Diyarbakır'da eşinden ayrılan ve engelli bir çocuğu olan
Pınar İşikli (34), 10 yıl önce 4 çocuk basası
D.İ. ile evlendi. Bu evlilikten 3 çocuğu olan çift arasında şiddetli geçimsizlik baş gösterdi. İddialara göre D.İ., sürekli şiddet uyguladığı eşine ihanet etti. İşlediği bir suçtan dolayı cezaevine girdi.
Bu sırada Pınar İşikli, ağzında çıkan yara nedeniyle hastaneye gitti. Doktor ilaç verip eve gönderdi. Ancak genç kadın iyileşmedi. İşikli, 6 ay önce cevaevinden çıkan eşiyle birlikte yeniden hastaneye gitti. Ağız kanseri olduğu belirlendi. Ancak doktorlar, "Psikolojisi bozulmasın" diye genç kadına teşhisi söyleyemedi. Doktorlar, hastanın eşi D.İ.'ye
"Eşiniz kanser, son evrede, tam donanımlı hastaneye götürün" dedi. D.İ. ise hastalığını eşine söylemedi. Tedavi edilmediği için genç kadının hastalığı daha da ilerledi. 4 ay önce babasından kalan tarla satılan ve kendisine ödeme yapılan Pınar İşikli, eşine bu parayı vermedi. Bunun üzerine ikili kavga etti. İşikli çocuklarını alıp Ankara'daki yakınlarının evine yerleşti. Bu arada ağzındaki yaralar yüzünden konuşmakta güçlük çeken İşikli, bu kez annesiyle hastaneye gitti. Burada ağız kanserine yakalandığını ve hastalığının ileri evrede olduğunu öğrendi. Yıkılan genç kadın, Diyarbakır'da onu muayene eden doktorla iletişime geçti.
Doktor ise gerekli teşhisi koyduğunu ve durumu eşi D.İ.'ye söylediğini bildirdi. Kemoterapi tedavisi gören genç kadın, "bilerek kanser tedavisini engelleyen" eşiyle ayrılmaya karar verdi. Boşanma davası açan İşikli, ayrıca eşinin cezalandırılması için suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
