Uyuşturucu operasyonları Diyanet'in de gündeminde: Cuma hutbesinde gençlere çağrı
Türkiye’de son dönemde art arda düzenlenen ve ünlü isimleri de kapsayan uyuşturucu operasyonları toplumda büyük yankı uyandırırken, mesele Diyanet’in de gündemine taşındı. Bu haftaki cuma hutbesinde gençlere "alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak durun" çağrısı yapılırken; zina, kumar ve fuhuş gibi alışkanlıkların hayatı kararttığı vurgulandı. Diyanet, "Ey genç kardeşim!" hitabıyla gençliği uyararak, ömrün en kıymetli döneminin yanlış tercihlerle ziyan edilmemesi gerektiğini belirtti.
Son dönemde ünlü isimleri de kapsayan art arda uyuşturucu operasyonları gündemden düşmüyor...
Ünlü spikerler sanatçılar, oyuncular, sosyal medya fenomenleri ve iş dünyasına kadar tanınmış birçok kişi hakkında uyuşturucu kullanmak, temin etmek ya da özendirmek suçlamalarıyla soruşturmalar yürütülürken, bazı isimler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DİYANETİN GÜNDEMİNE ALI: CUMA HUTBESİNDE UYUŞTURUCU UYARISI
Yaşanan gelişmeler toplumun dikkatini çekerken, Diyanet İşleri Başkanlığı da bu haftaki cuma hutbesinde özellikle gençlere yönelik önemli uyarılarda bulundu.
Hutbede gençlere, "Ey genç kardeşim" hitabıyla seslenen Diyanet, gençlik döneminin hayatın en kıymetli evresi olduğu vurguladı.
Metinde, "Sana bahşedilen ömrün en bereketli dönemini yaşıyorsun. Bu dönemi faydalı işler ile güzelleştirmek de, yanlışlara sürüklenip ömrünü ziyan etmek de senin elindedir." ifadeleri yer aldı.
Gençlere, ibadet, iyilik, paylaşma ve sorumluluk bilinci çağrısı yapılırken alkol ve uyuşturucu maddeler, zina ve fuhuş, kumar ve şans oyunları gibi alışkanlıkların hayatı kararttığı vurgulandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 19 Aralık 2025 Cuma Hutbesi şu şekilde:
Muhterem Müslümanlar!
Zaman, Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı hem büyük bir nimet hem de önemli bir imtihandır. Aslında zamanın uzunluğu ve kısalığı yaşadığımız duygularla ilgilidir. Öyle zaman olur ki, bir ömre bedeldir; geçmesini istemeyiz. Öyle zaman da olur ki, hüzün kaplar dört bir yanımızı, hemen bitmesini isteriz. Bir an gelir huzurla dolar ruhumuz, gönlümüz şenlenir. Bir an da gelir kâbus gibi çöker üstümüze, kalbimiz daralır. Bununla birlikte bazı vakitler vardır ki, Yüce Allah, rahmet ve mağfiret kapılarını ardına kadar açmış, onları kullarına ikram etmiştir. İşte önümüzdeki Pazar günü karşılayacağımız üç ayların ilki olan Receb ayı, Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili Yüce Rabbimizin bizlere bir ikramıdır.
Ey Genç Kardeşim!
Sana lütfedilen ömrün en bereketli dönemini yaşamaktasın. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in, hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklar arasında zikrettiklerinden biri de sensin. Hayatının bu dönemini; ebedi mutluluğa götürecek faydalı işlerle de sonrasında pişmanlık duyacağın yanlışlarla da geçirmek senin elindedir. Zamanını; alnını secdeyle buluşturup bereketlendirmek de aklını örten alkol, sağlığını tehlikeye atan uyuşturucu maddelerle ziyan etmek de senin elindedir. Günlerini oruçla geçirip sekinete ermek de zina ve fuhşiyat ile hayatını zindana çevirmek de senin elindedir. Yapacağın küçük bir iyilik ya da bir yetimi sevindirdiğin için Peygamberimiz (s.a.s)'e ebedi âlemde komşu olmak da ocaklar söndüren kumar ve şans oyunlarıyla hem kendi hem de sevdiklerinin hayatını zindana çevirmek de yine senin elindedir.
EY ANNE BABALAR!
Tıpkı zaman gibi çocuklarımız da bize emanettir. Onların hata ve günahlara sürüklenmelerinin en başında ilgisizlik gelmektedir. Çocuklarımız bizlerden; kendilerine değer vermemizi, iyi günde de zor günde de yanlarında olmamızı beklemektedir. Evet, rahmet yağmurlarının sağanak sağanak yağacağı günlerin gölgesi üzerimize düştü elhamdülillah. Üç aylar ve Kandil Geceleri; tövbeye kapı, umuda pencere, gönle şifa olan manevi bir iklimdir. Bu bereketli vakitleri; çocuklarımızla el ele gönül gönüle verebilmenin, evimizde aynı sofrayı, camilerimizde aynı safı paylaşabilmenin vesilesi kılmak en büyük kazancımız olacaktır.

KIYMETLİ MÜMİNLER!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir kudsî hadislerinde Yüce Rabbimizin şöyle buyurduğunu bizlere haber vermektedir: "Âdemoğlu zamana kahreder. Hâlbuki zamanı var eden benim! Gece de gündüz de benim elimdedir." Evet, ey aziz kardeşlerim! Bize düşen; zamanın kıymetini bilip her anımızı ebedi kazanca dönüştürmektir. Rabbimizin emrinde, Peygamberimiz (s.a.s)'in izinde bir ömür geçirmektir. Hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'le hemhal olmak, onun nuruyla evlerimizi bereketlendirmektir. Heva ve hevesimizin değil, Rabbimizin rızasını kazanmanın gayretinde olmaktır. Kötü alışkanlıklarımızı geride bırakmak, hem kendimizi hem de çocuklarımızı cehennem azabından korumaktır.
Şimdiden üç aylarımızı ve Regaib Kandilimizi tebrik ediyor, hutbemizi; fani ömrümüzü baki mutluluğa çevirmenin yollarını gösteren Asr sûresinin mealiyle bitirmek istiyorum: "Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyandadır. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır."

