KCK operasyonu geliyor!!
Bölücü terörün sivil yapılanması olan KCK'ya karşı 2. dalga temizlik operasyonu için düğmeye basıldı.
Giriş Tarihi:
KCK'ya ilk büyük darbe Aralık 2009'da vuruldu. Operasyonda belediye başkanlarının kelepçeli fotoğrafı çok tartışıldı. O tarihten bu yana, çok sayıda dosya birikti.
PKK'nın şehir yapılanması olan KCK, aynı zamanda Ergenekon ile bağlantılı bir örgüt. Türkiye'yi darbe ortamına sürüklemek için sık sık taşeron olarak kullanılmış.
Bu örgütün elemanları, Güneydoğu'da terör estiriyor. Baskı, tehdit ve şantajla insanları canından bezdiriyor. PKK'nın şehir tabanını, Kandil adına kontrol ediyor...
LEGAL siyaset sahasında top koşturanlarla yerel yöneticiler üzerinde de, bir teftiş teşkilatı gibi çalışıyorlar. BDP'li politikacılar, KCK vesayetinin dışına çıkamıyor.
İŞTE şimdi, Silvan'daki bu alçak saldırıdan sonra, KCK ile ilgili birikmiş tüm dosyalar değerlendirilecek. İkinci dalga büyük temizlik operasyonu yakında başlayacak.
KCK'ya Aralık 2009'da büyük bir operasyon gerçekleştirilmişti hatırlarsanız. Hatta o operasyon üzerine Osman Baydemir canlı yayında "Ha...r" yorumunu yapmıştı. KCK tasallutundan en çok çeken, KCK lafını duyunca kimyası bozulan Baydemir'in bu operasyon karşısında en sert tepkiyi vermesi de başka bir ironiydi tabii.
O operasyon çok tartışılmıştı...
Özellikle belediye başkanlarının kelepçeli sıra sıra görüntüsü çok tepki toplamıştı, Başbakan da o fotoğraf karesini özellikle çekilmesi ve sızdırılmasının açılımı tufaya düşürmek amaçlı yapıldığını söylemişti...
O günden bu yana KCK ile ilgili dosyalar birikti...
KCK, birçok alanda illegal işler yapmaya devam ediyor. Fakat o dönemki operasyonun tersine işlev görmesi sebebiyle geçen dönemki İçişleri Bakanımız Beşir Atalay, operasyonların olmasını istememiş ve engellemişti... Beşir Atalay'ı da anlamak lazım, PKK meselesi çetrefil bir mesele, her adımı iyi hesap etmek lazım... İşte şimdi, bu alçak terör saldırısı ardından o birikmiş dosyalar değerlendirilecek ve yakında büyük operasyon başlayacak...
Düğmeye basıldı...
KCK operasyonunda neler olacak?
Emniyet'in perspektifi KCK'nın kafa diğer unsurların gövde olduğu yönünde... "Kafayı kopartırsak, gövde kendi kendini yönetemez, yeniden bir kafa oluşturacaklardır. O altyapıya sahipler. Ama bu zaman alır, bu arada da terörle mücadele noktasında zaman kazanırız" diye düşünülüyor... Fakat burada şu nokta üzerinde durmak gerekiyor...
KCK'nın silahlı ve illegal işlere doğrudan bulaşmış unsurlarıyla bu silahlı yapının tehdit ve baskısı sebebiyle bu illegal yapıya kendi tabirleriyle "yardım etmek zorunda kalan" legal siyaset aktörlerini iyi ayırmak gerekiyor... KCK operasyonu kompakt şekilde silahlı yapıya yönelirse, tehdit ve baskı yapan unsurlara yönelirse buna zaten itiraz edilemez... Tehdit ve baskı görme korkusuyla KCK'ya yardım eden unsurlar üzerinde de iyi çalışmak, ayrım ve klasifikasyonu detaylı yapmak gerekiyor... "Efendim, biz onu bunu bilmeyiz, illegal aktörlerle bağlantılı herkesi alırız, kanun bunu emrediyor" denirse kitabına uygun ama bu ülkenin çıkarlarına aykırı bir manzarayla yine karşı karşıya kalabiliriz... Bu bağlamda siyasetçi ve devlet adamı perspektifinin emniyetçi ve kanun adamı perspektifini isabetli yönetmesi ve yönlendirmesi şart...
KCK ve BDP
KCK, PKK'nın şehir yapılanması...
Bunu bilmeyen yok...
KCK, aynı zamanda PKK sonrası dönemin ana örgütsel yapısı olarak tasarlanıyor...
KCK'nın birçok elemanı şehir ve kasabalarda terör estiriyor. Baskı, tehdit, şantaj ve benzeri yöntemlerle o bölge insanlarını canından bezdiriyorlar.. Örgütün kendi şehir tabanını KCK, bu terör yöntemleriyle Kandil adına kontrol ediyor. Tabanın, Kandil çizgisinden sapmaması için demoklesin kılıcı işlevi görüyor...
