CHP'nin gölge kabinesinden MI6 çıktı! İngiliz istihbaratı planladı... İmamoğlu ve Özel şaibeli kurultay sonrası uyguladı

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı casusluk soruşturmasındaki belge ve bulgular sadece İstanbul seçimlerinin değil, 2020 sonrası CHP'nin yabancı istihbaratlar eliyle dizayn edildiğini gösteriyor. MI6 ajanı Hüseyin Gün'ün çözülen kriptolu telefonundan CHP'ye strateji önerileri çıktı. "Gölge kabine"nin fikir babasının MI6 olduğu saptandı. Şaibeli kurultayda İmamoğlu'nu desteğiyle koltuğu devralan Özgür Özel daha ilk MYK'sında İngiliz istihbaratının ajandasını uyguladı. "Gölge Kabine" projesini açıkladı. Tam da bu noktada Başsavcılığın "CHP yasa dışı yollarla ele geçirildi" vurgusu önem kazanıyor.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
CHP'nin gölge kabinesinden MI6 çıktı! İngiliz istihbaratı planladı... İmamoğlu ve Özel şaibeli kurultay sonrası uyguladı

Türkiye'nin son günlerde şahitlik ettiği "casusluk" soruşturması İBB'deki organize suç "Eko"sisteminin sadece yolsuzluktan ibaret olmadığını; organize suç vasfını aşarak ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığını gösterdi.

Ekrem İmamoğlu ve kampanya direktörü Necati Özkan'ın 2019'daki yerel seçim sürecinde MI6 ajanı Hüseyin Gün aracılığıyla CIA'den istihbari destek aldığı ortaya çıktı. 16 milyon İstanbullunun kişisel verilerinin bir dizi istihbarat operasyonlarıyla yabancı servislerin eline geçtiği, seçimlerin "casusluk" marifetiyle manipüle edildiği belgelendi.



MI6 CHP'YE YOL HARİTASI ÇİZDİ: "GÖLGE KABİNE"NİN FİKİR BABASI TUTUKLU CASUS ÇIKTI

İstanbul'la sınırlı kalmayan yapının CHP'yi de kapsayan uluslararası ayağı olduğu saptandı. Askeri ve siyasal casusluk suçundan "örgüt yöneticisi" olan Hüseyin Gün'ün CHP'ye de yol haritası çizdiği ortaya çıktı.

Çözülen kriptolu telefondan çıkan 721 sayfalık notta CHP'ye strateji önerilerinin yer aldığı çarpıcı notlar görüldü.

"BU SALAKLAR CHP'Yİ BİTİRDİ"

Ayrıca partinin "kayıkçı kavgasında" olduğunu belirten yazılarda "Kendine sahip çıkamayanlar millete nasıl sahip çıksın? Bu salaklar CHP'yi bitirdi" ifadeleri dikkat çekti.



Hüseyin Gün'ün CHP'nin ekonomi üzerinden politika üretip "iktidar" iddiasını göstermesi için "gölge kabine" kurması gerektiğini yazıyor.

Hüseyin Gün, Seher Alaçam ve Ekrem İmamoğlu (Takvim.com.tr)Hüseyin Gün, Seher Alaçam ve Ekrem İmamoğlu (Takvim.com.tr)

"CHP ekonomi programını ve vaatlerini şimdiden topluma işlemeye başlamalı" direktifinin yer aldığı notta şu ifadeleri yer alıyor:

"Yalın dille ekonominin böyle kötü olması otoriter rejimin mevcudiyeti ile bağ kurulması lazım yani demokrasi deyip geçmemek lazım çünkü arada direkt bağ var. CHP ekonominin kötü olması ile demokrasinin yok olması arasında toplumun anlayacağı dilde anlatması şart. Gölge kabine kurulması şart, ben hükümete adayım, ciddiyim ve hazırım havası elzem. Genel bşk. yrd. klasik anlamda olacak bir şey değil"

Bu notları neden tuttuğu sorulan Gün, "Not almayı seven bir insanım" cevabını verdi.



ÖZEL ŞAİBELİ KURULTAY SONRASI İLK İŞ GÖLGE KABİNE KURDU

Kriptolu telefonda yer alan bu not Mayıs 2020'de hazırlandı.

Takip eden süreçte CHP'de Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ayrışması baş gösterdi. 2023 seçimlerinin kaybedilmesine müteakip Kasım 2023'te yapılan "şaibeli" kurultayda da İmamoğlu'nun desteğiyle Özgür Özel koltuğa oturdu.

Özel'in ilk işi İmamoğlu ile bağlantılı MI6 ajanı Hüseyin Gün'ün CHP'ye çizdiği yol haritasını uygulamak oldu... İlk MYK'sını "gölge kabine" ile birlikte açıkladı.

Bu durum "yabancı istihbaratlar eliyle CHP'yi dizayn" olarak yorumlandı.

Dahası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının İmamoğlu'nun casusluktan tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada "CHP yasa dışı yöntemlerle ele geçirildi" vurgusu yapması dikkat çekti.

Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel (Takvim.com.tr)Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel (Takvim.com.tr)


CHP CASUSLUK MARİFETİYLE YASA DIŞI YOLLARLA ELE GEÇİRİLDİ

"CHP'nin casusluk marifetiyle yasa dışı yollarla ele geçirilmesi" istinafa taşınan "mutlak butlan" davasını da etkileyeceği söyleniyor.

Özgür Özel'in şaibeli kurultay sonrası İmamoğlu ile bağlantılı MI6 ajanı Hüseyin Gün'ün "gölge kabine" projesini hayata geçirmesi bu durumu destekleyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Artık konunun parti içi usulsüzlüklerle sınırlı olmadığı, Anayasal düzen, seçim güvenliği ve egemenliği tehdit eden boyutların mevcut olduğu hukuk çevrelerince değerlendiriliyor.