Çin-AB işbirliği güçleniyor
2018, Çin ile AB arasında kurulan kapsamlı stratejik ortaklığın 15. yılı. Temmuz 2018’de Beijing’de yapılan 20. Çin-AB Zirvesi’nin ortak açıklamasında, her iki taraf da açık bir dünya ekonomisi inşa etme, ticaret ve yatırım serbestleşmesini iyileştirme konularında tam kararlılığa vurgu yaptı.
Ortak açıklamada, korumacılık ve tek taraflılığa direnme, daha açık, dengeli, kapsayıcı, paylaşılan bir küreselleşmeyi destekleme konusundaki kararlılık taraflarca teyit edildi. AB'nin eski Çin Büyükelçisi Hans Dietmar Schweisgut, jeopolitiğin belirsiz olduğu bir dönemde, Çin-AB Zirvesi ile Çin-AB işbirliğinin sadece iki taraf için değil, diğer ülkeler için de önem taşıdığının ortaya konabileceğini söylüyor. Açık, kurala dayalı küresel yönetişim sistemi, ekonomik refah ve sürdürülebilir küreselleşmenin temelini oluşturuyor. Schweisgut, iki tarafın iklim değişikliği, dış politika, Avrasya bağlantılılığı gibi meselelerde ilerleme sağlaması gerektiği kanısında. Avrupa Parlamentosu'nun Çin ile İlişkiler Heyeti'nin başkanı Jo Leinen de AB ve Çin'in yeni dünya düzenine istikrar getirmesi gerektiğini ifade ediyor.
ABD'nin tek taraflılığı ve ticari korumacılığının giderek tırmandığı bir ortamda yapılan bu ortak açıklama güçlü politik mesajlar verdi. Açıklama, bir taraftan çok taraflılığa ve kurala dayalı, AB merkezli uluslararası düzene desteğini yeniden teyit ederken, diplomasi ve güvenlik politikaları alanında diyalog ve işbirliği çağrısında bulundu, Kore Yarımadası ve İran nükleer sorununun çözümüne, ayrıca Ortadoğu barış sürecine destek verdi. Diğer taraftan, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) merkezli ve kurala dayalı, şeffaf, ayrımcı olmayan, açık ve kapsayıcı çok taraflı ticaret sistemini destekleyen açıklamalar yapıldı. Açıklama, tarafların mevcut DTÖ kurallarına uyulması ve DTÖ reformu için işbirliğine gidilmesi konusundaki kararlılığının altını çizerken, Çin-AB ekonomik ve ticari ilişkilerinin yönlendirilmesi ve güçlendirilmesinde üst düzey ekonomik ve ticari diyalogların üstleneceği rolü teyit etti.
İran nükleer sorununa ilişkin soruyu yanıtlarken AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, tüm taraflara ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından yakın koordinasyonu sürdürme ve kapsamlı bir anlaşma sağlanması için birlikte çalışma çağrısında bulundu. Kapsamlı bir anlaşmanın sonuçlandırılmasına yaptığı önemli katkıdan dolayı Çin'e teşekkür eden Mogherini, kapsamlı anlaşmanın etkinliğinin ve ciddiyetinin sürdürülmesinde Çin'in olumlu bir rol üstlenmeye devam edeceğine dair umudunu dile getirdi. Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi de uluslararası anlaşmalara uymanın uluslararası hukukun temel aklıselimi olduğuna dikkat çekti. Özellikle büyük güçlerin bu alanda öncü bir rol üstlenmesi gerekiyor, tam tersini yapmak yerine. Çin, İran nükleer meselesiyle ilgili kapsamlı anlaşmanın ciddiyeti ve salahiyetini sıkıca savunmaya devam etmek için ABD ile birlikte çalışacak. Çin, ortak bir pozisyon oluşturulması ve pozitif politik iradenin akılcı ve etkin bir karşılığa dönüştürülmesini destekleyen tüm taraflarla birlikte çalışmaya hazır.
