18 aileli baron meclisi ekonomiyi yönetiyor!

Ali Balkaner aileden zenginlerden. Dedesi Sadık Albayrak, dönemin büyük tütün ve kuru üzüm ihracatçılarındandı. Aile köken olarak İzmirli. Babası ise gıda müteahhidi. Dede Albayrak o kadar büyük zengindi ki; 1950'li yıllarda Türkiye ihracatının yüzde 15'ini tek başına yapıyordu. Balkaner zenginliği 1990'lı yıllarda yakalamış 'yeni yetme' sosyeteden değildi.

Çocukluğunda okula Mercedes ile gidecek kadar, adeta masallardakine benzer bir prens gibi büyümüştü. İş hayatının ilk yılları da Ankara'da geçti. İstanbul'a 1985'te gelerek toptan gıda ve market işlerinden sonra dedesinden kalan çok miktardaki gayrimenkulle, yüklenici olarak işlerini sürdürdü.
Böylesine şaşalı bir hayatın aktörü olan 61 yaşındaki Ali Balkaner, 1999'dan itibaren 5 yıl içinde adeta dramatik bir çöküş yaşadı. 1999'da sahibi olduğu Yurtbank'a el konulmasından sonra, 2000 yılında tutuklandı ve cezaevine girdi.

SOSYETİK HAYAT
Ali Balkaner, eşi Pelin Balkaner ile birlikte İstanbul sosyetesi denilen cemiyet hayatında adeta bir ihtişam sembolüydü. Evlilik yıldönümlerinde dostlarına verdiği davetler dillere destan oldu. 1990'lardan sonra hızla büyümeye başladı ve esas parayı bu dönemde kazandı. Kamuoyunda Beşiktaş ikinci başkanı olarak tanındı. Sonra zamanın modası tekstil ve inşaat işlerine soyunarak, Korkut Özal'dan plaza satın aldı. O zaman buranın ismi Akabe İş Merkezi'ydi.

Askeri ihalelere girerek 1983, 1984 ve 1985 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı'nın peksimet ihalelerini üst üste kazandı. Tekstil işine girdikten sonra kredi kullanmaya başladı. Derby jilet fabrikasını ve Marmer mermer fabrikasını almasıyla iyice sanayiciliğe soyundu. Ali Bey'in paraları giderek artıyordu.
Kendisi ve eşi tam bir antika tutkunu oldukları için Türkiye'de ve dünyada bulabildikleri antikaları satın aldılar. Kendi evleri ve bu iş için tuttukları daireleri antika eşyalar ile doldurdular. Hele bir de Monako'da satın aldıkları 240 yıllık eşsiz şato var ki... 2 uçak, muhteşem yat, yalılar ve köşkler satın aldılar.

BARONLAR MECLİSİ
Türkiye'de tartışılan bir konu vardı. Bazı zenginler gizli bir konsey kurmuş, bu konsey derin devletle beraber Türkiye'yi idare ediyordu. Ali Balkaner, Yurtbank davasında ifade verirken, öyle bir söz etti ki, herkesin dikkatini elbette çekti. "Bizler 18 büyük aileyiz.

Hepimizin bağlı olduğu bir başkanımız var. 18 büyük aile bir havuz oluşturduk. Tüm ekonomi bunların elinde toplanıyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı (İMKB) manüpile eden kişi, bizim bağlı olduğumuz başkanımızdır. Tokyo Borsası'nda 800 milyon dolar kaybetti, bana mısın demedi." Bu anlatımlara göre, çeşitli alanlarda yatırımları yönlendiren 18 aile, her birinin başında da bir başkan vardı.
Balkaner, bu 18 aileden borsayla ilgilenene dahildi. İstanbul dukalığı standartlarına göre orta boy sayılan bir işadamı nasıl olmuştu da, 90'lı yıllarda bir anda birinci lige çıkmıştı?

DOSTLARIN ETKİSİ
Bunu açıklamak için 'Arka plandaki sağlam isimler kim?' kuralına bakmalıyız. Ali Balkaner'in eski siyasetçilerle yakın ilgisi hep olmuştur. Doğru Yol Partisi iktidarı döneminde de partiyle sağlam bağlantıları olan bir şahıstı. İşte bu sıralarda işadamı, siyasetçiler ile yakın dostluk kurmaya çalışır.
İşadamı, siyasetçiler vasıtasıyla bazı ağabeyleriyle tanışıyor. Bu ağabeyler Türkiye'de birinci ligde oynamak istiyorsanız destek almanız gereken ağabeylerden. Bu ağabeylerin özelliği ise ağırlıklı olarak Yahudi işadamları olmaları.

Porselen kaçakçılığı, iş makinelerinin kaçak yedek parçaları işi, Jill çorap fabrikasının şüpheli şekilde yanması gibi olaylara bakmak lazım. Arkadaşları iplikçidir ve Ali Balkaner'in Kıbrıs'ta açtığı Tanca Bank'ın eski sahibi suikasta kurban giden Nedim Malki de iplikçiydi. Kurtlar Vadisi'ndeki iplikçiyi unutmamalıyız.

YURTBANK'I ALIYOR
Ali Balkaner, Ali Rıza Çarmıklı'nın Fransızlarla ortak olduğu EuroCredit bankasına yüzde 10 ortak oldu. Bu bankanın ismi daha sonra Yurtbank'a çevrildi. Bankadaki diğer ortak ise yüzde 40 hisseyle İhlas Holding'di. Ali Balkaner, 1996 yılında diğer ortakları elimine ederek bankanın tek başına sahibi haline geldi. 1998 senesinde mafya ve siyasetin kolkola olduğu Türkbank ihalesinde gözüktü. Ali Balkaner'in bankasına 1999'da el kondu.

İDDİANAMENİN BÖYLESİ
İstanbul DGM Cumhuriyet Savcıları Muzaffer Yalçın ve Turan Çolakkadı (Bu günün İstanbul Başsavcı Yardımcısı) tarafından 16 Ocak 2001 tarihinde iddianame hazırlandı. Tarihi bir belge gibidir.

BÜYÜK KULÜP ÜYESİ
Büyük Kulüp,1882 senesinde İngiliz elçisi ve mason üstadı Sir Alfred Sandyson tarafından İstanbul'da kuruldu. İlk ismi Circle de Orient olan bu kulüp, Osmanlı'nın son dönemlerinde pek çok yerli ve yabancı kodamanı bünyesinde tutuyordu. Cumhuriyet'ten sonra ismini Büyük Kulüp olarak değiştirdi.
Büyük Kulüp'ün hepsi de bürokrasi, diplomasi ve iş dünyasında büyük mevkilerde bulunan 3 bin üyesi var.

Ali Balkaner, Başkan Duran Akbulut ile yakınlığa büyük önem veriyordu. Bir gücü elinde tutmasının sırrının siyasi dengeleri ve bağlantıları kollamak olduğunun farkındaydı. Mesela CHP ve SHP'nin birleşmesi nedeniyle başkanlıktan ve bakanlıktan çekilen Murat Karayalçın için Ali Balkaner'in bir dostuna, "Yahu ben 3 ay bakanlık yapmak için her şeyimi veririm" dediği söylenir.