Güllü’nün ölümünde yeni perde: Komşular ilk kez A Haber'e konuştu
Yalova’da hayatını kaybeden şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturmada “itti” iddiaları dosyanın merkezine yerleşti. A Haber’in olay yerinden yaptığı canlı yayında komşular “kızı itti” iddiasını dile getirirken, sanatçının eski patronu Ferdi Aydın da A Haber’e yaptığı açıklamada olayın başından beri cinayet olduğunu savundu.
Yalova'da evinin terasından düşerek hayatını kaybeden ünlü şarkııcı Gül Tut'un (52) ölümüne ilişkin soruşturmada yeni ve çarpıcı gelişmeler yaşandı.
26 Eylül'de Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'nde bulunan 6. kattaki evinin penceresinden düşerek yaşamını yitiren Güllü'nün ölümüyle ilgili cinayet şüphesi güçlenirken, soruşturma kapsamında önemli bulgulara ulaşıldı.
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek ile A Haber muhabiri Mehmet Karataş, Güllü'nün hayatını kaybettiği evin önünden gelişmeleri canlı yayında aktardı.

VALİZLERLE YURTDIŞINA KAÇARKEN YAKALANDILAR
Soruşturma kapsamında Güllü'nün kızı Tuğyan ile arkadaşı Sultan Nur Ulu, valizlerle yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalandı. Olayın cinayet olduğu şüphesi, ses kayıtlarının incelenmesiyle netlik kazandı.
İncelemelerde, Tuğyan'ın annesi Güllü'ye yönelik olarak "Seni atacağım şimdi" dediği, ardından aşağıya ittiği ve sonrasında "Hadi görüşürüz bay bay" ifadelerini kullandığı belirlendi.

KOMŞULAR KONUŞTU
Yalova'nın Çınarcık ilçesinde şarkıcı "Güllü" adıyla tanınan Gül Tut'un hayatını kaybettiği olaya ilişkin soruşturma sürerken, olayın yaşandığı binanın çevresinde oturan bazı mahalle sakinleri A Haber'e konuştu.
Sanatçıyı sık sık gördüğünü belirten bir komşu, "Görüyordum. İyi bir insandı. Ben severdim yani Güllü'yü." dedi. Aynı komşu, Güllü'yü nereden tanıdığını ise şu sözlerle anlattı: "Karşılaşıyordum. Benim kızın iş yerine gidiyordum, alışveriş yapıyordu. Oradan da tanıyorum."
Mahallede, Güllü'nün kızıyla ilişkisine dair çeşitli iddiaların da konuşulduğunu aktaran komşu, "Annesiyle arasında sorunlar yaşıyormuş devamlı." ifadesini kullandı. Komşu, olayla ilgili şüphelerini ise açıkça dile getirerek, "Ben o zaman olabilir dedim. Olabilir dedim, kızı itmiş olabilir dedim." dedi. Aynı kişi, kanaatini daha net bir şekilde şöyle sürdürdü: "Ben başından beri diyorum zaten, "kızı yaptı, kız yaptı."" Komşu, mahallede konuşulan bir başka iddiayı da şu sözlerle aktardı: "Sultan da zaten açıklamış. O itti. Sultan evlerindeymiş. Görmüş kızı, o itti demiş." ve "Ben baştan beri hep "kızı, kızı" deyip duruyorum."
Bir diğer mahalle sakini ise Güllü'yü tanıdığını belirterek, "Ben duymadım kızı hakkında ama Güllü Hanım bizim kuaföre geliyordu. Ben kuaförde çalışıyorum, Pınar Kuaför'de şu ileride. Güllü Hanım 3-4 sefer geldi. Çok hani hanımefendi, güler yüzlü, şakalaşıyordu." dedi. Aynı kişi, Güllü'nün çevresiyle ilişkisine dair de şunları söyledi: "Hiç kimseye... Yani gerçekten zararlı olmaz. Kızıyla da geldi. Torununu sevdi."
Mahalle sakini, çevrede bazı kişilerin dile getirdiği iddialara değinerek, "Öyle diyenler çok var burada." dedi ve şöyle devam etti: ""Hani kızı yapmış olabilir, çok agresifmiş," yani "anneye çok karşı geliyormuş," ama öyle diyorlar." Kendi gözlemini ise şu sözlerle paylaştı: "Yani çok eğlenceli bir bayandı. Öyle bir kadına yani kıyılır mı yani? Ben şok oldum."

"CİNAYET UYUŞTURUCU NEDENİYLE İŞLENMİŞ OLABİLİR"
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, olayın arka planına ilişkin değerlendirmesinde, "cinayetin uyuşturucu nedeniyle işlenmiş olabileceği" ihtimali üzerinde durulduğunu ifade etti.
Şimşek ayrıca, "Güllü, Tuğyan'ın bağlantılarını duyduğu için öldürülmüş olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Soruşturmanın çok yönlü olarak sürdüğü, elde edilen yeni deliller doğrultusunda dosyanın derinleştirildiği öğrenildi.