DTÖ reformu meselesinde iki taraf bakan yardımcılığı düzeyinde ortak bir çalışma grubu oluşturmak için anlaştı. İlk resmi toplantı Ekim 2018'de Beijing'de yapıldı. AB, Çin'in pazar erişimi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, fikri mülkiyetin korunmasının güçlendirilmesi ve ithalatın artırılmasını amaçlayan son girişimlerini teyit etti. İki taraf, ikili ticaret ve yatırımda adil ve karşılıklı faydaya dayalı işbirliğini korumaya kararlı ve şirketlerinin karşılaştığı pazara erişim sorunlarını çözmek için işbirliği yapacak.
İŞBİRLİĞİ DERİNLEŞTİRİLİYOR
2018 yılında Çin ile AB arasındaki üst düzey temaslar daha da sıklaştı; Çin-AB Üst Düzey Stratejik Diyaloğu'nun sekizinci turu; yedinci Çin-AB Üst Düzey Ekonomik ve Ticari Diyaloğu, 20. Çin-AB Zirvesi ve 12. Asya-Avrupa Toplantısı bunun örnekleriydi. Ulusal düzeyde de bir dizi görüşme yapıldı. Ocak ayında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Theresa May Çin'i ziyaret etti. Şubat ayında Çin Başbakanı Li Keqiang Hollanda'yı ziyaret etti. Mayıs ayında Almanya Şansölyesi Angela Merkel Çin'e ziyarette bulundu. Temmuz ayında Li ve Merkel Çin-Almanya hükümetlerarası istişare toplantısının beşinci turuna birlikte başkanlık yaptı. Kasım sonu ve aralık başında Çin Devlet Başkanı Şi Jinping İspanya ve Portekiz'i ziyaret etti; aralık ayında ise Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier Çin'e bir ziyaret gerçekleştirdi.
Karşılıklı üst düzey ziyaretler, muhtelif alanlarda politik güveni artırdı ve uygulamaya dönük işbirliğini güçlendirdi. Bunun bir örneği, Kuşak ve Yol Girişimi ile Avrupa'nın kalkınma stratejisi arasındaki kenetlenmeydi. Ortak açıklamaya göre, iki taraf, Kuşak ve Yol Girişimi'ni Avrupa yatırım planları ve genişletilmiş pan-Avrupa ulaşım ağı da dahil olmak üzere AB girişimleriyle bağlantı kurmaya teşvik etmeyi sürdürecek ve ulaşım, enerji ağları ve dijital ağlar vasıtasıyla bağlantılılığı destekleyecek. Çin-AB karşılıklı bağlantı platformunda ilerleme sağlandı. Ayrıca üçüncü başkanlık toplantısı ve karşılıklı bağlantı uzman grubunun yanı sıra yatırım ve finansman işbirliği uzman grubunun üçüncü toplantıları yapıldı. Taraflar, AB-Çin Bağlantılılık Platformu Kısa Vadeli Eylem Planı'nı uygulayacak, yıllık bir çalışma planı geliştirecek ve sözleşmeli pilot projelerin hayata geçirilmesine hız kazandıracak.
Bir diğer örnek de küresel meselelerin birlikte ele alınması. 2018 yılı, Çin-AB Bilim ve Teknoloji İşbirliği Anlaşması'nın imzalanmasının 20. yılı. Taraflar, bilim ve teknoloji işbirliğinde kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılarken özellikle enerji kıtlığı, çevre bozulması ve iklim değişikliği gibi meselelerde işbirliğini güçlendirmeyi umut ediyor.
Yıllık enerji diyaloğunu yürütmeyi sürdürecek taraflar, Küresel Çevre Paktı'nın tesisi için alınan BM kararını memnuniyetle karşılarken Çin-AB Liderleri İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Beyanı'nı, Çevresel Ekonomi İşbirliği Mutabakat Zaptı'nı, ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti Ekoloji ve Çevre Bakanlığı ile Avrupa Komisyonu arasındaki Karbon Salımları Ticareti İşbirliğinin Güçlendirilmesi Mutabakat Zaptı'nı imzalayacak. Avrupa tarafı, Çin'in Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması'na Taraflar Konferansı'nın 15. toplantısını düzenleyecek olmasını memnuniyetle karşıladı.