Aynı işlev, BDP'li il ve ilçe belediye başkanları ve yöneticileri için de geçerli... Legal siyaset sahasında top koşturan bu isimlerin üzerinde bir teftiş teşkilatı gibi çalışıyor KCK. İstenilen çizginin dışında konuşan olursa amiyane tabirle o kişiyi rezil rüsva ediyorlar...
Aralarına alıp tepesinde bir ışık sallandıra sallandıra o kişiyi sorgudan geçiriyorlar... Şimdi yeniden hatırlatmayalım ama birçok ismi bilinen Kürt politikacı bu tezgahtan geçti...
Nasıl bir zamanlar Türk politikacılar üzerinde Ergenekon vesayeti vardıysa halen BDP'li politikacılar üzerinde de KCK vesayeti var... KCK'nın talimatları dışına çıkabilecek BDP'li politikacının mangal gibi yüreğe sahip olması gerekiyor...
KCK ve Ergenekon
Dahası KCK sadece PKK'nın şehir yapılanması mı? Ergenekon iddianamelerine göre KCK, doğrudan Ergenekon'la da bağlantılı bir terör örgütü...
Ergenekon, Türkiye'yi bir darbe ortamına sürüklemek için yaptığı operasyonlarda KCK'yı sık sık taşeron olarak kullanmış...
Ergenekon soruşturma süreçlerinde maalesef hepimiz "terörle mücadele" adı altında kimilerinin "terör örgütüyle işbirliği" yaptığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldık... "Makam ve imtiyaz sevgisi" kimilerinde "Vatan ve millet sevgisi"nin yerine geçiyor ve bu "makam ve imtiyaz" aşkları uğruna bu milletin evlatlarının kanının dökülmesini isteyebiliyorlardı...
Özellikle çok önemli gizli tanık "İlk Adım"ın iddianamede ifade ettiği şeyler dehşet verici...
Artık Türkiye bunların hepsinden temizlenmek istiyor. Yeni Türkiye bu kirli ve iğrenç ilişki ağlarını deşifre etmek ve mahkum etmek istiyor... Bu temizliği çok isteyenlerin içinde çok sayıda gerçek vatansever şerefli, namuslu generalimiz var... Ergün Diler'in sık sık örnek verdiği Zekeriya Öz'ün "Soruşturmaya destekleri için Merkez Komutanlığı'na çok teşekkür ederim" sözü bu anlamda o generallerimizin onurlu iradesini gösteriyor... Elbette şer kuvvetleri de "YAŞ'ı manipüle etmek ve yeni anayasayı engellemek" noktasında tam gaz çalışıyor ama hiç şüpheniz olmasın: Yeni Türkiye kazanacak...
PKK'nın şehir yapılanması olan KCK, aynı zamanda Ergenekon ile bağlantılı bir örgüt. Türkiye'yi darbe ortamına sürüklemek için sık sık taşeron olarak kullanılmış.
Bu örgütün elemanları, Güneydoğu'da terör estiriyor. Baskı, tehdit ve şantajla insanları canından bezdiriyor. PKK'nın şehir tabanını, Kandil adına kontrol ediyor...
LEGAL siyaset sahasında top koşturanlarla yerel yöneticiler üzerinde de, bir teftiş teşkilatı gibi çalışıyorlar. BDP'li politikacılar, KCK vesayetinin dışına çıkamıyor.
İŞTE şimdi, Silvan'daki bu alçak saldırıdan sonra, KCK ile ilgili birikmiş tüm dosyalar değerlendirilecek. İkinci dalga büyük temizlik operasyonu yakında başlayacak.
KCK'ya Aralık 2009'da büyük bir operasyon gerçekleştirilmişti hatırlarsanız. Hatta o operasyon üzerine Osman Baydemir canlı yayında "Ha...r" yorumunu yapmıştı. KCK tasallutundan en çok çeken, KCK lafını duyunca kimyası bozulan Baydemir'in bu operasyon karşısında en sert tepkiyi vermesi de başka bir ironiydi tabii.
O operasyon çok tartışılmıştı...
Özellikle belediye başkanlarının kelepçeli sıra sıra görüntüsü çok tepki toplamıştı, Başbakan da o fotoğraf karesini özellikle çekilmesi ve sızdırılmasının açılımı tufaya düşürmek amaçlı yapıldığını söylemişti...
O günden bu yana KCK ile ilgili dosyalar birikti...
KCK, birçok alanda illegal işler yapmaya devam ediyor. Fakat o dönemki operasyonun tersine işlev görmesi sebebiyle geçen dönemki İçişleri Bakanımız Beşir Atalay, operasyonların olmasını istememiş ve engellemişti... Beşir Atalay'ı da anlamak lazım, PKK meselesi çetrefil bir mesele, her adımı iyi hesap etmek lazım... İşte şimdi, bu alçak terör saldırısı ardından o birikmiş dosyalar değerlendirilecek ve yakında büyük operasyon başlayacak...