"GÜLLÜ ÇOK ÖNEMLİ BİR SIRA SAHİPTİ"
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, Güllü'nün miras nedeniyle öldürüldüğü yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Güllü'nün kayda değer bir mal varlığının bulunmadığını vurgulayan Şimşek, söz konusu evin annesinden miras kalan küçük bir dubleks olduğunu, kardeşlerinin paylarının ödenerek tapunun Güllü'nün üzerine alındığını söyledi. Bunun dışında bilinen herhangi bir mülk, arsa ya da dosyanın bulunmadığını ifade etti.
Şimşek, cinayetin arka planında miras dışında daha ciddi bir neden olabileceğine dikkat çekerek, Güllü'nün kızı Tuğyan'ın bazı bağlantılarına dair önemli bilgilere vakıf olmuş olabileceğini öne sürdü. Şimşek, "Bana göre Güllü çok önemli bir sırra tanıklık etmiş olabilir. Tuğyan ve çevresindeki bazı isimlerin uyuşturucu bağlantıları olduğu yönünde ciddi iddialar var. Bu bağlantıların bireysel değil, daha geniş ve organize bir yapı olabileceği ihtimali üzerinde durulmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Güllü'nün bu duruma karşı çıkmış veya yetkililere bildirme ihtimalini dile getirmiş olması halinde, cinayetin yalnızca aile içi bir tartışmayla açıklanamayacağını savunan Şimşek, olayın arkasında başka kişiler ya da yapıların bulunabileceğinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguladı.

"BU DOSYADA BAŞINDAN BERİ CİNAYET ŞÜPHESİ VARDI"
Şarkıcı Güllü'nün ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma sürerken, sanatçının eski patronu Ferdi Aydın, A Haber'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın, olayın ilk gününden itibaren cinayet şüphesi taşıdığını belirterek, dosyada çok sayıda şaibenin yer aldığını söyledi.
Ferdi Aydın, sürecin başından bu yana tutuklama kararını beklediğini belirterek, "Bence öncelikle yerini buldu, doğru karar oldu. Tutuklanmalıydı. Ben çünkü bu olayın başından beri cinayet olduğunu savundum. İlk günden beri bir sürü şaibe, bir sürü şüphe var. Yakın arkadaşının itirafları var, mesajlar var. Kaçış planına ilişkin otel odasındaki videolar var, şantaj videoları var, tehdit mesajları var, şahitleri tehdit ettiklerine dair yazılar var. Bu dosyada 10 kişi şahit. Üç ya da dört kişinin, 'annemi camdan aşağı atmak istiyorum, bütün kemikleri kırılacak' şeklinde ifadeleri var. Var da var" dedi.
Anne-kız ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Aydın, "Burada zaten anne-kız ilişkisi hiç yok. Aile dediğiniz akşam aynı sofraya oturan, derdini paylaşan insanlardır. Kızı yıllardır kötü bir hayat yaşadı. Pavyonlarda çalıştı, yasaklı madde kullandı, yasaklı madde sattı. Güllü abla, kızının adı geçmesin diye sahte kimlikle tedavi ettirmeye çalıştı. Sürekli şiddet eğilimli bir yapısı vardı. Çınarcık halkına sorulduğunda bu ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
Olay gecesine ilişkin iddialarını da paylaşan Aydın, "Güllü abla morgdayken, kızlar hastanedeyken oğlu Tüberk Bey eve geliyor, camı kırarak içeri giriyor. Eve girdin, neyi arıyorsun? Delilleri mi sakladın, paraları mı aldın, altınları mı aldın? Saat 01.30'da Güllü abla düşüyor, 02.30'da itfaiye çağrılıp yerler yıkanıyor. Neden yıkandı? İnceleme yapılmasın diye mi?" diye konuştu.
Ferdi Aydın, olaydan saatler sonra yapılan açıklamalara da dikkat çekerek, "Sabah 09.00'da bir televizyon kanalına asistan bağlanıyor ve 'Güllü Hanım düşerek öldü' diyor. Sana mı kaldı buna karar vermek? Üç aydır işten kovulmuş olmasına rağmen 'asistanım' diyerek, gerçek adı Çiğdem olmasına rağmen Deniz ismiyle yayına çıkıyor" ifadelerini kullandı.

"GÜLLÜ'NÜN OĞLU HİÇ GÖZYAŞI DÖKMEDİ"
Aydın, Güllü'nün oğlunun tutumunun da kendisinde şüphe uyandırdığını belirterek, "Annesi öleli 5-6 saat olmuş, elinde avukat yazımı bir metinle çıkıp 'elzem bir kaza sonucu Gül Tut öldü' diyor. O senin Gül Tut'un değil, o senin annen. 'Elzem' kelimesini kullanması beni ayrıca şüphelendirdi. Hiç gözyaşı dökmedi. Ben bu olayı duyduğumda gözyaşlarıma hâkim olamazken, onun hiç ağlamaması beni daha da şüphelendirdi" dedi.
Güllü'nün ölümünden önce kendisine yaptığı bir uyarıyı da aktaran Aydın, "Bir hafta önce bana 'Başıma bir şey gelirse oğlumdan ya da kızımdan bil' dedi" ifadelerini kullandı.
Ferdi Aydın ayrıca, Sultan isimli kişinin ifadelerine ve mesajlaşmalara da dikkat çekerek, "Sultan Abla, bir ay boyunca en büyük hayalinin annesini öldürmek olduğunu söyledi. Kervan Bey geldi, 'itiraf etmek istiyorum' dedi. Mesajları açtık, 'konuşursan tutuklanırım' diyen yazışmalar, şantaj videoları var. Artık burada bir cinayet var" dedi.
Aydın, süreç boyunca tehdit ve şantajlara maruz kaldıklarını da belirterek, "Bizi susturmak için tehdit edenler oldu ama milletimiz izin vermedi. Kimler planladı, kimler akıl verdi, kimler destek oldu ortaya çıkacaktır. Bir annenin öldürülmesine sessiz kalmayan Türk halkına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.