YAKINLAŞMA MEYVELERİNİ VERİYOR
2018'de Çin, Orta ve Doğu Avrupa'daki 16 ülkeyle işbirliğini güçlendirmeyi sürdürdü. Visegrad Grubu'yla politik istişarelerin ilk turu Beijing'de yapıldı; Bulgaristan'da da Çin-Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Liderler Toplantısı'nın yedincisi gerçekleştirildi. Çin Başbakanı Li Keqiang ve Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin liderleri, işbirliğinin sonuçlarını bütün yönleriyle teyit ederken geleceğe de umutla baktıklarını ifade ettiler.
Li, Bulgaristan'daki toplantıda 16+1 işbirliğinin rolünü tam anlamıyla teyit eden önemli bir konuşma yaptı—karşılıklı güven zeminini pekiştirme, karşılıklı fayda sağlama ve Çin-AB ilişkilerinin gelişmesine destek olma rolü. Li, işbirliğini güçlendirmek için beş öneride bulundu. Küreselleşme ve serbest ticaretin sürdürülmesi. Sanayi parkları, işbirliği bölgeleri ve yenilik işbirliğinin potansiyelinin en üst düzeye çıkarılması. Finansal işbirliği kanallarının genişletilmesi. Yerel işbirliği düzeyinin yükseltilmesi. Kültürel ve halklararası ilişkilerin güçlendirilmesi.
Çin-Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Liderler Toplantısı'nın yedincisi muazzam sonuçlar üretti. Enerji, ulaşım, altyapı inşası, sigorta ve finansman işbirliği, tarımsal kalkınma, karantina, gıda güvenliği gibi alanları kapsayan 42 belge imzalandı; 2017 yılında benimsenen Çin ile Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Arasındaki İşbirliği İçin Budapeşte Kılavuzu'na dair uygulamalar gözden geçirildi. Katılımcılar Çin ve Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Arasında İşbirliği İçin Sofya Kılavuzu'nu yayımladı. 16+1 işbirliğinin genel koordinasyonunun güçlendirilmesi, ticaret, yatırım, karşılıklı bağlantılılık alanlarında uygulamaya dönük işbirliği derinleştirilecek. Bilimsel ve teknolojik yenilik, finans, çevre koruma, tarım, enerji, ormancılık, sağlıkta işbirliği için yeni kinetik enerji yaratılacak. Kültürel ve halklararası ilişkilerin genişletilmesi konularında da mutabakat sağlandı.
Mayıs ayı sonundaki Almanya ziyareti sırasında Alman Dışişleri Heiko Maas'la bir araya gelen Wang Yi, bu toplantıda Çin'in pozisyonunu da netleştirdi. Çin her zaman Avrupa'nın entegrasyon sürecini kararlılıkla destekledi. Birleşmiş, istikrarlı ve müreffeh bir ABD görme umuduyla. 16+1 işbirliği, Çin ve Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin bağımsız bir şekilde kurduğu bölgeler arası bir işbirliği platformu. Çin'in Avrupa ile ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası ve faydalı bir takviye haline geldi. Çin, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle işbirliğini her zaman Çin-AB ilişkileri ve ilgili AB yasa ve düzenlemeleri çerçevesinde yürütmeye bağlı kalan Çin, AB ve üye ülke temsilcilerini 16+1 liderler toplantısının yeni turuna katılmaya davet etti. Ayrıca karşılıklı fayda ve kazan-kazan hedefi doğrultusunda Orta ve Doğu Avrupa'da Almanya ile üçüncü taraf işbirliğine gidilmesi planlanıyor. İlginç bir şekilde, Wang'ın söyledikleri, Angela Merkel'in mayıs sonundaki Çin ziyareti sırasında bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıtla örtüştü. Merkel, 16+1 işbirliğinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde altyapı inşasına destek sağladığını belirtti. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin Çin'le tamamlayıcı avantajları var; dolayısıyla işbirliği AB'yi bölmek yerine, AB'in iç inşasına faydalı bir takviye sağlıyor.
İÇERİK ZENGİNLEŞTİRİLİYOR
Kuşak ve Yol Girişimi beş yılı aşkın süredir teşvik ediliyor ve Çin ile AB arasındaki işbirliğini güçlendiriyor. Artık sadece altyapı inşasıyla sınırlı değil; finans, çevre koruma ve ileri teknolojide de büyük başarılar elde ediyor. Çin ile İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda ve diğer ülkeler arasındaki işbirliğinde 2018 yılında kaydedilen ilerleme bunun ispatı.
