Katar sermayeli ‘El Cezire İngilizce’ tetikçiliğe soyundu! Hedefte Türkiye var…

Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı ile Amerika ve Batı’nın Suriye oyunu bozuldu. Batı medyası bu operasyonun ardından algı oyunlarını ve manipülasyonlarını daha da artırarark Türkiye’yi hedef aldı. Batı medyasının yanı sıra Katar merkezli El cezire’nin İngilize yayın yapan kanalı ‘El Cezire İngilizce’ de Türkiye’ye karşı tetikçiliğe soyundu. Arapça yayın yapan versiyonunun, PKK-Kürt farkına dikkat çektiği ancak İngilizce yayın yapan servisinin bu ayrımı yapmayarak PKK'ya "Kürt savaşçılar" demesi tepki aldı. Maaşlarını Katar’dan almalarına rağmen Katar’ın politikasına ters yayın yapan Elcezire İngilizce’ye karşı Katar’ın ne düşündüğü merak konusu oldu.

Giriş Tarihi 06 Kasım 2019, 19:35 Güncelleme 06 Kasım 2019, 19:39
Katar sermayeli ‘El Cezire İngilizce’ tetikçiliğe soyundu! Hedefte Türkiye var…

İÇİNDEKİLER

Barış Pınarı Harekatı ile birlikte tüm dünyanın gözü Türkiye'ye çevrildi. Türkiye Harekata başlamadan önce de sonra da terörle mücadeledeki kararlı duruşunu ve terör koridoruna izin verilmeyeceğinin altını defalarca çizdi ve gereken her şeyi de düşünmeden yaptı. Türkiye'nin hamleleriyle Amerika ve Batı'nın Suriye oyunu bozuldu. Batı medyası bu operasyonun ardından algı oyunlarını ve manipülasyonlarını daha da artırarark Türkiye'yi hedef aldı. Barış Pınarı Harekatı'nın sürdüğü sıralarda Harekatı karalamaya başlayan batı medyası terör örgütlerine desteğini de artırdı. YPG'li teröristlerden 'asker' diye bahsedilen ve FETÖ'cülerden 'cemaat' diye bahsedilen yayınlar yapılmaya başlandı.

İngiliz kaynaklı ve Suudi Arabistan sermayeli Independent Türkçe, Alman menşeili DW Türkçe, İngiliz BBC, Amerikalı VOA ve Fransız France24, bir çok skandal haberle algı oyunlarına imza attı.

Batı medyasının yanı sıra, Haber 7'nin haberine göre bu algı oyunu ve manipülasyona ortak olan bir yayın organı da Katar merkezli El Cezire İngilizce oldu.

PKK'YA TERÖRİST YERİNE "KÜRT SAVAŞÇILAR" DEDİLER
El Cezire'nin Arapça yayın yapan versiyonunun, PKK-Kürt farkına dikkat çektiği ancak İngilizce yayın yapan servisinin bu ayrımı yapmayarak PKK'ya "Kürt savaşçılar" demesi dikkat çekti.

El Cezire televizyonunun İngilizce kanalı, Barış Pınarı Harekatı'nda PKK-PYD'ye bir türlü "terör örgütü" diyemedi. Operasyonla ilgili haberlerin tamamında PKK teröristlerinden "Kürt savaşçılar" diye bahsedildi.

İLK SKANDALLARI DEĞİL
EL Cezire İngilizce'nin PKK'lı teröristleri terör örgütü olarak görmemesi ilk skandalları değil. Daha önce de Türkiye aleyhi tutumlarını defalarca sergilediler. 2013'teki Gezi olayları sırasında hükümeti suçlayan, gezicileri aklayan dil kullandılar.

TERÖR DESTEKÇİSİ FİRARİLERİ "CESUR GAZETECİ" OLARAK TANIMLADILAR
15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıldönümü öncesinde de skandal bir yayına imza attılar. 6 Temmuz 2019 tarihinde, "Türkiye cesur gazetecilere göre bir yer değil" adlı bir belgesel yayınladılar. O skandal belgeselde Mahir Zeynelov, Çağlar Kaplan, ve Can Dündar gibi biri FETÖ, biri PKK diğeri hepsiyle irtibatlı üç kişiyle röportaj yaptılar. Firari bu üç kişi, Katar'ın himayesindeki belgeselde, "cesur gazeteci" olarak tanımlandı. El Cezire İngilizce kanalı, teröre destek veren firarilere "cesur gazeteci" derken, Türkiye'yi de "özgür basın düşmanı ülke" diye tanımladı.

İDLİB'DE 'BAŞÖRTÜSÜ' OYUNU
El Cezire İngilizce kirli oyununu 2012'de Suriye'deki iç savaşın birinci yılında Suriyeli muhalifler İdlib'i rejimden almayı başardığında da sergilemişti.

O tarihte PYD ya da DEAŞ gibi terör örgütleri bugünkü gibi palazlanmış değillerdi.
Savaş rejimle muhalifler arasında geçiyordu. Suriyeli muhaliflerle birlikte İdlib'e giren gazetecilerden biri El Cezire İngilizce kanalının muhabiri Anita Mcnaught'du. Daha önce CNN ve BBC'de çalışan 1965 doğumlu İngiliz savaş muhabiri Anita Mcnaught, İdlib'te El Cezire'nin canlı yayını için kamera karşısına geçtiğinde başörtüsü takmıştı. Başörtüsünü din değiştirip Müslüman olduğu için değil aksine algı operasyonu için kullanmıştı.

İdlib'i Suriyeli muhalifler alınca kadınlara zorla başörtüsü taktırılıyor izlenimi veren bir yayına imza atmıştı. Sonrasında tepki gelince heyecanlandığından dolayı başörtüsü taktığını iddia etmişti. Oysa yaptığı apaçık ortadaydı. İdlib'i "İslamcılar aldı artık burada başörtüsü zorunlu" demeye getiriyordu.

Katar'ın da desteklediği Suriyeli muhaliflerin zaferine, "radikal" bir gölge düşüren El Cezire muhabirinin yaptığı algı operasyonu sonraki yıllarda daha net ortaya çıktı. İdlib ilerleyen dönemlerde "radikal unsurlar" bahanesiyle defalarca bombalandı. Bugün hala İdlib'de sivillerin tepesine bombalar iniyor.

KATAR'IN TAVRI MERAK KONUSU
Katar'ın politikalarına da ters düşen bu yayınlara imza atan El Cezire İngilizce'nin bizzat Katarlı patronları tarafından uyarılması gerek. Zira yaptıkları iş, hem yalan haber ve terör propagandasına giriyor hem de Katar'ın politikalarını zedeliyor.

Şuan da Türkiye'nin yanında, PKK/YPG'li teröristlere karşı mücadele eden Suriye Milli Ordusu yani Suriyeli muhaliflerin 2011'den bu yana Türkiye ile birlikte en büyük iki destekçisinden biri kendi patronları olan Katar yönetimiydi.

Burada merak edilen konu Katar'ın ne düşündüğü. Sonuçta dünyada hiçbir yayın organı yok ki kendi politikalarına ters düşen yayınları yaptırsın.