesini istemediğin şeydir." Konunun soru yöneltecek kadar içinizi kemirmiş olması işlemin sakıncalı olduğunu göstermektedir. Müslüman kadınların yabancı erkekler arasında örneğin göğüs bölgesi açık ve mini etekli giysiler giymeleri haramdır. (Nûr 32). Bu sebeple böylesi giysiler dikmek Rabbimizin "Günah nitelikli işlerde yardımlaşmamak " kuralına aykırı olarak haramdır (Mâide 2). Günlük/aylık nafakanızı temin etmek gibi acil bir zarureti olmadıkça da kaçınılmasını öğütlerim.

* Âdetli olduğunu bilmeden eşim ile beraber oldum, ne yapmam gerekir?
Kişinin âdet halindeki eşi ile sevişmesi helal fakat ilişkiye girmesi haramdır (Bakara 222). Haramdan kaçınmak ve bu konuda birbirlerini uyarmak eşlerin İslâmî görevleridir. Burada sorumlu ve günahkâr olan siz değil, size adetli olduğunu bildirmeyen eşinizdir. Eşinizin tövbe etmesi ve maddî durumu uygunsa bir miktar örneğin, yüz lira sadaka vermesi gerekir. Âdetinin başladığını ilişki sonrasında öğrenen eş ise hiç şüphesiz masumdur.

* * *
BİR AYET
Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir. (Haşr 7)

* * *
BİR HADİS
Oruç perdedir. Biriniz oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf söyleyecek veya kavga edecek olursa "Ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın). (Müslim, 1161)