Düğmeye basıldı...
KCK operasyonunda neler olacak?
Emniyet'in perspektifi KCK'nın kafa diğer unsurların gövde olduğu yönünde... "Kafayı kopartırsak, gövde kendi kendini yönetemez, yeniden bir kafa oluşturacaklardır. O altyapıya sahipler. Ama bu zaman alır, bu arada da terörle mücadele noktasında zaman kazanırız" diye düşünülüyor... Fakat burada şu nokta üzerinde durmak gerekiyor...
KCK'nın silahlı ve illegal işlere doğrudan bulaşmış unsurlarıyla bu silahlı yapının tehdit ve baskısı sebebiyle bu illegal yapıya kendi tabirleriyle "yardım etmek zorunda kalan" legal siyaset aktörlerini iyi ayırmak gerekiyor... KCK operasyonu kompakt şekilde silahlı yapıya yönelirse, tehdit ve baskı yapan unsurlara yönelirse buna zaten itiraz edilemez... Tehdit ve baskı görme korkusuyla KCK'ya yardım eden unsurlar üzerinde de iyi çalışmak, ayrım ve klasifikasyonu detaylı yapmak gerekiyor... "Efendim, biz onu bunu bilmeyiz, illegal aktörlerle bağlantılı herkesi alırız, kanun bunu emrediyor" denirse kitabına uygun ama bu ülkenin çıkarlarına aykırı bir manzarayla yine karşı karşıya kalabiliriz... Bu bağlamda siyasetçi ve devlet adamı perspektifinin emniyetçi ve kanun adamı perspektifini isabetli yönetmesi ve yönlendirmesi şart...
KCK ve BDP
KCK, PKK'nın şehir yapılanması...
Bunu bilmeyen yok...
KCK, aynı zamanda PKK sonrası dönemin ana örgütsel yapısı olarak tasarlanıyor...
KCK'nın birçok elemanı şehir ve kasabalarda terör estiriyor. Baskı, tehdit, şantaj ve benzeri yöntemlerle o bölge insanlarını canından bezdiriyorlar.. Örgütün kendi şehir tabanını KCK, bu terör yöntemleriyle Kandil adına kontrol ediyor. Tabanın, Kandil çizgisinden sapmaması için demoklesin kılıcı işlevi görüyor...
Aynı işlev, BDP'li il ve ilçe belediye başkanları ve yöneticileri için de geçerli... Legal siyaset sahasında top koşturan bu isimlerin üzerinde bir teftiş teşkilatı gibi çalışıyor KCK. İstenilen çizginin dışında konuşan olursa amiyane tabirle o kişiyi rezil rüsva ediyorlar...
Aralarına alıp tepesinde bir ışık sallandıra sallandıra o kişiyi sorgudan geçiriyorlar... Şimdi yeniden hatırlatmayalım ama birçok ismi bilinen Kürt politikacı bu tezgahtan geçti...
Nasıl bir zamanlar Türk politikacılar üzerinde Ergenekon vesayeti vardıysa halen BDP'li politikacılar üzerinde de KCK vesayeti var... KCK'nın talimatları dışına çıkabilecek BDP'li politikacının mangal gibi yüreğe sahip olması gerekiyor...
KCK ve Ergenekon
Dahası KCK sadece PKK'nın şehir yapılanması mı? Ergenekon iddianamelerine göre KCK, doğrudan Ergenekon'la da bağlantılı bir terör örgütü...
Ergenekon, Türkiye'yi bir darbe ortamına sürüklemek için yaptığı operasyonlarda KCK'yı sık sık taşeron olarak kullanmış...
Ergenekon soruşturma süreçlerinde maalesef hepimiz "terörle mücadele" adı altında kimilerinin "terör örgütüyle işbirliği" yaptığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldık... "Makam ve imtiyaz sevgisi" kimilerinde "Vatan ve millet sevgisi"nin yerine geçiyor ve bu "makam ve imtiyaz" aşkları uğruna bu milletin evlatlarının kanının dökülmesini isteyebiliyorlardı...
Özellikle çok önemli gizli tanık "İlk Adım"ın iddianamede ifade ettiği şeyler dehşet verici...
Artık Türkiye bunların hepsinden temizlenmek istiyor. Yeni Türkiye bu kirli ve iğrenç ilişki ağlarını deşifre etmek ve mahkum etmek istiyor... Bu temizliği çok isteyenlerin içinde çok sayıda gerçek vatansever şerefli, namuslu generalimiz var... Ergün Diler'in sık sık örnek verdiği Zekeriya Öz'ün "Soruşturmaya destekleri için Merkez Komutanlığı'na çok teşekkür ederim" sözü bu anlamda o generallerimizin onurlu iradesini gösteriyor... Elbette şer kuvvetleri de "YAŞ'ı manipüle etmek ve yeni anayasayı engellemek" noktasında tam gaz çalışıyor ama hiç şüpheniz olmasın: Yeni Türkiye kazanacak...