Finans sektöründe Çin ve İngiltere, Başbakan Theresa May'in 2018'deki Çin ziyareti sırasında Şanghay-Londra Borsa Bağlantısı için mutabakata vardı. Bu, Şanghay Borsası ile Londra Borsası arasında oluşturulacak bir ara bağlantı mekanizması. Bir borsaya kayıtlı şirketler arasında uygun şartları taşıyanlar, tevdi makbuzu ihraç ediyor. Bunlar diğer borsada, o borsanın yasa ve düzenlemelerine göre işlem görüyor. Aynı zamanda, tevdi makbuzları ile temel menkul kıymetler arasındaki sınırötesi değiştirme mekanizması vasıtasıyla, iki yer arasında piyasa ara bağlantısı da sağlanacak.
Çevre koruma alanında, Çin ve Fransa, Fransız-Çin Ekolojik Geçiş Yılı'nı küresel ekolojik ilerlemeyi teşvik etmek için bir başlangıç noktası olarak benimsedi ve Kuşak ve Yol'un çevrecileşmesinin zeminini oluşturdu. Fransız-Çin Ekolojik Geçiş Yılı, iki ülkenin devlet başkanlarının yılın başlarında yaptığı görüşmede alınan karardan kaynaklandı ve Kasım 2018'de resmen start aldı. Taraflar, bu çervevede, ekolojik ve çevresel koruma, iklim değişikliği, biyoçeşitliliğin korunması gibi alanlarda diyalog ve temaslar yürütecek. Çin Ekoloji ve Çevre Bakanı Li Ganjie, Çin'in bu projeyi çevreci kalkınma deneyimini uluslararası toplulukla paylaşmak ve dünya genelinde çevre koruması ve sürdürülebilir kalkınmaya çözüm bulmak için bir başlangıç noktası olarak kullanmak niyetinde olduğunu söyledi.
Yeni teknoloji ve yüksek teknoloji alanında, Başbakan Li Keqiang, Şubat 2018'deki Hollanda ziyareti sırasında, Çinli ve Hollandalı teknoloji şirketleri arasındaki milyarca dolarlık bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık etti. Temmuz ayında Li ve Merkel, Berlin'de dokuzuncu Çin-Alman Ekonomik ve Teknoloji İşbirliği Forumu'na katıldı ve sürücüsüz otomobil gibi alanlarda bir dizi üst düzey işbirliği anlaşması imzaladı. Hollandalı batarya imalatçısı Vaux, Yangtze Nehri Deltası bölgesinde bir lityum batarya mühendisliği projesini hayata geçirmek ve Çin'de bir araştırma ve geliştirme üssü kurmak için Çin'e 1.85 milyar ABD Doları tutarında yatırım yapmaya karar verdi. Lityum batarya fabrikasının 2021'de faaliyete geçeceği söyleniyor. Yıllık üretim 8 GWh olacak fabrika, 160 bin elektrikli araca batarya tedarik edebilecek. Başbakan Li, Çin'in otomotiv sektöründe pazar erişimini dışa daha fazla açacağını, Alman şirketlerinin Çin'deki yatırımlarını artıracağını belirtti. Ayrıca Almanya'nın önde gelen otopilot teknolojisinin Çin'e gelmesinden memnuniyet duyacağını, Çin-Almanya işbirliğinin geleneksel imalattan akıllı Ar&Ge'ye geçiş yönünde teşvik edileceğini söyledi.
Çin-AB ilişkileri 2018'de istikrarlı ve ihlam verici bir seyir izledi. 2019'a baktığımızda her iki taraf için de çok sayıda fırsat ve zorluk bulunduğunu görüyoruz. Bunların arasında Kuşak ve Yol Girişimi ile Avrupa'nın kalkınma stratejilerinin kapsamlı ve çok disiplinli bir şekilde uyumlandırılmasının nasıl teşvik edileceği, 16 Orta ve Doğu Avrupa ülkesiyle işbirliğinin Batı Avrupa güçlerinin yerleşik çıkarları hesaba katılarak nasıl geliştirileceği, tarafların uluslararası sorunlarda koordinasyon ve işbirliği kapasitesinin nasıl daha da artırılabileceği gibi meseleler bulunuyor.
China Today